Erdoğan: İhanet Eden Bedelini Öder
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde: Bizde AK Parti olarak genel başkanından belde yöneticisine kadar tüm kademelerimizle bu sancıyı çekeceğiz, seçimlerde sandıktan arzu ettiğimiz neticeyi de alabilelim. Siyasi partiler özellikle de AK Parti millete hizmet kapısıdır. AK Parti kurulduğunda gençlik kollarında görev alan arkadaşlarımız, milletvekillerimiz olarak çalışmalarını sürdürüyorlar. Bugünde bölgemizde ve dünyada tüm çalışmalarımızı toprak fıtratına uygun şekilde yürütmenin gayreti içindeyiz. Maya sağlam olunca ortaya çıkan kadro da inançlı, ahlaklı, kaliteli oldu. Hep birlikte inşa ettiğimiz bu parti inşallah önümüzdeki yarım asırda da ülkemize ve milletimize hizmet edecektir. Siyaset ve partiler de insanla var olur. AK Parti'nin kuruluşundan beri bu davaya emek vermiş, hasbi ve harbi şekilde koşturmuş her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. AK Parti Türkiye'nin partisidir. Şehirlerinize döner dönmez hemen 2001'den bu yana partimizde görev almış ve gönül vermiş her bir kardeşimize ulaşmanızı istiyorum. Varsa dertlerine çözüm bulmanızı istiyorum. AK Parti'ye gönül verenleri kucaklamak demek milletimizin yarıdan fazlasını peşinen bu daireye almak demektir. Kapısını çalmadığımız hane, elini sıkmadığımız vatandaşı kalbine dokunmadığımız birey bizim değildir. Her dem yeniden doğmak demek bıkmadan usanmadan öf bile demeden millete hizmet etmek demektir. Kendinde mukaddes yükü taşıma meçli bulamayan ikaz beklemeden görevi kendisinden sonraki arkadaşına bırakmalıdır. Seferle mükellef olduğumuz bu davayı zafere ulaştırana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Geçtiğimiz bir asır boyunda sürekli yeni arayışların peşinde koştuk. İnşallah 21. Asır yeniden dirilişimizin, Rabbimize ve kendimize dönüşün asrı olacaktır. Bizler bu büyük şahlanışa öncülük edebilirsek ne mutlu bize. Bu zafer levhasına isimlerini yazdırmak isteyenlerin yapması gereken çalışmaktır. Rabbim ömür verdikçe kendim de bu yolda tüm gücümle yürümeye devam edeceğim. Altyapı ve ulaşım sorunlarını tüm şehirlerimizde çözme taahhüdünde bulunduk. Şehirlerimizi kendi hikayelerine uygun şekilde geliştirme niyetimizi paylaştık. Doğrudan insana dokunan hizmetleri yaygınlaştıracağımıza ahdettik. Milletimiz 755 belediyede AK Partili kadroları yönetime getirdi. Biz muhalefet adaylarının yaptığı gibi seçimlerde atıp tutup da sonra bunun üzerine yatmadık, sözümüzü unutmadık. Şu anda inkara başladılar. Sanki kasada ne var ne yok bunları bilmiyormuş gibi konuşmaya başladılar. Önümüzde daha çok önemli süreç var. Ne yaptıklarınızı hep göreceğiz. AK Parti'nin belediye meclis üyeleri bulundukları her yerde denetim görevini en iyi şekilde yapacaklardır. İstanbul gibi bir ilde kahir ekseriyet AK Partili belediye meclis üyelerinde onların herhangi bir karara karşı düşünceleri, tavrı eleştiriye tabi.. Ama parlamentoda kahir ekseriyet falan da söz konusu değil AK Parti'nin parlamentoya getirmiş olduğu yasa tasarısını engellemek için elinizden geleni yapıyorsunuz, bu sizin için meşru ama yerel yönetimlerdeki bu duruş gayri meşru. Nasıl bir anlayış bu. Şerde fren ama hayırda destek. Yöntemimiz bu olacaktır. Seçim meydanlarında verdiğimiz her sözü getirmenin gayretleri içinde olduk. Vatandaşlarımız dün sadece başını sokacak ev istiyordu bugün ise altyapısıyla, yeşiliyle daha yüksek standartlarda yerleşim alanları talep ediyor. Çiftçiyi devamlı istismar ediyorlar. Çiftçimin dün traktörü yokken şimdi Anadolu'nun her yerinde her evin bahçesinde traktör var. Bay Kemal'in işi sürekli yalan, başka işi yok. Bunlar konuşuyor olabilir ama bizim söylediklerimizi yapma mecburiyetimiz var. Amacımız 2024 belediye başkanlığı seçimlerine kadar şehirlerimizde ilkeler doğrultusunda köklü bir değişimi gerçekleştirmiş olmaktır. Şimdiye kadar Gezi olaylarından 15 Temmuz ihanetine kadar milli bekamıza yönelik pek çok saldırıyı püskürttük. Fırat'ın doğusunda hala aynı gayret sürüyor. Ülkemize yönelik terör saldırılarının merkezi olan Kuzey Irak'ta Pençe 1 ve 2 operasyonlarıyla kalıcı çözümler bulmak gayretindeyiz. Bu harekatla Fırat'ın doğusundaki terör gruplarıyla Kuzey Irak'taki teröristlerin iletişimlerini kesmiş olacağız. Erbil'deki konsolosluk görevlimize yapılan saldırı harekatın ne kadar gerekli olduğunun teyididir. Konsolosluk görevlimizin şehit edenlerin tamamını yakaladık. Eksik varsa başarılı bir operasyonla inlerinde etkisiz hale getirdik. Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400'ler konusunda ABD'nin aklı selimle harekat edeceğini umuyorum. S-400'ler gelmeye devam ediyor. Nisan 2020'de bu sistemleri aktif olarak kullanmaya başlayabileceğiz. F-35'den dışlanma teklifleri başta olmak üzere Türkiye'ye yöneltilen hiçbir tehdidin ülkemizin güvenlik tedbirlerinden alıkoyamayacağını ifade etmek isterim. Karada, denizde ve havada kendisinin ve dostlarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek Türkiye'ye az kaldı. İnşallah birkaç yıl sonra bu konuda bambaşka bir Türkiye manzarası ile karşılaşacağız. Türkiye kalesinde delik açtırmayacağız. Türkiye'nin verdiği demokrasi, ekonomi ve güvenlik mücadelesinden rahatsız olanların teşviki ile bu tür niyetler içerisine girenlere milletimizle birlikte cevabını da vereceğiz. Saflarımızı ne kadar sıkı tutarsak geleceğimizi o kadar güvenle inşa edebiliriz. Bu kutlu yürüyüşü durdurmak için kurulan tuzaklar hazırlayanların başına geçecektir. Elbette eksiklerimiz, hatalarımız olabilir. Ama hiç kimse samimiyetimizden, gayretimizden şüphe edemez. ABD ile Suriye sınırları boyunca güvenli bölge oluşturmaya yönelik görüşmeler ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın Fırat'ın doğusundaki terör koridorunu paramparça etmekte gayretliyiz Ne yapılması gerekiyorsa bunu yapıyoruz ve yapacağız. Bunun için de bir yerlerden izin almaya ihtiyacımız yok. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz Suriye'nin kuzeyindeki aklı selim sahiplerine sesleniyorum gelin bu PYD denen işbirlikçi zalim örgütü bir an önce tasfiye edelim Türkiye'de yaşayan Suriyeli kardeşlerimizden 330 bini geri döndüler. Daha fazla Suriyeli kardeşlerimizin evlerine dönüşünü sağlamak için Münbiç ve Fırat'ın doğusunu süratle güvenli hale getirmek zorundayız Dünyanın hiçbir ülkesi kendi nüfusunun yüzde 5'i kadar sığınmacıya ev sahipliği yapmamıştır. Bunlar lafa geldiği zaman çok iyisiniz.. Tamam da bizim lafa değil, siz de yapabileceğiniz parasal destekleri verin. Batı bu. Ama biz Batı değiliz biz farklıyız PYD'ye verilen destekle on binlerce TIR doluşu silah, mühimmat her şeyi ücretsiz veriyorlar. Bizim stratejik müttefikimiz olarak görünenler veriyor. F-35'le ilgili bir milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız: 4 taneyi ABD'de pilotlarımıza teslim ettiler ülkemize gelmesine izin vermiyorlar. Sonra da patriotu neden bizden almadınız diyorlar. Biz verdiğimiz sözlere uyarım. Ama biz Obama döneminde patriot almayı arzu ettiğimiz zaman siz vermediniz. Sayın Trump döneminde şimdi yine engel olmaya çalışıyorsunuz. Biz ne yapacağız, kim verirse ona gideceğiz "F-35 VERMİYOR MUSUNUZ? BAŞKA YERLERE DÖNERİZ..." Rusya ile her türlü anlaşmamızı yaptık. F-35 vermiyor musunuz peki. O konuda da tedbirlerimizi alırız başka yerlere döneriz. Bu konuda da çalışmalarımızı yaptık, yapacağız. Türkiye'de bay Kemal veya dirsek temasında olan adamları yok, Türkiye'de AK Parti var. Cumhur İttifakı var. Artık kendimize ait sondaj gemilerimiz var. Orada aramaları yapan gemilerimiz var bize ait. Onlar bölgede çalışıyor. Beyler rahatsız. Niye? Deniz hukukuna göre atmamız gereken adımlarımızı atıyoruz. Kıbrıs'ta biz garantör ülkeyiz. Yunanistan, İngiltere garantör ülke. AB adeta gözlemci. Ama hiçbir zaman da üzerine düşeni yapmamıştır. "BİZ KABİLE DEVLETİ DEĞİLİZ" F-35 konusunda da sürdürüyorlar. Böyle bir adım atılırsa biz kabile devleti değiliz, kabile hiç değiliz. 2 bin yıllık tarihe sahip Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Düne kadar kapılarında bizi dilenci gibi beklettiler. Bir İHA mı SİHA mı alacağız, bugün git yarın gel dediler, vermediler. Sayın Bush bir gün bana dedi ki ‘Sayın Başbakan size bu yapılanı kabul etmem' dedi ve Dışişleri Bakanı Powell'ı çağırdı. Hiç olmaza 24 ya da 48 saat İHA'ları vereceksiniz dedi, sonra böyle bir süreç başladı. Terörle yoğun bir mücadele içindeyiz. Ee terörle mücadelede bizi yalnız başına bırakan stratejik ortaklar var. NATO üyesiyiz. Ama bu komşular bizi mal sahibi yaptılar. Şimdi İHA'mız var, SİHA'mız da var. Mühimmatları da burada üretiliyor. Akıllı bomba alacağız Obama ile G-20 toplantısında konuştuk, halledeceğiz dedi. Hala halledecekler, ne oldu akıllı bombayı biz ürettik. Şimdi SİHA'nın ötesine geçiyoruz. İnşallah bir iki ay içerisinde test çalışmaları başlayacak. Kendi savaş uçağımızı da yapıyoruz, yapacağız. Bu süreç içerisinde de gerçek dostlar ortaya çıkıyor. Sayın Trump'a Osaka'da ‘'Biz sizden patriot almadıkysak da sizden biz 100 tane yeni nesil Boeing uçağı alıyoruz. Bu bir alışveriş değil mi. Patriot almayız da Boeing alıyoruz ama yine de vereceksiniz verin'. Yeni nesil Boeing geldi, biz de ödememizi yapıyoruz. Biz iyi müşteriyiz. Ama böyle giderse biz bu konuda da ister istemez düşünmek zorunda kalacağız. "AB'NİN VERDİĞİ SÖZLERİ AÇIKÇA ÇİĞNEDİĞİNİ UNUTMADIK" İsrail'in Filistin'e sürdürdüğü devlet terörüne sessiz kalınmasına da karşıyız. Doğu Kudüs'te evleri başlarına yıkılan Filistinlerin ağıtlarını duymayanlar kendi evlerini kendi elleriyle yıkanlardır. Tam üyelik müzakerelerinde AB'nin ülkemize verdiği sözleri açıkça çiğnediğini de unutmadık. Suriye ve Doğu Akdeniz politikamıza yönelik aleni saldırılar bunların üzerine tuz biber ekmiştir. AB ülkelerinde yükselen ırkçılık yaşlı kıtanın geleceğini tehdit ediyor. Türkiye AB'nin en karlı, en potansiyeli yüksek dost adayıdır. Öyle de kalmak istiyoruz yeter ki AB'nin aynı olduğunu görelim Önümüzdeki dönemde bölge politikaları konusunda AB ile daha geniş bir uzlaşı zemini yakalayacağımızı ümit ediyorum. Ekonomiyi en az güvenliğimiz kadar mühim görüyor, sıkıntıların çözümü için var gücümüzle çalışıyoruz. 31 Mart seçimlerine birkaç gün kala ikinci saldırıyı da etkisiz hale getirmeye başladık. Kredi kuruluşlarının bize karşı nasıl bir tavır takındıklarını da hatırlayın. Aldılar da ne oldu. Hiçbir şey. Yolumuza kararlı bir şekilde devam ediyoruz SWAP piyasasına ilişkin bazı düzenlemeler gerçekleştirdik. Bir takım kötü amaçlı girişimlere karşı gerekli tedbirleri almış olduk. Varlığa dayalı menkul kıymet ihracı ile sermaye piyasalarına daha önce olmayan bir ürün kazandırıldı. Ülkemize 4 milyar liranın üzerinde bir finansman sağlandı. Kuru 9-10 liraya çıkarma hevesinde olanların heveslerini kursaklarında bıraktık. Uzun zamandır yüzde 24 civarında olan faizlerin ülkemiz için yüksek olduğunu söylüyorum. Rahatsız olduğumu söyledim. Ama bunu o dönemlerin MB Başkanlarına ulaştıramadık. Her dile getirdiğimizde bazı çevreler faiz oranlarındaki dramatik düşüşlerin ekonomiyi tepetaklak edeceğini söylüyordu. Dün MB faizleri düşürdü. Peki ne oldu? Battık mı bittik mi. Piyasalar bu durumu gayet normal karşıladı. Olması gereken buydu. Faiz düştükçe faiz düşer. Diğerleri yan unsurlardır. Yüksek faiz oranları Türkiye ekonomisinin önündeki en büyük engeldir. Yüksek faiz ile hükümetimizi devamlı sigaya çeken Bay Kemal şimdi de faizlerin bu şekilde indirilmesinden MB Başkanının alınmasından rahatsız olmuş. Anlamak mümkün değil. Sana sorup da mı adım atacağız. Yeni yönetim sisteminden çok rahatsız beyefendi. İlla parlamenter demokrasiye geçmek gerekiyormuş. Tek adam tek adam diye nakarat yapıyor. Tek adam benmişim. Biz tek adamlığı sizden öğrendik ama biz tek adam değiliz. İl başkanlarınıza illerin valiliğini veren Halk Partisi değil mi. Devleti böyle yönettiniz, o yüzden batırdınız. Bu ülke güdümlü demokrasiyi CHP'den öğrenmiştir. Biz tabii yolumuza devam edeceğiz Şu ifadeye bak: Havaalanı yaptıkları için övünüyorlar, kaça yaptıklarını ben bilmiyorum. Sen o işlerden anlamazsın, sen yalana devam et. Yap işlet devret diye bir mekanizma var, bunu öğren. Biz bu mekanizma ile yaptık. Dünya bizden öğreniyor. İş bilen adamların varsa sor sana anlatsınlar. Dün MB'nin aldığı kararı hayati bir dönüm olarak görüyorum. İnşallah bununla birlikte enflasyonun da düşmeye başladığını hep birlikte göreceğiz Türkiye'de yüzde 63 faiz ile hükümeti devralan biziz. Onu oradan yüzde 4'e düşüren biziz. Senin de katıldığın Gezi olayları ile Soros'un Türkiye temsilcilerinin başı çektiği ülkemizi karıştırmak isteyenler faiz ile enflasyonun yükselmeye başladığını gördük. Yatırımların arttığını, istihdamın arttığını göreceksiniz. Piyasalardaki hareketlenmenin nasıl olduğunu göreceksiniz. Enflasyon beklentilerinde oluşturulmak istenen olumsuz havayı dağıtarak inşallah bunun ikinci ayağını kırdık. Patates soğan… Bu fiyatlar üzerinden algı operasyonu yapmak istediler. Piyasaları rahatlatmak için bazı sektörlerde KDV, ÖTV indirimi yaptık. Birilerinin yüzde 40'ı bulacak dediği enflasyonda Haziran ayı itibariyle yüzde 15.7'yi yakaladık. Yılın ikinci yarısında tek haneli rakamları göreceğimizi işaret ediyor. Bay Kemal Türkiye Cumhuriyetinin emir alır hale geldiğini söylüyor. Nerede? Tek adam rejiminde. Türkiye Cumhuriyeti asla ve kata emir almamıştır. O sizin cibiliyetinizde var. Biz bugüne kadar kimseden emir almadık. Bunun önemli adımlarından birisi de S-400'dür, Doğu Akdeniz'dir. Emir alıyor muyuz almıyor muyuz göreceksin. Ama sen alırsın. Senin o güvendiğin teröristler seni kurtaramayacaktır. Onları şimdi inlerinde vuruyoruz. Ama sen onlarla beraber yürüyor. Senin adamların onların tabutlarını taşıyadursun bzi şerefli evlatlarımızın şerefli tabutlarına omuz veririz. Utanmadan emir alma noktasına geldi diyor. IMF'ye borcu biz mi yaptık? Siz yaptınız. Biz bu milletin efendisi değil hizmetkarıyız. Türkiye'nin dünyada itibarı zedelenmiş gibi saçma sapan şeyler söylüyor. Sen dünyada kaç ülkeyi gezdin de bunu konuşuyorsun. Sosyalist enternasyonal falan var ya oralara arada sırada bunları çağırıyorlar, orada bunlar itibar gördük zannediyorlar. Benim BM Genel Kurulu'nda konuşmalarımı saptıracak kadar yalana başvuruyor. Bu sene BM Genel Kurulu'nda nasıl bir konuşma yapacağım onu da bir izle. Cari açığın düşürülmesi amacıyla enerji, maden, turizm gibi öncelikle yatırım yapılacak alanları belirledik. Haziran'da ilk defa yıllık cari vermeye başlayacağız. Reform ajandamızı sonuna kadar uygulayacağız. Önümüzde 4 yıllık kesintisiz icraat dönemi var. En zor kısmı geride bıraktık "İHANET EDEN BEDELİNİ ÖDER" Bazı teşkilatlarımızda tıkanmalar oluşmuşsa bununla yüzleşmekten de kaçınmayız. Amacımız bundan sonra da şahsiyetli, söyleyecek sözü olan kadrolarla AK Parti ailesini genişletmektir. Teşkilatlarımzıı siyaset yapım sürecinde daha aktif hale getireceğiz Geleneksel siyaset usullerine yeni yöntemler ekleyeceğiz Biz bütün kararlarını istişareye dayalı olarak bir siyasi partiyiz. Şimdi bunu kadın kollarımızla, gençlik kollarımızda devam ettireceğiz. İstişare halkasını genişletmiş olacağız, Sokağın havasını teşkilatlarımıza daha çok yansıtacağız. Birinci Olağan büyük kongre sürecimizi sonbaharda başlatacağımızın müjdesini vermek istiyorum. Teşekkür ziyaretlerine başlayacağım. İllerde Rize, büyükşehirlerde Konya ile başlayacağım. Sağda solda pek çok dedikodu var. Hiç bunlara kafanızı takmayın, biz işimize bakalım. Birileri parti kuruyormuş, hiç bunları kafanıza takmayın. Çok içimizden ayrılıp parti kuranları gördük. Şu anda sorsam adını sanını hatırlamazsınız. Bu işler böyledir. Bu tür ihanetlerin içerisinde olanlar bu işin bedelini de ağır öderler."