AYM'den yaşlılık aylığı kesilen emekli ile ilgili flaş karar
Peker'in emekli aylığı, 2006'dan itibaren tekrar bir iş yerinde çalışmaya başladığının tespit edilmesi nedeniyle 2011'de kesildi. SGK, başvurucuya 2006-2011 yılları arasında ödenen aylıkların faiziyle hesaplanarak geri alınması için icra takibinde bulundu.
Başvurucunun itirazı üzerine duran takibe karşı SGK tarafından dava açıldı. Hukuki sürecin tamamlanmasının ardından Muzaffer Peker'in, 2006-2009 yılları arasında tekrar çalışmaya başladığı tespit edilerek, bu yıllar arasında ödenen 32 bin lira asıl, 10 bin 500 lira faiz alacağı olmak üzere 42 bin 500 lira borç tahsil edildi.
Nihai kararın tebliğ edilmesinin ardından Peker, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunarak, mülkiyet hakkının ihlal edildiğini öne sürdü.
KARAR
Anayasa Mahkemesi, yeniden çalışmaya başlanması nedeniyle yaşlılık aylığının kesilmesini ölçülü buldu, ancak yaşlılık aylıklarının yasal faiziyle tahsil edilmesini mülkiyet hakkının ihlali saydı.
Kararın bir örneğinin, yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine hükmeden Anayasa Mahkemesi, benzer ihlallere yol açılmaması bakımından kararın bir örneğinin de bilgi edinilmesi için idareye gönderilmesine karar verdi.
GEREKÇEDEN
Anayasa Mahkemesinin gerekçesinde, başvurucuya ödenen yaşlılık aylığının yersiz olduğunun tespit edilmesinde geçen yaklaşık 6 yıllık sürenin oldukça uzun olduğu belirtilerek, bu süre boyunca hatalı işlemin varlığının tespit edilebilmesini temin edecek ve başvurucuya ödenmeye devam edilen yaşlılık aylığının kesilmesi sonucunu doğuracak bir denetim faaliyetinin yeterli düzeyde gerçekleştirilmediği kaydedildi.
Bu nedenle idarenin kusurlu olduğu ifade edilen gerekçede, somut olayda idarece hatalı olarak ödendiği tespit edilen ana para tutarının iadesinin talep edilebileceği hususunda kuşku bulunmadığı vurgulandı.
Gerekçede, buna karşın alacağın başvurucudan tahsilindeki yöntemin önem arz ettiği aktarıldı.
Söz konusu tutarın taksitlerle ödendiği halde peşin tahsil edilmeye çalışıldığı, başvurucunun yanı sıra davalı idarenin de kusurunun bulunduğu gözetildiğinde, başvurucunun ana paranın yanında faizi ödemekle yükümlü kılınması başvurucunun kusurlu davranışıyla orantısız bir külfet yüklenmesi sonucu doğurduğu ifade edildi.
Başvurucunun ilgili kanun kapsamında yeniden çalışmaya başlaması nedeniyle yaşlılık aylığının kesilmesinin ölçülü olduğuna değinilen gerekçede, şunlar kaydedildi:
'Başvurucuya yersiz olarak fazladan ödendiği anlaşılan yaşlılık aylıklarının yasal faiziyle birlikte tahsil edilmesinin, özellikle kamu makamlarının kusurunun ağırlığı da gözetildiğinde, başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklediği sonucuna ulaşılmaktadır.'