'Çözülüşü Durduramazsınız!'
Davutoğlu, 'Bugün susma vakti değildir. Kapılar ardında konuştuğumuz gerçekleri kapı önlerinde susma vakti değildir. Ne yanlışlar yaptık ki bugün bu noktadayız? Yoksa şu veya bu kişinin bir partiden ayrılmasıyla o parti bölünmez. Tabanda büyük kitleler kopmaya başladıysa insanları neyle tehdit ederseniz edin o çözülüşü durduramazsınız' dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde AKP adayı Binali Yıldırım'ın yaklaşık 800 bin oy farkla rakibi CHPli Ekrem İmamoğlu'na kaybetmesine de değinen Davutoğlu, 'Bunun sorumlusu eylemde, söylemde, ahlakta siyasi ayakta ciddi savrulmalara sebep olanlardır' diye konuştu.
'Devlet işleriyle aile yapısı ayrılmalıdır'
Ülke genelinde 'Gönül Köprüsü Platformu'nun farklı etkinliklerinde konuşmalar yapan Davutoğlu, platformun Pazar günü Elazığ'da düzenlediği toplantıda ekonomiyi de şu sözlerle eleştirdi:
'Ülkemiz çok yoğun bir ekonomik krizin içinde ciddi bir mücadele veriyor. Ekonomik sıkıntılarla karşılaşıyoruz 2008'de olduğu gibi. Ekonominin başında ekonomiden anlayan insanlar var, vizyon vardı. Fark şu, bugün koyduğunuz kuralın yarın değişmeyeceğini göreceksiniz, israfa yol açmayacaksınız, şeffaf olacaksınız, ekonomiyi üstlenen kişilerin herkesle konuşan açık bir anlayışla davranması lazım. Yukarıdan bakan bir ekonomi anlayışıyla bu ekonominin içinden çıkamayız.'
Davutoğlu, cumhurbaşkanlığına geçiş sisteminin de 'çarpık' olduğunu söyledi ve 'Cumhurbaşkanlığı makamı ile genel başkanlık makamının değişmesi AK Parti'nin kurumsallaşmasına zarar vermiştir. Devlet işleriyle aile yapısı kesinlikle ayrılmalıdır. Birinci dereceden akraba olmamalıdır' dedi.
'Partiler tavanda bölünmez'
Eski Başbakan Davutoğlu, 31 Mart seçimlerinde AKP ile MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'nın seçimleri 'beka meselesi' olarak görmesine ve sonrasında PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili yaşanan gelişmelere de değinip 'siyaset anlayışının değişmesi gerektiğini' şu sözlerle dile getirdi:
'Bir seçimde beka kaygısından bahsedip bu şekilde düşünmeyen herkesi terörist olarak itham ettikten sonra diğer seçimde İmralı'ya başvurmak milletin vicdanından kopuştur. Bu kopuşu çözmedikçe herhangi bir toparlanma olamaz. Yeni bir siyaset anlayışına ihtiyaç var.'
'Bakınız partiler ve siyasi hareketler tavanda bölünmez. Tavanda bölünmüşse ciddi bir sıkıntı değildir. Bizim hareketimizde de iki kez bölünme oldu ama eğer tabanda bir kayma varsa işte tehlikeli olan odur. Yüzde 15'lik kitle bir başka yere doğru gitmişse kimse bunu engelleyemez. 1 Kasım 2015'te biz Türkiye'de yüzde 49,5 oy aldık. Şimdi cumhur ittifakı olarak yüzde 44 oy aldılar. Yüzde 8 ile 10 oy oranında MHP'ninse AKP'nin oy oranı yüzde 34'lere çekilmiştir. Sorulması gereken soru ne yanlışlar yaptık ki parti bu banda geriledi ve bir kopuş yaşandı?'