Erdoğan Gençlerin Sorularını Yanıtladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya üzerinden gençlerle bir araya geldi. 'YKS neden ertelenmedi?' sorusuna da yanıt veren Erdoğan, Sosyal medya konusuna da değindi ve 'Her vatandaşımızın ve kurumumuzun tıpkı gerçek hayattaki gibi sosyal medyada da itibarlarını koruma hakları olmalıdır. Bu konuda güçlü bir hukuki altyapı oluşturmanın hazırlığındayız.' ifadelerini kullandı. Koronavirüsle mücadeleye de değinen Erdoğan, 'Birçok yerde, mesire yerlerinde, piknik alanlarında kurallara dikkat edilmiyor hatta el ele, kol kola çeşitli etkinlikler yapılıyor. Bu etkinlikler bize ciddi manada endişe veriyor.' diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, YKS'ye girecek öğrencilerle video konferans aracılığıyla buluştu. Erdoğan, sohbet öncesinde yaptığı konuşmada, gençlerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sınava girecek tüm öğrencilere başarılar dileyen Erdoğan, 'Rabb'imden emeğinizin, gayretinizin, çabanızın karşılığını hayal ettiğiniz şekilde vermesini niyaz ediyorum.' diye konuştu. YKS NEDEN ERTELENMEDİ? Video konferansa Muğla'dan bağlanan Kardelen Büyükavcu, yarın YKS'ye gireceğini belirterek, sınav tarihinin önce ertelenip ardından öne çekilmesiyle salgın nedeniyle YKS'nin ertelenmesi yönündeki taleplerinin kabul görmemesinin nedenlerini sordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan net şekilde uyardı: Bu etkinlikler endişe veriyor Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür sınavların tarihlerinin aylar öncesinden ilan edildiğini hatırlattı. YKS'nin tarihinin de çok önceden kamuoyuna açıklandığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: 'Koronavirüs salgını ülkemizdeki her şey gibi sınav takvimlerini de maalesef etkiledi. ÖSYM ve YÖK salgının tüm hızıyla devam ettiği dönemde tedbir amacıyla yeni bir sınav tarihi belirledi. Dünyanın ve ülkemizin önündeki belirsizlikler sebebiyle her alanda olduğu gibi sınav tarihlerinde de bu tarz tedbirli davranışlar kaçınılmaz bir durumdu. Yeni tarih, belirsizliğe karşı bir tedbir olarak tespit edilmiştir.' 'GENÇLERİMİZE PEK ÇOK İLAVE AVANTAJ SAĞLADIK' Türkiye'nin dünyada salgınla mücadeleyi en başarılı yürüten ülkeler arasında yer aldığına değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Salgının kontrol altına alınmasıyla birlikte 11 Mayıs tarihinden itibaren normalleşme takvimini biliyorsunuz açıklamaya başladık. Bu çerçevede sınav tarihleri konusunda da hassas bir çalışma yürüttük. Milli Eğitim Bakanlığımız ve YÖK'te yapılan hazırlıklar yanında, pedagoglar, öğrenciler ve veliler birlikte yoğun istişareler gerçekleştirdik. Tüm bu çalışmalar sonunda sınavın asıl tarihine en yakın zamanda yapılmasının öğrencilerimiz için daha doğru, daha hayırlı olacağı görüşü ortaya çıktı. Bunun üzerine sınav tarihi ilk açıklanan tarihe en yakın zaman olan 27 ve 28 Haziran olarak belirlendi. Böylece yıllardır zaten ilk tarihe göre hazırlık yapan öğrencilerimizin gereksiz yere yaklaşık bir ay daha sınav stresi yaşamalarının önüne geçildi. Sadece bununla kalmadık. Sınavdan sorumlu olunacak konuların azaltılmasından sınav süresinin uzatılmasına kadar gençlerimize pek çok ilave avantaj sağladık. İkinci aşama sınavdaki baraj puanlarını düşürerek, daha çok gencimizin cazip bölümlere girebilmesini temin ettik. Bazılarının bu tarihin turizm sektörünü canlandırmak amacıyla belirlendiğini iddia etmesi, tamamıyla spekülasyondur. Gençlerimizin geleceğinin böylesine basit bir tercihe kurban edileceğinin düşünülmesi dahi sağlıksız bir zihniyetin ifadesidir. Her birini kendi evlatlarımla eş gördüğüm tüm öğrencilerimize, gençlerimize sınavda başarılar diliyor, her birinin gözlerinden öpüyorum. Sınavın sağlıklı ve huzurlu bir şekilde geçmesi için gerekli tüm tedbirler alınmıştır. Gençlerimizden yarın ve öbür gün sadece önlerindeki sorulara ve hedeflerine odaklanmalarını istiyorum. '2021 YILI SONUNA KADAR 72 BİN YENİ YURT YATAĞI' Van'dan bağlanan Fatmanur Bildirici de imam hatip lisesi mezunu olduğunu belirterek, 'Bir imam hatipli olarak bizim için en büyük örneksiniz.' dedi. Bildirici'nin yurtlar ve burslar konusunda atılacak yeni adımlar olup olmadığını sorması üzerine Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'de verilen burs miktarının sadece 45 lira olduğunu hatırlattı. Burslarda çok farklı bir noktaya gelindiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, lisans öğrencilerine 550 lira, lisans üstü öğrencilere 1100 lira, doktora öğrencilerine ise 1650 lira kredi veya burs imkanı verdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: 'Bakın işin başladığı an 45 lira, ondan sonraki süreçte ise iş önce lisansta 550 lira daha sonra bu rakam ciddi manada yükselerek kredi veya burs noktasında 1100 liraya çıkarıldı. Ama doktora öğrencilerinde ise bu rakam 1650 liraya çıkarıldı. Başvuran her öğrencimiz kredi veya burs alabiliyor. Kredi veya burs alan öğrenci sayımız bu yıl 1 milyon 600 bini buldu. Kredi ve burs rakamlarını da her yıl artırıyoruz. Burada biliyorsunuz göreve geldiğimizde bir de öğrenci harçları vardı. Öğrenci harçlarından dolayı da ciddi manada sıkıntılar yaşanıyordu. Öğrenci harçlarını da kaldırdık. Artık harç diye bir durum söz konusu değil. Öğrencilerimiz artık harç ödemiyor. Barınma konusuna gelince bu konuda da önemli projeler hayata geçirdik. Yıl sonuna kadar 17 bin 450 yeni yurt yatağını daha hizmete alacağız. 2021 yılı sonuna kadar 72 bin yeni yurt yatağını daha hizmete sunmayı planlıyoruz. Bu yurtların bir kısmı kamu yatırımı olarak inşa edilecek, bir kısmı da kiralama yoluyla hizmete açılacak. Amacımız her gencimizi eğitim öğretimini rahatça sürdürebilmesini sağlayacak barınma, beslenme ve gelir imkanlarına kavuşturmaktır. Büyüyen, gelişen, kalkınan Türkiye'nin yetişmiş insan ihtiyacı her yıl katlanarak artacaktır. Eğitimi diğer kademeleriyle birlikte yükseköğretimde de altyapıyı sürekli güçlendirerek bu potansiyeli desteklemekte kararlıyız. Sizlerden tek isteğim, bütün enerjinizi ve vaktinizi kendinizi daha iyi yetiştirmeye vermenizdir. Onun dışındaki tüm sorunları çözmek, zaten bizim görevimizdir. Bu da milletin bize verdiği görevdir. Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: 'ÇARPIK TABLOYU DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR' (Üniversite bitirdiği halde iş bulamayan gençlere neler söylemek istersiniz?) İşsizlik, herkes için çok ciddi bir sıkıntıdır. Ülkemizde şehirleşme oranının artmasıyla birlikte tarım kesiminde gizlenen işsizlik kendini belli etmeye başlamıştır. Üniversite öğrencisi sayımız 8 milyon rakamına dayandı. Eğitim seviyesi yükseldikçe, gençlerin hayata atılma yaşı da ilerliyor. Günümüzde lisans-yüksek lisans derken bu çıta 30 yaşa yükseldi. Çarpık tabloyu değiştirmemiz gerekiyor. Gençlerimizin hedeflerine uygun iş alanları oluşturmak amacımız. Son 7 yılda yaşanan onca badireye rağmen hedeflerimize sıkı sıkıya bağlıyız. Türkiye'nin önünde çok büyük bir potansiyel var. Önümüzdeki fırsatı değerlendirerek, kendilerini geliştiren, birikimi ve yeteneği ile öne çıkan her gencimize gönül huzuruyla çalışabileceği iş alanı sağlama konusunda kararlıyız. Ancak her üniversite mezununun kamuda istihdam edileceği gibi bir yanlışa da düşülmemesi gerekiyor. Kamunun görevi iş yapmak, kazanmak isteyen herkese ön açmak, destek vermek yol göstermektir. Asıl istihdam özel sektörde, üretimde, ticarette, tarımda olacaktır. Gençlerimizden kabiliyetlerine güvenmelerini geleceklerini özel sektörde aramalarını istiyorum. Dünyanın hiçbir yerinde her üniversite mezununa iş hazırlığı gibi bir şey söz konusu değildir. Bazı iller ara eleman bulma sıkıntısında (Meslek liseleri...) Bu süre içinde maskeydi, dezenfektandı, tulumdu tüm bunlarla ilgili meslek liselerinin sürece vermiş olduğu desteği memnuniyetle karşılıyoruz. Meslek liselerimiz boş durmadılar, bu tür maske, tulum bunları üreterek sürece katkı sağladılar. Bundan sonraki süreçte de meslek liselerimiz kendilerine verilen atölyedeki makinelerde daha değişik ürünleri üretme fırsatını bulacaklardır. Bu ülkenin tüm çocukları hangi okullarda okurlarsa okusunlar benim evlatlarımdır. İnsan evlatlarını ayırt edebilir mi? Benim için de İmam Hatip'li neyse, meslek liseli de Anadolu Liseli de diğer okullarda okuyan çocuklar da birdir. İmam Hatip meselesini dile getirmemin nedeni 28 Şubat döneminde adeta bu okulları kazımak için girişilen haksız hukuksuz, adaletsiz saldırılara dikkat çekmektir. 'GÜVENİLİR BİR İNTERNET MECRASINA YAPACAĞIMIZ YASAL DÜZENLEMELERLE KAVUŞTURACAĞIZ' (Sosyal medya konusu...) Özellikle gerçekle sırtımızı kapatacak kadar hayattan kopuk değiliz. Ben bir siyasetçiyim. Bir siyasetçi olarak gerçeklere gözümü kapamam söz konusu değil. Günümüzde dijital platformların ve sosyal medyanın ihmal edilemeyecek derecede olduğunu biliyoruz. Sosyal medyadan nefret etsek böyle yaygın bir şekilde kullanmazdım. Ülkemizde 16.2 milyon takipçiydi Twitter'da en çok izlenen kişi olduğumu hatırlatmak isterim. Buradaki asıl mesele, sosyal medyanın ve internet platformlarının her türlü yalan, iftira, sapkınlığın serbestçe dolaşabilir bir mecra haline getirilmesidir. Yanlış içeriği kaldırmadığı gibi düzeltilmesine de izin vermeyen internet mecralarının mahkeme kararlarını da hiçe saymasını görmezden mi geleceğiz? Sİzlerden birinin telefonuna sızılsa, kendinizin ya da kardeşinizin mahrem görüntüleri çalınıp, Twitter ya da Facebook'ta yayınlansa ne olacak biliyor musunuz* Çaresiz kalacaksınız. Her vatandaşımızın ve kurumumuzun tıpkı gerçek hayattaki gibi sosyal medyada da itibarlarını koruma hakları olmalıdır. Tüm vatandaşlarımızın sosyal medyayı etkin ve ahlaki zeminde kullanabilmelerini sağlamak Devlet Başkanı olarak görevimdir. Bu konuda güçlü bir hukuki altyapı oluşturmanın hazırlığındayız. Milletimizi sadece içeriğiyle zengin değil, güvenilir bir internet mecrasına yapacağımız yasal düzenlemelerle kavuşturacağız. 'KURALLARA UYMAYA DEVAM EDECEĞİZ, BURADAN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ' (Koronavirüs salgını) Aldığımız sıkı tedbirlerin bir kısmını gevşettik. Günlük vaka ve ölüm sayısının henüz istediğimiz seviyelere düşmemiş olması, dikkati ve tedbiri elden bırakmamız gerektiğine işaret ediyor. En büyük görev bu konuda gençlerindir. Kurallara uymaya devam edeceğiz, buradan asla taviz vermeyeceğiz. Vereceğimiz taviz büyüklerimizi kaybetme gibi bir durumla bizi karşı karşıya getirebilir. Birçok yerde, mesire yerlerinde, piknik alanlarında buna dikkat edilmiyor hatta el ele, kol kola çeşitli etkinlikler yapılıyor. Bu etkinlikler bize ciddi manada endişe veriyor. Gelin maske, mesafe ve temizlik kuralını her yerde uygulayalım. (YKS) Aman heyecanlanmayın, sakin olun. Sakinlikle ve sükunetle inanıyorum ki sizler (öğrenciler) büyük bir başarıyla bu sınavlardan çıkacaksınız. Rabb'im zihninizi ve bahtınızı açık etsin.'

Bakmadan Geçme