Balıkçılıkta av sezonu başlıyor
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sürdürülebilir su ürünleri üretimi için gerekli stratejilerle kısa, orta, uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Kaynakların verimli kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurulmalı, yetiştiricilik, avcılık ve Ar-Ge çalışmaları daha fazla desteklenmeli, sektörde örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir." ifadesini kullandı.
Bayraktar, 1 Eylül'de başlayacak av sezonuna ilişkin yaptığı açıklamada, balıkçıların verimli bir sezon geçirmelerini diledi.
Türkiye'nin uzun sahil şeridi, yaygın iç suları ve nehirleriyle önemli balıkçılık kaynaklarına sahip olduğuna işaret eden Bayraktar, "Ancak üç tarafı denizlerle çevrili, 8 bin 333 kilometrelik kıyı şeridine sahip olan ülkemizde su ürünleri sektöründe mevcut potansiyelin tam olarak değerlendirdiğini söylemek mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, su ürünleri üretimine ilişkin istatistiklere değinerek, 2020'de yıllık bazda yüzde 6,1 azalışla 785 bin 811 ton üretim gerçekleştiği, toplam üretimin yüzde 46,3'ünün avcılık, yüzde 53,6'sının yetiştiricilik yoluyla elde edildiği bilgisini verdi.
Su ürünleri avcılığının 2010'da 485 bin 939 ton olduğunu ancak bu rakamın 2020'de yüzde 25 azaldığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
"Avcılık yoluyla yapılan toplam üretim 364 bin 400 ton, yetiştiricilik üretimi de 421 bin 411 ton olarak gerçekleşti. Su ürünleri avcılık üretimi 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 23,2 azalırken, yetiştiricilik yüzde 4,8 artış gösterdi. 2020'de deniz balıklarının türlerine göre dağılımı incelendiğinde, hamsi balığı 171 bin 253 ton ve yüzde 58,6 payla en yüksek miktarda avlanan balık olmuştur. Hamsi balığını 26 bin 804 ton ile çaça ve 22 bin 743 ton ile sardalya takip etmektedir."
"Kişi başına tüketim dünya ortalamasının üzerine çıkarılmalı"
Bayraktar, Türkiye'de kişin başına düşen su ürünleri tüketiminin dünya ortalamasının altında olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"2020 yılında hamsi avcılığı da bir önceki yıla göre yüzde 37,7 azaldı. Aynı yıl kişi başına balık tüketimimiz 6,2 kilogramdan 6,7 kilograma çıkarak yüzde 8 arttı ancak ülkemizde kişi başı su ürünleri tüketimi dünya ortalamasının altında. Balıkçılıkta arz-talep dengesi oluşturularak, sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması gerekir. Tüketimin artırılması için başta fiyat istikrarı sağlanmalı, eğitim ve tanıtım çalışmaları yaygınlaştırılmalıdır. Hayvansal protein temininde önemli yeri olan balık avcılığının çevreye olumsuz etkilerinin en düşük seviyelerde tutulması önemlidir. Çünkü ekosistemdeki tahribatlar gelecek nesillerin refahını tehlikeye sokmaktadır."
Türkiye'de su ürünleri avcılığının kıyı balıkçılığına dayandığını hatırlatan Bayraktar, altyapı yetersizliği nedeniyle açık deniz balıkçılığı yapılamadığını ve av baskısının kıyı sularda yoğunlaştığını bildirdi.
Bayraktar, son yıllarda avcılık üretim miktarının azaldığına işaret ederek, "Sektörün geleceği açısından sürdürülebilir avcılığın sağlanması şarttır. Bu amaçla stokları koruyucu ve geliştirici yönde çalışmaların ve araştırmaların yapılması ve koruma kontrol çalışmalarına öncelik verilmesi gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
"Kurallara uyulmalı"
Su ürünleri üretiminin sürdürülebilirliği için avcıların kurallara uyması gerektiğinin de altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:
"Denizlerde ve iç sularda yapılacak ticari ve amatör amaçlı su ürünleri avcılığına yönelik düzenlemeleri içeren tebliğlerle Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda önemli çalışmalar yapmıştır. Su ürünleri avcılığında yer, zaman, tür, boy, ışık kullanımı ve avlanma mesafesi gibi getirilen yasaklar ve kontroller su ürünleri üretiminin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır."
Bayraktar, su ürünlerine yönelik mevzuatlarda düzenleme yapılması çağrısında bulunarak, balıkçıların av yasaklarına ve tebliğle getirilen düzenlemelere uymasının sağlanması gerektiğini ifade etti.
Sürdürülebilir su ürünleri üretimi için gerekli stratejilerle kısa, orta, uzun vadeli eylem planları ve hedefler belirlenmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, şu değerlendirmelere yer verdi:
"Kaynakların verimli kullanılabilmesi için su ürünleri eğitim merkezleri kurulmalı, yetiştiricilik, avcılık ve Ar-Ge çalışmaları daha fazla desteklenmeli, sektörde örgütlenme yapısı mutlaka güçlendirilmelidir. Balıkçılık sektöründe ürünlere yönelik dondurma, tuzlama, konserve, paketleme ve işleme tesislerinin sayılarının artırılması sektöre ekonomik katkı sağlayacaktır."
Bayraktar, yeni avlanma döneminin bol ve bereketli kazançlar getirmesi dileğinde bulundu.