DESOB Başkanı Ebedinoğlu: Diyarbakır'da İstihdam Yükünü Esnaf ve Sanatkar Yükleniyor
TESK Yönetim Kurulu Üyesi/ Diyarbakır Esnaf Ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu, afet sonrası Diyarbakır başta olmak üzere depreme maruz kalan bölgedeki esnaf ve sanatkarların sorunlarını esnafhabertv.com'a anlattı
Esnaf ve sanatkarın istediği desteği alamadığını belirten Ebedinoğlu, esnaf kredi ve kefalet kooperatifleri ve Kosgeb kredilerinde istenen şartlardan biri olan kefil şartını “Esnaf esnafa kefil olacak” şeklinde aşılmasını önerdi. Ebedinoğlu yıl sonuna kadar Diyarbakır'da 1500 esnafın kepenk kapatarak işi bırakabileceğini açıkladı. İşte konuşmanın önemli başlıkları:
DİYARBAKIR CAN ÇEKİŞİYOR
Bizim bölgemizdeki birçok ilin istihdamı, deprem bölgesindeki iller dahil esnaf ve sanatkâr üzerindedir. Yani sadece bu yaşanan olumsuzluklardan esnaf ve sanatkarların değil özellikle istihdam ettikleri kesim çok zor durumda ve bu kesim gerçekten işsizlik oranlarında özellikle deprem bölgesinde ciddi anlamda bir yükseliş var. Yani bu işsizlikle birlikte batı illerimize göç eden birçok insanımız, vatandaşımız, esnafımız çalışanıyla birlikte maalesef göz etmeye hala devam ediyor. Sadece Diyarbakır ilimizde hasarı az olan illerden bir tanesi depremde 2082 işyerimiz yıkıldı ve yıkılıyor şu an. Yıkım esnasında. Tabii ki bir Hatay'ı da bir Kahramanmaraş'ı da bir Adıyaman'la bir Malatya'yla kıyaslayamayız ancak acı her tarafta aynı. Yalnız şunu net bir şekilde ifade edebilirim biz onlarca rapor hazırladık. Hem genel merkezimize hem bakanlığımıza. İlgili kurumlara ilettik bölgedeki esnaf ve sanatkarlarımızın durumuyla ilgili.
Tabii ki burada dediğim gibi aslında ekonominin can damarı ekonominin omurgası olarak adlandırdığımız esnaf ve sanatkâr bu derece yeterince destek aldığını söylememiz mümkün değil. Çünkü eskiden yaşanan ekonomik krizin de şu an çok çok etkisi var. Neden etkisi var? Çünkü insanlar artık özellikle hizmet sektörü şu anda can çekişiyor bölgemizde. Neden derseniz o kadar fiyat farkları her gün değişiyor ki enerjiden tutun giderlerden tutun birçok kalemde şu anda hizmet sektöründe hizmet veren işletmelerimiz yüzde elli kapasite ile çalışıyor ve yıllardır ben bu görevdeyim ve son yılın en büyük kalkınışları hizmet sektöründe gerçekleşti maalesef. Burada depremin acısı ayrı bu ekonomik krizin desteğiyle şu anda bizin son bir yılda 1286 tane işletmemiz maalesef kapattı. İşyerlerini kapatmak zorunda kaldı. Ciddi bir rakam bu geçmiş yıllara göre değerlendirdiğimizde 700-800 yıllık kapanışın olduğu Diyarbakır'da 1200'ün üzerinde işletmemiz kapandı. Sene sonunda bu rakam 1400'lere 1500'lere de çıkabilir. Yani onun için burada aslında yerinde ciddi anlamda komisyonların korunması gerekiyor. Deprem bölgesinde özellikle illerimizde. Sadece şu an esnaf biliyorsunuz kimi esnaf kapatmak zorunda kaldı kimisi tamamen yıkıldı göçük altında kaldı.
İŞLETMELERE HİBE VERİLMESİ GEREKİYOR
Maalesef istediğimiz seviyede şimdiye kadar ciddi bir destek alamadık. Ama kredi kooperatiflerimiz buradaki rolü çok önemliydi. Kredi kooperatiflerimiz ciddi anlamda katkı sağladılar. Yine ben bir vesileyle kredi kooperatiflerimiz genel başkanı Abdulkadir Akgül beye çok çok teşekkür ediyorum. Bu konuda sesimizi her zaman duydu. Her zaman sordu ve tarafa ilettiğimiz sorunların çözdürme noktasında da büyük bir çaba harcadı.
Burada ben de kooperatif başkanıyım. Biz esnaftan ipoteğin yoksa git devlette çalışan memur veya işçi getir diyoruz. Yani şimdi burada esnafın esnafa kefil olması gerekiyor. Biraz daha esnetilmesi lazım ama esnaf ve kredi Kooperatiflerinin de bir hassasiyet içerisinde olması lazım. Yani burada dağıtacağımız paranın da geri gelmesi için de tedbirlerimiz almamız gerekiyor. Ancak deprem bölgesine bir seferliğe mahsus ciddi anlamda zarar gören işletmesi yıkılan ve yıkılmakta olacak olan bir sürü işletme var. Bunlarla ilgili bir çalışma yapılması gerekiliyor. Örneğin şu anda TOKİ yeni binalar yapıyor deprem bölgesindeki illerde. Burada bu işletmelerinin tümünün hakkaniyet şeklinde işletmeleri yıkılan esnaf ve sanatkarlara dağıtılması gerekiliyor. Ve bunları dağıtırken de dediğim gibi faizsiz en az 1 milyon TL'lik. Çünkü şu an 1 milyonun bir anlamı kalmamış. Biz şu an 650 bin limite çıktık. Yani siz bir rafınızı 500-600 bine dolduramazsınız. Onun için en az 1 milyon TL geri 2 yıl faizsiz ve daha sonrasında da 3 yıl en az taksitler 5 yıl kredi vereceksiniz ki bu işletmelerin yeniden açılması için. Çünkü adamın yok olmuş, bina çökmüş. Altında ne eşyası ne işletmesi kalmamış. Bunlarla ilgili ciddi bir çalışma yapılmadı maalesef. Bir tespitler yapılmadı. Evet Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il müdürlükleri bu çalışmaları yaptılar biz de takipçisi olduk esnaftan beyan aldık ama bunlarla ilgili sigorta yok. İşletmelerin yüzde doksanının sigortası yok. Sigortalı olmayınca bir lira para alamıyor. Bu yaraların bir an önce kapatılması gerekiliyor. Bugüne kadar insanlar konteynırlarda çadırlarda ancak bu işletmelerinde hayata geçmesi için sosyal dokunun özellikle bölgede bozulmaması için ciddi anlamda batı illerimize göz yaşanmaması adına mutlak suretle deprem bölgesindeki illerde yeni işletmelere destek sağlanması gerekiliyor. Yeni işletmelerin hayatta kalabilmesi için hatta yeni işletmelere hibe verilmesi gerekiliyor. Çünkü siz nüfus yoğunluğunu bölgede nüfus göç ettikçe örneğin İstanbul, İzmir, Ankara gibi illerde deprem bölgesinden yüz binlerce insan orada yaşıyor. Bunlar oradan gelebilmesi için çalışmaların yürütülmesi gerekiliyor.
KOSGEB KREDİLERİNİN ŞARTLARINI ESNETİLMESİGEREKLİ
Bunlarla ilgili ciddi bir adım atılmadı sadece 750000 TL KOSGEB üzerinden biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı geçenlerde açıklamıştı. Şu anda müracaatlar başladı. Bunun da yansımaları prosedürleriyle ilgili, evraklarla ilgili esnaf ciddi anlamda sıkıntılar yaşıyor. Bu krediye de belki de hasar gören sıkıntıda olan esnafın yüzde ellisi altmışı bu krediden de faydalanamayacak. Onunla beraber buradaki KOSGEB müdürümüzle diyalog halindeyiz görüşüyoruz. Yalnız dediğim gibi mutlak suretle biraz daha KOSGEB desteğinin esnetilmesi gerekiyor. Çünkü adamın tamamen işyeri bitmiş matrah isteniyor, cirosu isteniyor. Ortada evrak yok. Yıkılan işletmenin evrakları yok. Yıkılan işletmenin bilançosu yok. Bunların tümünün göz önünde bulundurulması gerekiliyordu. Biz bunların tümünü raporladık hepsini iletiyoruz ancak bunlarla ilgili ciddi adımların atılması gerektiğini ben ifade etmek istiyorum.
İSTİHDAM YÜKÜNÜ BİZ ÇEKİYORUZ
Bölgemizde yıllardır bölgenin kalkınması için ciddi anlamda teşvik yasaları çıktı, sanayinin gelişmesi istihdamın gelişmesi için. Ancak bölgemizin yıllardır yaşadığı malum terör olayları çok şükür son birkaç yıldır huzur içindeyiz ancak etkileri hala devam ediyor. Çünkü birçok kalifiye işletmemiz esnafımız sermayedarlarımız bölgeden göç etmek zorunda kaldı. Yani şunu ifade etmek istiyorum. İstihdam yükünün yüzde sekseni esnaf ve sanatkarın üzerindedir. Ben bazen konuşmalarımda şunu ifade ediyorum, sosyal bir devletin sorumluluğu kendi vatandaşına halkına istihdam yaratmaktır. Biz bu bölgede devletin adına istihdam yaratıyoruz. Yani sosyal bir devletin yapması gereken istihdam yükünü biz devletin sırtından alıp işletmelerimize. Bir kafeteryada ortalama 6 ila 12 kişi istihdam ediyoruz. Ben Diyarbakır'dan örnek vereyim. Yıllardır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinin gelişmesi için onlarca paket açıldı teşvik açıldı. İstihdam seviyesi 15 bin civarında. Oysa Diyarbakır'da esnaf ve sanatkarlarda yanında istihdam eden işçi sayımız 80 ila 100 bin arasında.
TEŞVİK SİSTEMİNDE BİR HTA VAR. TEŞVİKLER MASA BAŞINDA HAZIRLANIYOR
Bölgede bir hata var. Teşvik paketleri çıktıkları zaman siz kuluçkadaki küçüğü büyütmeye çalışmalısınız. Batı bölgelerinden şirket sermayeleri buraya getirmek çok zor. O yüzden biz devam eden hükümetlere devletin ilgili birimlerine bakanlıklarına diyoruz ki mevcut işletmelerimizi özellikle üretim alanında çalışan küçük sanayi sitelerimizde KOBİ'lerimizde üretim alanlarında mevcutları büyütmek adına teşvikler çıkarılırsa verilirse inanın hem bu kadar verilen destekler heba edilmez hem de devleti şu anda devletin şu an karşı karşıya kaldığı istihdam yükünü esnafımız büyük bir çabayla ortadan kaldırır diye düşünüyorum. Ondan dolayı şu anda maalesef biz bunları yıllardır dile getirmeye çalışıyoruz. Ama bu tür teşvik yasaları paketleri Ankara'da masa başında hazırlanıyor. Sahalara inilmiyor. Sahaya da ciddi bir anlamda çalışma yapılmadığı için biz bugüne kadar esnaf ve sanatkarın biraz daha gelişmesi adına ben şunu da ifade etmek istiyorum bazı mesleklerimiz şu anda bitme noktasında bazı mesleklerimizde yasal prosedürler yerine getirilmediği için yok olma noktasında.
ZİNCİR MARTLER YÜZÜNDEN BİNLERCE ESNAF KEPENK KAPATTI
Örnek vereyim zincir marketler. Şu anda Türkiye geneli bir sorun deprem bölgesinin sorunu değil ama her 200 metrede bir 100 metrede bir zincir market görüyorsunuz. Bizim Diyarbakır'da 10 yıl önce bayiler ve bakkallar odasında kayıtlı esnaf sayımız 6500'dü. Şu anda 2800'e inmiş durumda. Yani burada her işletmenin kapanması demek istihdamın bitmesi anlamına geliyor. Perakende yasası dedik hala gündemde konuşuluyor ama bir türlü istediğimiz düzeye gelemedi. Süper ve Hipermarketler yasası mutlaka Avrupa Birliği standartlarına gelmemiz gerekiyor diyoruz. Ama Avrupa Birliği'ndeki süper ve Hipermarketlerin şehirden kaç kilometre dışarıda olduğu açılış kapanış saatlerinin sınırlı olduğu bunun da artık Türkiye'nin uygulaması gerektiğini defalarca ifade ediyoruz ve ifade etmeye çalışıyoruz. Burada bir çifte standart var zincir marketlerle ilgili mutlak suretle ciddi bir adımın atılması lazım.
Borçlar ertelendi ama esnafın istediği bir şekilde şu anda düzeyde değil. Dediğiniz gibi ipotek isteniyor esnafın işyeri yıkılmış, esnafın evi yıkılmış. Yani bunlar göz önünde bulundurularak esnafın esnafa kefil olması gerek. Bu noktada özellikle deprem bölgesinde zarar gören işletmelere en az 2 yıllık faizsiz kredi verilmesi gerekiyordu. Burada KOSGEB üzerinden sağlanacak deniyor ama bu yeterli değil kredi kooperatifi aracılığıyla en az 2 yıl faizsiz bir destek verildiği takdirde birçok işletmemiz en azından yüzde elli yüzde almışı belki yeniden işletmesini açar belki de yeniden ayakta kalır. Onun için burada ipotek ve kefalet konusunda biraz esneklik yaratılması gerekiliyor.
TESK VE TESKOMB BİRLİKTE KARAR ALMALI
Alınması gereken tedbirlerin aslında TESK ve TESKOMB birlikte adım atması gerektiğini düşünüyorum. Bunu ben toplantılarda da ifade ettim. TESK ve TESKOMB'nun birlikte afet bölgesiyle ilgili alacakları karar mutlaka hem hükümeti de etkileyecek. İlgili bakanlıklarımız da harekete geçecek diye düşünüyorum. Herkes kendi çabasıyla kendi kurumlarıyla birlikte genel merkezlerine iletmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu röportaj Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği/ Ahi Enstitüsü'nün İçişleri Bakanlığı Sivil toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile beraber hazırlanan “Ahilik Töresi Afet Bilinci Güvenli Millet, Güvenli Devlet” projesi kapsamında 21 KASIM 2023 günü saat 15.00'de gerçekleştirilen AFETLER SONRASI ESNAF VE SANATKARIN YAŞADIĞI SORUNLAR / ÜRETİM VE İSTİHDAM DURUM ANALİZİ” çevrimiçi toplantıdan alınmıştır.