Muhasebe verileri karar sürecinde etkin kullanılmıyor
Yapıla bir araştırma, muhasebe bilgi sisteminin ürettiği verileri büyük oranda olumlu olarak kullanıp değerlendiren esnafın bu verileri/raporları karar alma sürecinde etkin şekilde kullanmadığını ortaya koydu.
Zehra AKKUŞ (Özel Haber)
Muhasebe bilgi sisteminin ürettiği verileri büyük oranda olumlu olarak kullanıp değerlendiren esnafın bu verileri/raporları karar alma sürecinde etkin bir şekilde kullanmadığı belirlendi.
Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünde görevli Dr. Öğr. Üyesi Alper Tazegül, esnaf ve sanatkarlar yönelik bir anket uyguladı. Tazegül, anket sonucunda “Karar alma sürecinde muhasebe bilgi sisteminin rolü: Kars ilinde bir uygulama” adlı makaleye imza attı.
Makale, ETÜ Sentez İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi Aralık 2020 sayısında yayımlandı.
Araştırmanın karar alma sürecinde muhasebe bilgi sisteminin rolünü değerlendirmek üzere yapıldığını, Kars ilinde faaliyet gösteren esnaf sanatkar işletmelerinde anket kullanılarak veri toplandığını aktaran Dr. “Bu çalışma dünya genelinde Kovid-19 küresel salgının yaşandığı bir dönemde yapılmıştır. Çalışmanın hedef kitlesini oluşturan esnaf ve sanatkarlar bilgi teknolojilerini (e-mail) etkin olarak kullanmadıkları için anket çalışması sağlık bakanlığının belirlediği kurallara uyularak yüz yüze görüşülerek yapılmıştır.” bilgisini paylaştı.
Makalenin sonuç bölümünde, teknolojik gelişmelerin hayatın bütün alanlarını etkilediği ve “sayısal” veya “bilgi” çağı olarak adlandırılan günümüzde, işletmelerin bu çağın gerektirdiği değişim ve dönüşümlere hızlı bir şekilde ayak uydurması gerekmektiğini vurgulayan Tazegül, “Yaşanan bu olağanüstü hızlı değişim işletmeleri çok daha hızlı ve doğru karar almaya zorlamaktadır. Doğru ve hızlı karar almanın yolu da işletmenin etkili bir yönetim bilgi sistemine sahip olmasını gerektirir. Bu yönetim bilgi sisteminin en önemli bileşenlerinden birisi de muhasebe bilgi sistemidir. Muhasebe bilgi sistemi topladığı, işlediği ve raporlaştırdığı verileri işletme yönetimine sunarak karar alma süreçlerinde etkin bir rol oynar. Bu bağlamda bu çalışma ile de karar alma süreçlerinde muhasebe bilgi sisteminin rolü anket verilerinden de yararlanarak değerlendirilmiştir. Araştırma her ne kadar sınırlı bir alanda yapılmış olsa da süreç hakkında çıkarımlar yapmaya katkı sağlayacak düzeydedir.” değerlendirmesini yaptı.
“Muhasebe sisteminin ürettiği veriler olumlu olarak değerlendiriliyor”
Araştırma sonuçlarına göre işletme sahipleri/yöneticileri veya çalışanlarının büyük bir bölümü muhasebe kayıtlarının mevzuata uygun tutulduğunu ifade ettiğini aktaran Tazegül şunları kaydetti:
“Zaten çoğunlukla araştırmanın katılımcılarının küçük işletmeler olduğu ve muhasebe kayıtlarının vergisel yükümlülükler için tutulduğunu ifade eden bir örneklem grubu için bu sonuç son derece normaldir. Ancak işletmenin büyüklüğü ne olursa olsun muhasebe bilgi sisteminin mutlaka karar alma sürecine katılmasının, işletmeye rekabet avantajı sağlayacağı göz ardı edilmemelidir.”
Araştırmanın bir başka sonucuna göre; muhasebe sisteminin ürettiği veriler -stoklar, müşteriler, satıcılar, mal alış satışları gibi- katılımcılar tarafından olumlu olarak değerlendiriliyor. Bu durum her ne kadar muhasebeyi sadece vergisel yükümlülükler için gerekli görmekle çelişmesine rağmen zaman zaman örnekleme dahil olan işletmelerin muhasebe bilgi sisteminin ürettiği verileri kullandığı gerçeğini gösterdiği değerlendirmesi yapılıyor.
“Muhasebe verileri karar alma sürecinde etkin kullanılmıyor”
Dr. Tazegül, araştırmanın diğer sonuçlarını da şöyle paylaştı:
“Araştırmanın muhasebe bilgi sistemine ilişkin katılımcı görüşlerinin bölümü, muhasebe verilerini doğru ve anlaşılır olarak değerlendirdikleri görülmektedir. Ancak muhasebe bilgi sisteminin ürettiği verileri büyük oranda olumlu olarak değerlendiren katılımcıların bu verileri/raporları karar alma sürecinde etkin bir şekilde kullanmadıkları görülmektedir. Bu durum örneklemin yapısıyla açıklanabilir. Araştırmaya katılan işletmelerin küçük işletmeler olması, söz konusu işletmelerin özellikle finansal durumunun karmaşık olmaktan uzak olması ve muhasebe departmanın ürettiği veriler olmadan da takip edilebilmesi bu durumu açıklayacak unsurlar olarak değerlendirilmektedir.”
“Eğitim durumuna göre alınan kararlar da değişkenlik gösteriyor”
“Araştırmanın bağıntısal istatistiki sonuçları içerisinde en dikkat çekici olanı ise muhasebe bilgi sisteminden yararlanmaya ilişkin olan bölümde yer alan eğitim değişkeniyle ilgilidir. Katılımcılara yöneltilen ifadelere verilen cevaplar incelendiğinde, eğitim durumuna göre katılımcıların görüşleri arasında “araştırma geliştirme için ayrılacak bütçenin belirlenmesi” ifadesi hariç diğer bütün maddelerde anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir. Farklılığa ilişkin anova ve post hoc testleri incelendiğinde farklılıkların gruplar arasında ve genel olarak bütün öğretim kademelerinde olduğu görülmektedir. Örneğin finansman ihtiyacının belirlenmesi ve ilgili kararların verilmesi ifadesinde puan ortalaması olarak yüksek lisans yapanların ortalaması 4,4000 iken ön lisans mezunlarının ortalaması 2,9524 olarak tespit edilmiştir. Yine işletmelerin hukuki yapısı ve araştırmaya katılanların mesleki deneyimlerine göre de birçok ifadede görüşleri arasında anlamlı farklılık olduğu görülmektedir.”
Dr. Tazegül, sonuç bölümünde, günümüz iş dünyasının dinamik yapıya sahip işletmeler için çok hızlı gelişme ve büyüme potansiyeli sağladığına işaret ederek “Yakın zamana kadar hayal bile edilemeyecek gelişmeler sayesinde artık dünyanın her köşesine internet sayesinde ulaşmak mümkün olmaktadır. Bu durumun özellikle bu çalışmanın örneklemini oluşturan küçük işletmeler için de geçerli olması işletmeleri önemli fırsatlarla karşı karşıya getirmektedir. Bu fırsatları değerlendirilebilmesi için bütün alt sistemleriyle birlikte, işletmenin etkin bir yönetim bilgi sistemine sahip olması gerekir.” değerlendirmesi de yaptı.