Dertli Sektörün Dertli Başkanı Konuştu: Güzellik Sektörü Üvey Evlat Değil

Türkiye Berberler kuaförler Güzellik Salonu işletmecileri Federasyonu Genel Başkanı Bayram Karakaş. Genel Yayın yönetmenimiz Fehmi Çalmukun BBNTürk ekranlarında sunduğu politik Adam programına katıldı. Sektöre cihaz satan firmaların verdiği sertifikaların işyeri açılamayacağına belirten Bayram Karakaş, sektör içinde belgesi olmadan bazı işletmelerin diğer sektörlerin işini yapmasına da karşı çıktı. Bayram Karataş'ın en büyük isyanı ise tehlikeli meslekler sınıfına alınan sektörün Sosyal Güvenlik ve emekli haklarından yararlanamaması oldu .

POLİTİK ADAM: Efendim, Politik Adam'ın son bölümü ama o kadar dinamik bir sektörle ilgili bir son bölüm ki inanılmaz sosyal medyadan bizim özel mesaj trafiğimizden, Whatsapp hattımızdan bizi soru yağmuruna tuttu, tüm arayanlara soranlara teşekkür ediyoruz. Türkiye Berberler, Kuaförler, Güzellik Salonu İşletmecileri Federasyonu Başkanı Bayram Karakaş bey, ayağının tozuyla geldi, Kırklareli'ndeydi. Sevgili başkan Anadolu'yu geziyoruz, çok teşekkür ederim stüdyo konuğumuz olarak geldiğiniz için, hoş geldiniz.
BAYRAM KARAKAŞ:Hoş bulduk, öncelikle teşekkür ediyorum, bu imkanı bize sektörümüz adına, camiamız adına sağlamanızdan dolayı, şahsınızda yayın akışınızı sağlayan tüm ekip arkadaşlarınıza saygı, sevgi, şükranlarımı sunuyorum.

POLİTİK ADAM:Evet, BBN Türk'te Politik Adam programında fırsat oldukça meslek örgütlerinin başkanlarını dile getiriyoruz, kendi sitemiz Esnaf Haber Tv. com'da da getiriyoruz ama sizin sektörün başı dertten kurtulmuyor, çünkü 3 tane saç ayağınız var. Berberler, kuaförler ve güzellik salonları işletmecileri ve üçünün de kendi içinde çok dinamik ve çözülmesi acil olan sorunları var. Şimdi başkanım ben hangi sektör size bağlı, hangi sektör kriz içinde üst başlığıyla şunu sormak istiyorum. Önce bir pandemi yaşadınız, mecbur ve mücbir bir sebeple kapanma yaşadınız. Birçok esnafımız çok sıkıntılı döneme geçti. Sonra ekonomik kriz, size bağlı esnafların durumunu sorarak başlamak istiyorum.

BAYRAM KARAKAŞ: Öncelikle Sayın Çalmuk konuyu açmanızdan dolayı şükranlarımı sunuyorum. Berber, kuaför ve güzellik salonu bir bütün, ayrıştırma şansımız yok. Özveri ve tek odak nokta insan, insana, dişi ve erkeğe hizmet eden sektörün birebir meslek dalları arasındaki tek hizmet dalı biziz. Canlıya fiili işlem yapan, berber, kuaför ve güzellik salonları bir bütün doğru ama siyaset ve politika cephesinden baktığımız zaman bunları 3'e ayrıştırıyoruz ama biz kesinlikle berberler, kuaförler ve güzellik salonu işletmecileri olarak asla Türkiye'deki 87100 Gümrük Ticaret Bakanlığı Sb sistemi ve bizim sicil kayıtlarımızdaki kayıtlı üyemiz. Karma oda ve Ticaret Odaları ile birlikte 108bin berber, kuaför ve güzellik salonu olarak biz Türkiye'nin her yerinde bir anıldık ve bir anılmaya devam ediyoruz.

POLİTİK ADAM: Birbirine bir üstünlüğü falan yok yani?
BAYRAM KARAKAŞ:Asla, kesinlikle insan odaklı canlıya hizmet eden tek sektörüz. Bu sektörde doğru, Covid 19 Sars virüsü, dünyayı sarstığı gibi ülkemizi de sarstı ve ilk etkilenen meslek grubu biz olduk. Bizim etkilendiğimiz bu zaman dilimi içerisinde Türkiye Cumhuriyeti devletimizin Sağlık Bakanlığı, Sağlık Bilim Kurulu ve devletimizin İçişleri Bakanlığı kolluk kuvvetleri ile birlikte yürüttüğü, Cumhurbaşkanımızın kontrolündeki bu tedbirler, koruyucu ve kollayıcı ülkemizin içinde atılan adımların öncülüğünde mücbir sebepten dolayı biz, berber, kuaför ve güzellik salonları kapatıldık. 51 günlük bir kapatılma süremizin içerisinde şahsınızın basında bize verdiğiniz destekle biz, bakanımıza, devlet yetkililerine, Sağlık Bakanlığına ve Sağlık Bilim Kuruluna ve berber, kuaför ve güzellik salonlarının taşıyıcı olmadığını, bununla birlikte randevu sistemini oturtarak bir sosyal mesafeyi algılandırarak, iki tek kullanımlık ürünlerle 3 noktada hizmet vererek biz sektörümüzün ön tedbirlerini aldık. Ve 51 gün süre ile mücbir sebepten dolayı kapalı kaldık. 51 günlük sürecin sonunda 11 Mayıs itibariyle de kademeli olarak dükkanlarımızı açtık. Ama 51 gün aniden kapanılma süreciyle evet sektörümüz çok ciddi bir sıkıntı ve dar boğazın içerisine girdi. Gerek bir anda kapatılan işletmeler, gerekse bunların ön hazırlığı yapılmadan, hazırlıksız yakalanan bir esnaf camiamız vardı. Bizler federasyon olarak ne yaptık? 122 odamızla birlikte bir bütün olarak devletimizin Ticaret Bakanlığı yetkililerine, İçişleri bakanlığı yetkililerine ve Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı ve Kadın ve Aile hizmetlerinden sorumlu bakanlığa sorunlarımızı güzel anlattık. Devletimiz bizi dinledi ve bize rahatlatacak teşvikler verdi. Bu teşviklerden dolayı da önce Cumhurbaşkanımıza daha sonra Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu genel Başkanımıza ve Genel Müdürümüze bizi yalnız bırakmadığı için çok teşekkür ediyoruz.

CİDDİ MANADA KRİZ YAŞIYORUZ

POLİTİK ADAM: Şimdi aradan zaman geçti ama ekonomik kriz yakanızı bırakmadı, halen o dönemin sancılarını ekonomik bakımdan çekiyor musunuz?
BAYRAM KARAKAŞ: Ciddi manada çekiyoruz, şu anda ben gittiğim her il ve ilçelerdeki aldığım bilgiler doğrultusunda o 51 günlük kapanmanın akabinde 19 gün bir daha kapandık. Ve o erozyonu yaşayan esnaf ve sanatkarımızın verdiği açığın ve ülkenin içerisinde bulunduğu konjonktürdeki zorlukların içerisinde boğuşurken, maliyet girdileri çok yükseldi. Özellikle kullandığımız ürünler ciddi manada, bir kutu jilet 25 lirayken oldu 75 lira. Saç boyasında kullandığımız oryal oldu 60 lirayken 120 lira. Yani her şey misli misline katlanırken bu yük bize ciddi manada sıkıyor.

HÜKÜMETTEN FAİZSİZ UZUN VADELİ KREDİ TALEP EDİYORUZ

POLİTİK ADAM: Peki tarifeniz?
BAYRAM KARAKAŞ: Tarifemiz bizim şu andaki, 2020'deki Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ve devletin kurumlarının bize müsaade ettiği oranlarda yaptığımız artışlarla birlikte devam ediyor. Biz devletimizden şunu istiyoruz. Halk Bankası aracılığıyla kullandırılan kredileri bize, esnaf ve sanatkarımıza hibe olarak verilsin demiyorum, sadece ana parası bize ödenmek şartıyla, 6 ay ödemeden 2 ya da 4 yıla yayılıp ama muhakkak esnaf ve sanatkarımız can suyu kredisi altında desteklenmesi gerektiğini söylüyoruz.

USTALIK BELGESİ OLMADAN İŞYERİ AÇILMASINA İZİN VERİLMESİNDEN RAHATSISIZ

POLİTİK ADAM: Şimdi sevgili başkanım, sektör ile ilgili pek çok sorun var, bazı notlar benim asistanlar çıkarmış. Sizin sektörde eğitimsiz, diplomasız işyeri açmak mümkün mü?

BAYRAM KARAKAŞ: Normal kanun gereği 5362 sayılı esnaf ve sanatkarlar kanunuyla 3308 çıraklık kanunu 39. Maddesine istinaden biz ustalık belgesi istemek mecburiyetinde idik. Taa ki 5174 sayılı kanunun 102.maddesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği kanununda tadilat gördükten sonra orada bir ibare geçti, hiçbir belge istemeksizin kayıt yapılır. Burada maalesef mesul müdürlüklerle veya özel eğitim kurumundan alınan belgelerle, belediyeler işyeri açmaya fırsat tanıdı.

POLİTİK ADAM: Bir gedik orada açılmış baştan.
BAYRAM KARAKAŞ: Biz bundan dolayı da ciddi rahatsızız. Ve bu rahatsızlığımızı her platformda dile getiriyoruz. Asla ve katta sanat grubuysak, bizlerden ustalık belgesi istenme mecburiyeti şart olduğunu buradan bir kez daha yeniliyorum.

STAJ YAPAN ÖĞRENCİYE PARASI DEVLETTEN

POLİTİK ADAM: Şimdi mesleki yeterlilik kurumunun da bazı önem arz eden hayati, tehlikeli olan meslekler sınıfında sizin federasyonunuza bağlı yapılar. Şimdi şöyle bir nokta var, kalifiye eleman bulmakta sıkıntınız var. Çok ciddi, meslek okullarından bu anlamda, yüksekokulu konuşmuyorum, meslek okulundan geliyor. Peki, bazı öneriler var, 1 yıllık staj yapılma zorunluluğuna ilişkin, eğer böyle bir teklife siz ne diyorsunuz? Meslek lisesi mezunlarının?

BAYRAM KARAKAŞ: Sayın Çalmuk, özellikle ben kendim usta öğretici olarak 8 yıl öğretmenlik yaptım. Ahi Evran Çıraklık Eğitim merkezinde, şunu net söyleyelim, çıraklık staj ve devletin verdiği teşvik, bunlar hayata geçti, bizim bunda emeğimiz var, emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Biz staj gören çıkarlarımızı yanlarımızda çalıştırırken, devletimiz yanımızda çalıştırdığımız çıraklarımızın staj ücretini işletme sahibi olan, müessese sahiplerine IBAN üzerinden verdi. Ara eleman problemini çözmek noktasında atılan ve bizim önerdiğimiz doğru bir adımdı. Ve bu staj gören öğrencilerimizin işletme esnasındaki sigortalılıkları devlet tarafından, devlet teşvik olarak yatırıyor ve önümüzdeki mesleki hayat dilimi içerisinde çıraklık olarak gördüğü yeni dönemdeki stajın emekliliğe sayılması, yalnız staj paralarının kesinlikle öğrencilerin değil, işletmenin olduğunu ve işletmenin bu para üzerinden çıraklara maaş verdiğini, burada altını çizmek istiyorum. Doğrusu bu çünkü devletimiz işletme sahibine teşvik veriyor staj parasını, bu staj parasının işletmede çalıştığı zaman dilimi içerisinde, işletmelere IBAN üzerinden yatıyor ve bu para çıkarlarımıza staj parası olarak ödeniyor. Ve biz son dönemde özellikle kanun tadilat gördükten sonra ara eleman olarak ciddi manada kuaför, berber ve güzellik salonlarımızda çıraklar bulmaya başladık. Ondan dolayı da bize bu teşviki veren, işletmelerimizi destekleyen devletimizin yetkili organlarına şükranlarımı sunuyorum.

MADEM TEHLİKELİ MESLEĞİZ, NEDEN BAĞKURLU OLARAK SSK HAKLARINDAN MAHRUMUZ

POLİTİK ADAM: Şimdi bir yandan da gelen mesajlara bakıyorum ki başkanım, mesela Ankara'da tanınmış bizim yazarımız da aynı zamanda, Kevser Gülcan Topçu hanımefendi, Tüm Güzellik Uzmanları ve Güzellik Salonları Eğitimcileri Derneği Başkanı, bizi tebrik ediyor, hani başkanı konuk aldığınız için çok teşekkür ediyoruz diyor. Birinci elden bu konunun muhatabını konuşturduğunuz için teşekkür ediyor, onu da belirtelim. Şimdi sevgili başkanım şöyle bir nokta var. İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu ile sizin sektörde çalışanlara ilişkin İlk Yardım Eğitimi almak zorunlu hale geliyor. Bunun bir altyapısı var mı sizin sektörde?

BAYRAM KARAKAŞ: Bizim sektörde biz özellikle Halk Eğitim Merkezleri aracılığıyla, Çıraklık Okullarımız aracılığıyla, İş Sağlığı, İş Güvenliği ile alakalı eğitimlere tabi tutuldu ama şunun altını bir kere çizmek istiyorum, İş Sağlığı ve Güvenliği toplantısına Genel Müdür seviyesinde, geçmiş dönemde bakan yardımcısı ve müsteşar seviyesinde ve ben federasyonu temsilen katıldım. Meslek Yüksek Yeterlilik Kurulundan bahsettiğiniz dönemde MYK'nın kurucu federasyonu benim. Berberler ve Kuaförler Federasyonu olarak MYK konfederasyon çatısı altında 4 delegeden 1 tanesi, Türkiye Berberler ve Kuaförler Federasyonu olarak bizdik. Bunun altını çizerken oradan da İş Sağlığı ve İş Güvenliği o branşta kurulduğu gün itibariyle devlet organlarına ben Genel Müdür ve Daire Başkanı seviyesinde konuyu anlattım. Bizi tehlikeli, az tehlikeli ve çok tehlikeli diye sınıflandırırken, özellikle bizim az tehlikeli meslek konumunda olduğumuzu anlattım. Neden, berber, kuaför ve güzellik salonları az tehlikeli meslek grubunda ama Sağlık bakanlığı yetkililerinin buna müdahil olduğu noktada özellikle kuaför kardeşlerimizin kullandığı açıcılar, oryal ve boyalardan kaynaklı kanserojen içeren ürünler olduğundan dolayı bizi tehlikeli mesleğe soktular. Bende devlet yetkililerine şunu söyledim, madem biz tehlikeli sınıfsak, yıpranmadan biz de faydalanalım. Bizi Bağkur'lu esnaf olarak 25 senede emekli yapıyorsanız, eğer ki bu tehlikeli meslek grubuna da soktuysanız, bizim emekliliğimizde de bizi koruyun ve kollayın. Biz devlet olarak maalesef altyapısı, hazırlığı olmayan bir yapıyla, İş Sağlığı ve İş Güvenliği ile karşı karşıya geldik. Ama özellikle çok koltuklu salonlarda, fazla personelle çalışan meslek grubu arkadaşlarımız çıktığı gün itibariyle İş Sağlığı ve İş Güvenliğinden OSB'lerden destek alıyorlar. Biz şunu söylüyorum, STK'lar, kanaat önderleri ve oda başkanları olarak devletin aldığı her türlü kanunla alakalı ve yaptırımla alakalı esnaf grupları olarak hazırlığımızı yapıyoruz. Ama bizim buradan sizin aracılığınızla sesimizi duyururken, devletin de bizim sesimizi duymasını istiyoruz. Tehlikeli mesleğe beni soktuysan, benim kuaförümün muhakkak yıpranmasıyla birlikte, Sayın Çalmuk, emeklilikteki o statüden faydalanması lazım, yaşa takılıyor, bir konunun altını çiziyorum, 25 seneden sonraki yaşa takıldığı dönemde 1870 lira olan Bağkur primini o yaş dolana kadar ödüyor. Ama bunu öderken ben doğum izninden faydalanmıyorum, anne olan kuaför, güzellik salonu ve gelinlikçi kardeşlerim emzirmeden ve 6 aylık ücretsiz izinden faydalanmıyorum. Bir kuaför, bir berber salonu ve bir güzellik salonu işten çıktı, ayağı kaydığı an işsizlik parasından faydalanmıyorum. Madem benden tehlikeli meslek olarak, beni tehlikeli sınıfa soktuysan ve yaşa takılarak benim de emekliliğimi istiyorsan Bağkur'lu olarak o zaman en azından benim Türkiye'deki ve benimle birlikte tüm 1 milyon 800bin esnaf ve sanatkarımın emeklilikteki o zaman dilimini ya yaşa yansıtsınlar ya da esnaf ve sanatkarın emekliliğe hak kazananlar ile birlikte, Emekli sandığına sen doğum iznini veriyorsan, sen emzirmeyi veriyorsan, işsizlik parasını veriyorsan, Bağkur'luya neden vermiyorsun? SSK'lıya veriyorsan, Bağkur'luya neden vermiyorsun? Bağkur'lu bu devletin, bu teşkilatın üvey evladı değil.

PAZAR GÜNÜ AÇMA KANUNU 1924 YILINDA ÇIKTI

POLİTİK ADAM: Bir dokunduk, bin ah işittik sevgili başkanım da mesela artık İlk Yardım eğitimi almak zorunlu hale geldi, devletinde sizin sektör mensuplarına bundan sonra ceza yazacak. Ben bu İş Sağlığı Güvenliğini niye öne tutuyorum birazdan anlatacağım ama birde sizin çok meşhur bir Pazar günü meseleniz var. Pazar günleri dükkanlarınız kapalı mı, açık mı?

BAYRAM KARAKAŞ: Bir söyle bin ah işit muhabbetine bende katılıyorum. 1924'de yurtdışından alınan bir müfredatla kanun yaptılar, Cumhuriyet kurulduktan sonra, esnaf ile alakalı bölümü hazırlarken 580 belediye yasasının 394 sayılı hafta sonu tatil ruhsatıyla, uzun yıllar bize hizmet verdiler, belediyeler, ama orada açmak isteyenler ve açmak istemeyenler arasında belediye encümen kararıyla hafta sonu ruhsatları ile alakalı bir problem oldu. Bizde Türkiye'deki 122 odamızın görüşünü alarak, özellikle İstanbul Erkek Berberler Odası, Bursa Erkek Berberler Odası, İstanbul Kadın Kuaförler Odası, Bursa Kuaförler Odası, Antalya Odalarımız, Türkiye'de bize güç veren büyük odalarımızın tamamı bizimle ortak akıl platformu oluşturdu ve biz 3 başkan olarak önce Çevre Şehircilik Bakanlığına götürdük. Daha sonra İçişleri Bakanlığı Mahalli idarelere götürdük. Neyi götürdük, 1 açma ve kapama saatlerini, 2 hafta sonu ruhsatları ile ilgili kanunun çıkması ile alakalı. Biz hazırlığımızı yaptıktan sonra İçişleri Bakanımız sayın Süleyman Soylu, İstanbul Erkek Berberler Odamızın Genel Kurulunda çok net bir şekilde İçişleri Bakanlığı, Çevre Şehircilik İklim Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı, bu 3 bakanlığı bir araya getirip, kanunu dizayn edip, esnaf ve sanatkarımızın bir gün istirahat etmesinin altını net çizdi.

POLİTİK ADAM: Zaman verdiler mi?

BAYRAM KARAKAŞ: Biz şuan çalışmalar devam ediyor. Önümüzdeki günlerde en kısa zamanda sayın Çalmuk, 3 oda başkanımız ve bir heyetle sayın Süleyman Soylu'ya tekrar bu konu ile alakalı sunum yapacağız. Biz özellikle Aydın'da da, Aydın Berberler Odasına bağlı üyelerimizde bunu çok net sordular. Biz bunun en yakın zamanda çıkacağı inancıyla lider ülke lider Türkiye 2023'e hazırlanıyorsa, esnaf ve sanatkarlara da koruyucu ve kollayıcı tedbirleri hazırlıyorlar. Biz de takip ediyoruz.

GÜZELLİK SALONLARI ÜVEY EVLAT DEĞİL

POLİTİK ADAM: Şimdi Güzellik Salonu işletmecileri soru yağmuruna tutuyor, şimdi sizin konunuz geldi. Şimdi güzellik salonu uzmanları dert küpü üst başlığıyla veriyoruz. Bize en çok gelen sorulardan bir bu, Federasyon başkanımıza sorar mısınız, biz federasyonun üvey evladı mıyız?

BAYRAM KARAKAŞ: Asla, Türkiye'de Güzellik Salonu İşletmecileri arkadaşlarımın hepsine buradan sesleniyorum. Berber, kuaför, güzellik salonu bir bütündür. Asla ayırt etmedik dünden bugüne, yarında ayırt etmeyeceğiz. Şu bir gerçek, insanlar Türkiye'deki 122 odanın, tüm oda başkanları ve ben berberler kuaförler ünvanını, güzellik uzmanlarının bana verdiği yetkiyle Genel Kurulda içimize, bünyemize aldık. Güzellik salonları kuaförlük mesleğinden ayrılıp ve kuaförlük mesleğinin içinde büyüyen bir sektördür. Kendini geliştirdi, cihazlarla geliştirdi, teknoloji ile geliştirdi, aldığı eğitimlerle geliştirdi. Ve Türkiye'deki özellikle kıl ve tüy üzerindeki işlerinde çok branşlaşarak güzel hizmetler yapıyorlar.

POLİTİK ADAM: Elbise dar geliyor herhalde o sektöre yani öyle görünüyor.
BAYRAM KARAKAŞ: Sayın Çalmuk, burada ben şunu söylüyorum, biz her platformda kuaförlerle, berberlerle birlikte güzellik salonlarının tüm hak ve menfaatlerini savunuyoruz. 2017'de çıkan bir yürütmeyi durdurma kararını 2019'daki Cumhurbaşkanımızın külliyede imzaladığı kararın başlangıcından sonuna kadar, Malatya milletvekilimizin yeğeni, Malatya'daki bir güzellik salonu işletmesi bir kardeşimiz. Bana bağlı bir oda başkanı ve şahsımla alakalı üzerimize o günün şartlarına konfederasyon başkanımız da dahil, üzerimize ne düştüyse biz onu yaptık ve Cumhurbaşkanımız canlı yayında IPL cihazlarının kullanımı ve tanımı ile alakalı kararnameyi imzaladı. Şimdi konuyu açalım.

DERMATOLOGLARLA CİHAZ ÜRETİCİLERİ ARASINDA BAŞLAYAN SOĞUK SAVAŞ BİZİ DE İÇİNE ALDI.

POLİTİK ADAM: Şimdi pası attın sevgili başkan, şimdi Danıştay bunu iptal etti, neyle, dermatologların şikayeti üzerine, biraz önce ilk yardım dedik ya nedir, insan sağlığı ile ilgili eylem yaptıkları için dermatologlar, doktorlar diyor ki bu işlemi biz yapmalıyız, Danıştay onların lehine bir süreç yaptı. Şimdi gerçekten güzellik salonları bu lazer epilasyon işlemi yapamıyor mu? Yapan kaçak mı yapıyor başkanım?
BAYRAM KARAKAŞ: Sayın Çalmuk, güzellik salonları işletmecileri kardeşlerimde bizi dinliyor. Biz, doktorların yaptığı işi yapanlara ben de karşıyım. Dolgu bizde olmamalı, botox bizde olmamalı, deri altı işlevler olmamalı, bize tanımlanan meslekteki meslekleri yapmamız lazım. Bu da MYK ile birlikte bizim alt meslekler diye adlandırdığımız mesleklerimiz belirli. Ama dermatologlarla cihaz üreticileri arasında başlayan soğuk savaş, bugünün şartlarında bizi de içine aldı. Güzellik salonu işletmecisi kardeşlerimizin sahipsiz olmadığının, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığında hazırlanan yönetmelik tadilatında takip ediyoruz.
POLİTİK ADAM: Sevgili başkanım nasıl bir mevzuatta, 2.si yani bizi izleyen değerli izleyiciler Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü bu işten sorumlu, biz mevzuat hazırlıyor, bu mevzuattan sonra meclise de kanun teklifi olarak gelecek, hatta federasyonlar bizi buradan izliyor. Değerli, İstanbul Güzellik Esnaf Odası Başkanı Ayşe Aydın, kurulu üyesi bir mevzuat hazırlanıyor ama sektör kıpırdıyor. Mevzuat çıkmıyor. Şimdi yapan bu işlemi yani Danıştay kararı ile yasaklanan işlemi yapan kaçak mı yapıyor? Suç mu işliyor?
BAYRAM KARAKAŞ: Asla, biz hiçbir şeyi kaçak yapmadık, güzellik salonu işletmecisi arkadaşlarımızın her birinin ustalık belgesi var, usta eğiticilik belgesi var, kullandıkları cihazların devlet tarafından, Sağlık Bakanlığı tarafından yetki belgesi var, onayı var. Ayrıca Eczacılık Genel Müdürlüğü onaylı, tanınmış cihazlarımız var, biz bunları kullanıyoruz. Bunları kullanmayanların yaşadığı problemler var. İstanbul Güzellik Uzmanları Odası Başkanı da benim çalışma arkadaşım. Biz kendisiyle, doğrudur sektörün geleneğinden gelen tek bir odadır ama İstanbul haricinde de bize bağlı 121 tane oda var. Fehmi bey biz onların başkanlarıyla da görüşüyoruz. 121 ildeki ve ilçedeki meslek mensubu arkadaşlarımızla da görüşüyoruz.
POLİTİK ADAM: 121 odadan bilgi akıyor size.
BAYRAM KARAKAŞ: Biz federasyon olarak, altını çiziyorum, tamam o kardeşimizin açılımı İstanbul Güzellik Uzmanları Odası ama mesela bir örnek vereyim, Ankara Kuaförler ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf Odası, İzmir Kuaförler ve Güzellik Salonu İşletmecisi olarak ayrı değil, bir bütün olarak anılıyorlar. Her ildeki oda başkanımızla biz istişaremizi yapıyoruz.
POLİTİK ADAM: Ben mevzuata dokunmak için bunu söyledim de,
BAYRAM KARAKAŞ: Açılımı buradan söylüyorum, bizler federasyon olarak, yönetim ve denetim kurulu üyelerimizle birlikte güzellik salonlarının problemlerini, avukatlarımızla davaya dahiliz. Yönetmenlik talimatına ben fiilen katıldım ve siyasilerle birlikte, yerel yönetimlerdeki insanlarla birlikte ve özellikle bir birlik başkanımız ve konfederasyon genel başkanımız, bu konuyu bil fiil içinde takip ediyoruz. Sayın Devlet Başkanımızın eşi isim veriyorum Emine hanım, Sağlık Bakanlığı yetkilileri ve siyasi partilerin Genel Başkan Yardımcıları, bunlarda bu problemin çözülmesi ile alakalı taşın altına ellerini koydular.
3-5 GÜNLÜK EĞİTİMLE SERTİFİKA ALIYORLAR. BENDE KARŞIYIM, ASLA GEÇERLİ DEĞİL.
POLİTİK ADAM: Sayın başkan size uğramayan bir siyasetçi var mı?
BAYRAM KARAKAŞ: Asla yok.
POLİTİK ADAM: Şimdi birkaç sorum var. Kuaför ve berberlerin firma eğitimleriyle, lazer yaptığı doğru mu? Bizim asistanlar sektörü çok iyi çalışmışlar.
BAYRAM KARAKAŞ: Şimdi maalesef bizim odamıza bağlı, bizim bünyemizdeki sektörün geleneğinden gelenler bunlara asla prim vermiyorlar. Ama ev hanımlığı ve farklı meslek mensuplarından bu mesleğe yönelenler, cihaz satan firmalardan gidip cihaz alırken 3-5 günlük eğitimle sertifika alıyorlar. Bende karşıyım, asla geçerli değil.
MYK BELGESİ OLAN VEYA USTALIK VE USTA ÖĞRETİCİLİK BELGESİ OLANLARIN BU İŞİ GERÇEK YAPAN ŞAHISLAR OLDUĞUNU SİZİN ARACILIĞINIZLA BURADAN DUYURUYORUM.

POLİTİK ADAM: Geçerli mi bu sertifika? Geçerli sertifika nedir sayın başkanın ağzından dinliyoruz.
BAYRAM KARAKAŞ: Geçerli sertifika 3308 sayılı çıraklık kanununa göre çıraklık okullarından alınan belgelerdir bir, 2.si MYK üzerinden agredite edilmiş Mesleki Yeterlilik Kurulundan alınan ve kanunda çıktı biliyorsunuz, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla, özel akademilerde sınavlar yapılarak, bu sınavdan alınan belgeyi, denklik yaptırarak yine ustalık belgesi alma mecburiyeti. Özel eğitim kurumlarıyla alakalı bir yönetmelik tadilatı yapıldı, tadilat yapılırken bize federasyon olarak birileri çiğnedi geçti, dinlemedi. Özel eğitim kurumları belirli saat oranında eğitim vererek belge veriyorlar, bu uygun değil. Para karşılığında verilen belgeye ben karşıyım. Devletin 1986, 6.ayın 31'ndeki Çıraklık Kanunu o zaman boşuna yapıldı. Eğer ki çıraklık kanunu bu ülkede var ise Milli Eğitim Bakanlığında, Halk Eğitim Genel Müdürlüğü bünyesinde özel kurslarla, onun bünyesinde özel eğitim kurumlarıyla verilen belgeler düşünülmeli. MYK'yı niye kurduk o zaman?
POLİTİK ADAM: Denetim mekanizmanız yok mu?
BAYRAM KARAKAŞ: Maalesef, denetim mekanizmamız devletin önümüze koyduğu, İçişlerinin kolluk kuvvetleri ile olan bir mekanizma onun haricinde yok. Yerel yönetimler siyasete bağlı yol haritası çizdikleri için maalesef çözüm ve sorun odaklı konuya yaklaşmıyorlar. Ondan dolayı normalde odalarımızın işleri denetleme meslek birimleri var. Durum tespit tutanaklarıyla belgesiz dükkanlarımızı mühürlüyoruz ve makamlara şikayet ediyoruz. Biz burada MYK belgesi olan veya ustalık ve usta öğreticilik belgesi olanların bu işi gerçek yapan şahıslar olduğunu sizin aracılığınızla buradan duyuruyorum.
POLİTİK ADAM: Belgesi olan, MYK'dan belge alarak bu işi yapan tüm ustalarımız, esnaf ve sanatkarlarımız siz bu işin gerçeğini ve mesleğe sadakatinizi gösteriyorsunuz. Bunun dışında bu eylemi yapan insanlar var mesela bir soru daha, şimdi kuaförler lazer epilasyon işlemi yapabiliyor mu?
HER MESLEĞİ YAPMAK İÇİN BELGE LAZIM
BAYRAM KARAKAŞ: Az önce belirttiğim gibi güzellik salonları kuaförlükten geliştirerek kendini ayrışan bir meslek.
POLİTİK ADAM: Ayrı bir ruhsat alma yok mu bu işte?
BAYRAM KARAKAŞ: Bakın Sayın Çalmuk, normalde VİP salonlarımız var, Unısex diye adlandırdığımız berber, kuaför ve güzellik salonları. Eğer ki ayrıştırarak bölümlerini ayırarak yapıyorlarsa, aynı çatı altında işlevini yapabilir. Ama onun haricinde tabii ki o da tanımlı bir meslek, yapan kardeşimiz belgesini bulundurmak zorundadır. Berberse berberlik, kuaförse kuaförlük, güzellik salonu ise güzellik salonu işletmeciliğinin sertifikasını değil bakın altını çiziyorum, sertifika diyor herkes, ustalık belgesini veya MYK'dan alınmış yetki belgesini kullanmak zorundadır.
CİHAZ KARŞIIĞI SERTİFİKA İŞYERİ AÇILMAZ
POLİTİK ADAM: Onun dışında, değerli tüketici diyelim oraya gidiyorsanız, güzellik salonuna, berbere, kuaföre gidiyorsanız bu belgelere çok iyi dikkat edin. Şimdi bir tane kuaför arkadaş şunu söylüyor, firmalar bize lazer cihazı sattı, devlet diyor ki sizin lazer yapmaya hakkınız yok, çok iyi paraya aldım, bu cihazı geri almıyorlar. Ben çok büyük ekonomik zarar gördüm şimdi de bana ceza kesiyorlar. Ne dersiniz başkanım?
BAYRAM KARAKAŞ: İşte burada tanımlanmış meslek odaları eğer ki onlara sorarlarsa meslek odalarının tüm oda başkanları doğru şahsı doğru adrese yönlendirirler. Ama maalesef sertifika karşılığında, pazarlama usulüyle, satılan cihazlarla az önce söylediğimiz sertifika karşılığında belge ile siz güzellik uzmanı oldunuz, bu belgeyle de cihaz satan şahıs işyeri açabilirsiniz gibi cümlelerle albeniyi yaratıyor, sıkıntımız orada.


ÜÇ AYDA GÜZELLİK UZMANI OLUNMAZ
POLİTİK ADAM: Kanundaki boşluktan faydalanıyor.
BAYRAM KARAKAŞ: Evet, ben arkadaşlarıma, sektör temsilcilerime, 122 oda başkanıma güveniyorum. Hangi oda başkanıma, kim doğruyu sorarsa bizim oda başkanlarımız onlara doğru adres gösterir. Doğru cihazı gösterir, doğru kişilerden temin edeceğini söylerler ama biz günü kurtarmak için cihaz satanlarla CE belgesi olmayanlarla veya CE belgesi olup ta bir üst segmente çıkmış cihazı yenileyenlerle bizde rahatsızız, bunun için arkadaşlarımız iyi araştırmalı. Bakın Sayın Çalmuk, 3 ayda güzellik uzmanı olunmaz, 3 ayda erkek berberi olunmaz, 3 ayda kadın kuaförü olunmaz. 3 aylık süreçte şahıs sadece yeri süpürür, kuaförde boya hazırlamayı öğrenir, güzellik salonunda da uzmanımızın yaptığı işlemlerin ön hazırlığını yapar. Cilt temizliği yapar, kıl, tüy işleriyle, yapılan epilasyon işleriyle alakalı onun çıraklık sürecini olgunlaşmadan, bu kadar net söylüyorum, mesleği öğrenmeden hiç kimse icra edemez. İcra edenler ya cilt yakıyorlar ya dudaklarını basında, kamuoyunda görüyoruz hepimizde, ondan dolayı da dermatologlar diyor ki bu iş bizim işimiz, bizde diyoruz ki dermatolog, doktorluğunu yapsın, biz kendi sektörümüzün işini yapalım. Ve federasyon olarak ta oda başkanları olarak ta, biz davaya, sektörün sorunlarına hakimiz, 122 odada, altını çiziyorum, hangi arkadaşıma, meslek mensubu arkadaşlarım biz şu cihazı alacağız derlerse veya tedarikçiler bizim odalarımız üzerinden direkt irtibata geçerlerse doğru adrese, doğru kişiyle, ilaç eczacılarının da kabul ettiği, devlet yetkililerinin de kabul ettiği cihazların alınması için biz yön gösteririz. Bizi tanımayanlara o zaman bizim yapacağımız bir şey yok demek hakkı doğar.
POLİTİK ADAM: Şimdi sevgili başkanım, inanılmaz soru trafiği var, şimdi şöyle bir nokta var, sizin odanızın dışında bu mesleği yapan insanlar ticaret odalarına kayıtlı. Onlar sanki sizin odanızın dışında oldukları için daha rahat, daha imtiyazlı bir sınıfmış gibi mi görünüyor.
BAYRAM KARAKAŞ: Sayın Çalmuk asla öyle bir tanım yok ama ticaret odalarının tanımı ve esnaf sanatkar odalarının tanımı belli. Bizler, benden önceki kardeşim de programa aldığınız o da Ankara Ticaret Odasının Başkan Vekili, meclis başkanı aynı zamanda, Şunu söylüyorum, 5174 sayılı kanunun 102inci maddesinin altını çiziyorum. Buradaki kanun tanımı belli, Ticaret Odalarına kimler kayıt olabilir bu belli. Şirketler, Anonim şirketler ve 1. Sınıf defterler. Ama sen bir berberi, bir çaycıyı, bir ayakkabı tamircisini, bir kuaförü, güzellik salonlarını tutar ticaret odasına kayıt edersen, çift başlılık olur. Bizler esnafız ve sanaatkarız.
POLİTİK ADAM: Bunun önüne nasıl geçilecek ben anlamıyorum ki yani şimdi mesleğini yapabilmek için bu esnaf, berber, kuaför, güzellik salonu işletmecisi sizden belge almak zorunda değil mi?
BAYRAM KARAKAŞ: Bizden belge almak zorunda ama tanım olarak esnaf ve sanaatkar odalar birliği bünyesindeki bizim odalarımıza kayıt olmak mecburiyetinde, ticaret odalarına kayıt olanlar büyük tüccar ve tacir meslek grubundaki arkadaşlar.
POLİTİK ADAM: Sizin seçimlerde onlar oy kullanıyor mu?
BAYRAM KARAKAŞ: Onlar kullanmıyor. Biz onlarla ayrı düşünmedik, 108 bin üye derken 87100'ü bize bağlı, geri kalanı da karma odalar ve ticaret odalarına bağlı. Ama sonuç, onların sorunu da aynı, odalara, birliklere bağlı esnafında sorunları aynı, bizim katma değer %18 onlara da aynı, bize de aynı Sayın Çalmuk, hizmet sektöründe 1.sınıf adlandırıldığımız için bizim katma değer oranlarımızda da bir yanlışlık var. Buna da resmi olarak, federasyon olarak ta mücadele ettik. Hizmet sektöründe biz doktor ile beraber anılıyoruz, avukatla bir anılıyoruz, muhasebeci ile bir anılıyoruz. Emeğin karşılığı, kendi hesabına çalışan insanlar olarak %8 ile
BİZ SAHİPSİZ DEĞİLİZ. ÖDEVİMİZE ÇALIŞIYORUZ.
POLİTİK ADAM: Şaşkınlıkla izliyorum da ya sizin gibi büyük bir sektör, 122 oda diyorsunuz, yüzbinlerce insan, ailesiyle çok ciddi bir yapı, ama kendi hikayesini, destanını yazamayan bir sektör mü var sevgili başkanım? Ben anlamıyorum ki bu kadar derdiniz tasanız var, peki piyasadaki algı yönetiminiz, itibar yönetiminiz bu konuda mı bir eksiklik var, hani son İstanbul'da bir eylem oldu güzellik uzmanlarının, biraz medya o işe ilgi gösterdi. Ama bunun dışında ne yersiniz, ne içersiniz, ne sıkıntınız var, size soran olmadı da, sizin sektörde bu konuda kamuoyunu bilgilendirmedi gibi bir konu var.
BAYRAM KARAKAŞ: Hayır öyle bir şey yok, biz herkesi bilgilendiriyoruz Sayın Çalmuk, bizim sektörümüzün çözüm odaklı, kesinlikle tedbirlerimizi, koruyucu ve kollayıcı imkanlar ölçüsünde alıyoruz. Biz kanunla yönetiliyoruz. Kanunun bize müsaade ettiği çerçevede de bu mücadeleyi veriyoruz. Biz şunu söyleyeyim, geçmişten bugüne kadar Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu çatısı altında, devletimize, esnaf ve sanatkarımızla alakalı her türlü çalışmayı yaptık. Ama bu sorunların muhatabı sadece bizim olmadığı gibi çift başlılıktan bahsettim. Kanun koyucular Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar konfederasyonu çatısı altında 3045 oda, 82 birlik, 13 İhtisas Federasyonunu, baz alarak yaparsa bizim hiçbir problemimiz olmaz, ortadan da kalkar. Bize kanun yapılıyor, bizim denetleme yetkimiz yok. Böyle bir dünya yapısında böyle sevk ve idaresinde eksikliklerin bir tanesi bu
POLİTİK ADAM: Bu üyelikte çıkartma mı?
BAYRAM KARAKAŞ: Üyelikten çıkartma değil, tanımlanmış cihazından tut, yapılan haksız rekabet kazancına kadar büyük bir adaletsizlik var. Örneğin, camdaki yazılar, ben daha önceden başka bir ilin oda başkanlığını yaptığım dönem dahil, şu anda başkanlığını yaptığım federasyon dahil, Türkiye'de gezdiğim illerde, serbest piyasa ekonomisinde, fiyat tarifesinde asgari ve azami ibaresi olmadığı için, mahalle berberi de, Avm'deki berberde, en lüks yerdeki berberde bundan şikayetçi. Maalesef kendi mesleğini ucuza satan insanlar, camdaki yazıları yazıyor. Sen belediyeye müracaat ediyorsun, oda başkanı olarak, sen maliyeye müracaat ediyorsun ve geliyor sadece bir maddeden işlem yapıyor gidiyor. Madem böyle koruyucu ve kollayıcı tedbirler alan yapıyla biz çalışmak istiyorsak bizim taleplerimizde mahalli idarelerdeki yetkililer, değerli Belediye Başkanlarımız bünyesindeki zabıtalar,
POLİTİK ADAM: Sizin kesinlikle, bir mevzuata, kanun konusunda sil baştan değil de daha böyle bu işin taraflarıyla mesela bir hastane güzellik salonu yaptı, işletme işini yapıyor, ilanı veriyor, ona kimse bir şey demiyor. Ama siz yaparsanız inanılmaz ceza geliyor bu hakkı elinizden alıyor. Ne yiyor, ne içiyorsunuz bunu soran olmuyor. Programın sonuna doğru geliyoruz, derdiniz çok biliyorum ama BBN Türk ailesi olarak ta esnaf ve sanatkarımızın bu anlamda desteğini sağlama yanındayız. Bizim Ahi Enstitüsün yakın zamanda bir hasar tespit raporları toplantıları var oraya da davet edeceğim ama bu sektörün tarafları kendi hikayelerini daha gür sesle yapmalı. Programımızın sonunda, önümüzde bir seçim var. Siz ayağınızın tozuyla Kırklareli'nden geldiniz. Trakya bölgesini şey yaptınız, Mayıs'ta mı seçim?
BAYRAM KARAKAŞ: Haziran ayında
POLİTİK ADAM: Haziran ayında seçim var, adaylar var. Size de diğer adaylara da tebrik ederim yalnız bir öngörüm var. Ben sizin seçimleri çok rahat izliyorum, 2000 üyesi olan odanıza gelen, oy kullanan üye sayınız 3'te 1 noktasında. Kendi haklarını bile temsil noktasında gelip oy kullanmıyorlar. Ondan sonra bizim yayınımız oluyor, sizi soru yağmuruna tutuyorlar. Esnaflar Allah aşkına Esnaf odası seçimlerine gidin, oy kullanın, geleceğinize ilişkin, bunu gazeteci Fehmi Çalmuk değil de siz söyleyin. Evet, başkanım, son bir dakikamız.
BAYRAM KARAKAŞ: Sayın Çalmuk, öncelikle bu imkanı sağladığınız için berber, kuaför ve güzellik salonları bir bütün olarak bütün camia adına da sektör temsilcisi ve Genel başkan olarak size şükranlarımı sunarım. Biz sahipsiz değiliz. Ödevimize çalışıyoruz. Dönen bir mekanizma, dönen bir çarkın dişlilerinin bir tanesi biziz. Taşıma sektörü olsun, imalat sektörü olsun, gıda sektörü olsun, hizmet sektörü, bizler şunu söylüyorum, kanun yapıcılara koyduğumuz sorun ve çözüm noktasındaki odak noktasındaki, özellikle Tesk, özellikle Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü noktasındaki, grup odak noktalarında çalışmalarımızı yaptık. Şunu söylüyoruz, esnafın tanımı yapılsın, esnafın tanımı ile birlikte iki kurum arasındaki, devlet kurumları kendi arasında çatışmasın. 3308 sayılı Çıraklık Kanunu, hayat boyu öğrenim, Halk Eğitim Genel müdürlüğüne bağlı,
POLİTİK ADAM: Bizi arada Allah aşkına ezmeyin diyoruz.
BAYRAM KARAKAŞ: Sahip çıksınlar diyoruz.
POLİTİK ADAM: Bayram bey, çok teşekkür ederim.

Bakmadan Geçme