Ankara'daki Kuaför ve Güzellik Salonları Kaos İçinde

Esnaflar, hem federasyonun hem de odaların kendileriyle ilgilenmediği için küplere biniyor. Ankara'dan bir esnaf şunları yazdı:

“Sevgili AKGO ve ATO, aldığınız karardan mutlu musunuz? İnsanları birbirine düşürdünüz, adeta kutuplaştırdınız. Dün dikkat ettim, sokaklarda sadece kuaförler vardı. Herkes birbirini takip ediyor, şikayet ediyor. Şimdi buradan soruyorum, mutlu musunuz yaptıklarınızdan? Biz mutlu değiliz ve bu işi bozacağız. 2 yıl sonra seçim var, hangi yüzle gelip oy isteyeceksiniz, oda ayrı bir merak konusu. Emin olun, en çok katılımlı seçim olacak.”

Dilekçe Baştan Aşağı Ofsayt

Ankaralı 1430 esnaf, imzaladıkları dilekçeyi Ankara Valiliğine sunarak tatil günlerinin esnafa göre ayarlanmasını istedi. Ankara esnaflarının yazdığı dilekçe, yeni bir tartışma başlattı. Kullanılan dil, talep ve gerekçeler o kadar bozuk Türkçe ve mantık hatalarıyla dolu ki, bu dilekçeden sağlıklı bir sonuç çıkması da tartışmalı.

İşte sunulan dilekçe metni:

Ankara Valilik Makamına,

Bizler kuaför ve güzellik salon esnafları olarak, bu hizmette 26 yıl bu şekilde haftalık tatil günleri konusunda ayrı günlerde açık ve kapalı tutunmaktadır. Bu hizmet sektörümüze mağduriyetler yaşatmaktadır. Bu tatil günlerinin esnaflara özgür olarak kendilerince tatil günlerini belirlemeleri, kadın kuaförlerinin ve güzellik salonlarının tatil günlerinin kenar semtlerde ve oturum yerlerinde hizmet verenlerin salı, merkezi yerlerde hizmet verenlerin ise pazar günü kapalı olması nedeniyle pazar günü kapalı tutmakta bu hizmet 26 yıldır bu şekilde hiçbir husumete mahal bırakmadan yürütülmüştür.

Genelde ülkemizde düğün merasim günlerinin hafta sonları olması nedeniyle, özellikle kadın kuaförleri ve güzellik salonlarının hafta sonlarında verdikleri randevular olduğu ve hem düğün nişan ve özel günler için müşterilerin de mağdur olmaması yönünden düğün ve diğer merasimler için bu sektörde randevu alınmakta ve düğün saati öncesi müşteri hizmeti verilmektedir.

Bu izin günlerinin düzenli bir şekilde olmadığından, kapalı olmamız halinde müşteri kaybına, gelir kaybına ve maddi mağduriyetlere neden olunmaktadır. Bu hizmetin düzenli olarak iş yerlerinde hizmet verilmemesi halinde, müşterilerce eve davet edilmekte ve hizmetin vergisi müşteri evlerinde verilmesine sebep olmaması için talebimizin usul ve yasaya uygun olduğunu düşünmekteyiz.

Bizler şu anda mağduriyet yaşayan esnaflar olarak talebimizi aşağıda atılı imzamız ile tasdik ederiz. Makamınızca talebimizin incelenerek, biz esnaflar olarak hem müşterilerimize hizmet verebilmek, hem vergi dışı hizmetin önlenmesi ve diğer müşteri ve bizlerin mağduriyetinin önlenmesi ve aramızdaki tatil günleri anlaşmazlığının ortadan kaldırılması için gereğini saygılarımızla arz ederiz.

Talepte bulunan esnaflar

ATO Başkanı Gürsel Baran Devrede

Diğer yandan, Ankara Ticaret Odasına bağlı esnaflar ATO Başkanı Gürsel Baran'a giderek sorunlarını anlattılar. Baran, Ankara Valisi Vasip Şahin ile telefonda görüşerek, hafta sonu yapılacak düğünlerde gelin başı siparişi alan esnafların izin almalarına ilişkin bir sistem geliştirilmesini istedi. Esnaflar, taleplerini ve aldıkları işleri ATO kanalıyla valiliğe bildirerek izin alabilecekleri iddia edildi. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilçe zabıta müdürlükleri, tatil günü dükkan açan esnafa ağır para cezaları kesiyor.

Emsali Var

2020 yılının 11. ayında Karabük 100. Yıl Mahallesi'nde berber dükkanı bulunan Yusuf Aldemir, Karabük Berberler ve Kuaförler Odası'nın, pazar günleri berberler, salı günleri ise kuaförlerin tatil yapmasına yönelik aldığı karar ile iş yerini pazar günü çalıştırdığı gerekçesiyle kesilen bin 550 liralık cezayı, Karabük Sulh Ceza Hakimliği'ne taşıdı. Mahkeme, 'Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un yalnızca çalışma saatlerinin belirlenmesi yönünde valilere yetki tanıdığını, bu nedenle oda tarafından berberlerin pazar günleri çalışmasını engelleyen düzenlemenin hukuka uygun olmadığını bildirerek kararı ve cezayı iptal etti.

Ankaralı Esnaf Dertli: Sosyal Medya Kaynıyor

İşte örnekler:

Ercan Canbolat:

“Sevgili Meslektaşlarım, ülkemizde yaşanan sıkıntılı günlerin kuaför ve güzellik salonu işletmecileri olarak bizleri de etkilemesiyle başlattığımız birlik ve beraberlik projesi kapsamında kısa sürede yüz salon birleşerek ilk hedefimiz olan fırsatçılara dur de hareketiyle elde ettiğimiz başarı ortadadır. Buradan yola çıkarak görüyoruz ki, bizler bir araya geldiğimiz zaman ne odaya, ne federasyona, ne de konfederasyona kendimizi ifade etme çabasına girmeden (yıllardır var olan sorun ve problemlerimiz için verdiğimiz mücadele ortada fakat hepimizin de bildiği gibi çözüm sağlanmamıştır) sesimizi duyurabiliyor, taleplerimizi ve isteklerimizi karşılanması için bir bütün olabiliyoruz. Burada birleşme sebebimiz kesinlikle oda yönetimi veya hiçbir siyasi hedef gözetmeksizin tamamen mesleki anlamda hak ve isteklerimizi yerine getirme amaçlıdır. Bu yolda çoğalarak ve güçlenerek ilerlemeyi hedefliyoruz. Her zaman ki sloganımız bir değil bin salon hedefi ile bizimle biz olmaya tüm meslektaşlarımızı davet ediyoruz. Bir olalım, sesimizi duyuralım. Saygılarımla.”

Mesut Demirel:

“Artık gerçekten yeter. Bugün AVM'leri gezdim ve kuaförlerin çoğu açık, Mamak bölgesinde kuaförlerin çoğu açık, Sincan bölgesindeki kuaförlerin çoğu açık. Güçleri sadece orta halli ve küçük esnaflara yetiyor, sadece onları kapatabiliyorlar. Kalan kuaförlerin çoğu açık. İnsanların ekmekleri ile oynuyorlar. Buna anlam vermek mümkün değil. İnsanların ekmekleri ile oynayanların ekmeklerinden olmalarını temenni ediyorum. Bizleri pazar günü kapatan zabıtalar büyük hiçbir kuaförü kapatamıyor, gerçekten yazık.”

Erkan Bayramoğlu:

“Açsınlar kardeşim, hiç umurumda değil. Ne salı dedim, ne pazar, yıllardır şimdi evdeyim, huzursuzum, sıkılıyorum. Bu iş böyle olacağı belliydi, birlik olamadık, bize müstahak. Daha çocuğu var, okulu var, kusura bakmayın da çocukların geleceğini düşünmekten çıkamıyoruz bir yere.”

Ömer Uslu:

“Ufak ufak herkes kapatacak. Yaygara koparanlar kusura bakmasın da, İstanbul, Ankara, İzmir bildiri yayınlıyor, 100 kuaför toplanamıyor. Biz pazara oy vermemize rağmen salı kapansın diye imza verdik. Dostlarımız, arkadaşlarımızın ricası ile çünkü bize fark etmiyordu. Yıllardır yıldık, asıl işin başına dönmek lazım. Etlik, Keçiören, İncirli, salı kapanmaya öncülük edenler kuaför büyüklerimiz vardı. Açan açtı, kapatan kapattı. Sonra baktık ki öncülük edenler de açıyor. İstisna durumlar dışında 12 yılda bir elin parmaklarını geçmez salı günü dükkan açtığım. Yani o zaman neden böyle bir şeye kalkıştınız? Açan açsaydı, kapatan kapatsaydı. Niye gerek duydunuz? Kuaförleri çok düşündüğünüzden mi? Hayır, müşteriniz kayar korkusu ile. Sonuç ortada. Şimdi yok çocuk olmayın, yok bize destek vermediniz, yok keserin sapı döner. Siz başlattınız kapanma mevzusunu.