Fehmi Çalmuk Yazıyor... Dün 5,Bugün 8'i Bir Yerde, Neden, Niçin Nerede?
Pandemi sürecinin bizi bunaltması, iki ayağımızı bir pabuca sokması yetmiyor gibi bir de siyasi polemikler… Bakanlar için bir kayıkçı kavgası, görenler için siyasette safların yeniden sıkıştırılması anlamı taşıyor. Bir Ak Parti cephesi,, bir CHP, bir de MHP'den polemik üzerine polemik geliyor. Bir televizyon programında TSK'ya yönelik sarf edilen “Asker Katar'a satıldı” hakaret sözlerinden sonra 28 Şubat dönemini hatırlatan görüntüleri gördük. Milli Savunma Bakanlığı sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı: “Bir televizyon programında TSK'ya yönelik sarf edilen hakaret içerikli sözler sonrası, ülkemizin önde gelen sivil toplum kuruluşları Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve TSK Komuta Kademesi'ne destek ziyareti gerçekleştirdi.”
GİDİN Mİ ?, GELİN Mİ?, GELELİM Mİ? Ziyaret TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığında gerçekleşti. Heyette TESK Başkanı Bendevi Palandöken, TİSK Başkan Vekili Celal Koloğlu, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Alaattin Soydan'dan oluşan sivil toplum kuruluşları vardı. “Gidelim mi ?” dendi yoksa “Gelin mi?” dendi şimdilik belli değil. Ancak iki ihtimalde siyasetin röntgeni açısından önemli. Gelin denmişse tarih sayfaları hemen karıştırılabilir. Tarihi 28 Şubat döneminde Refahyol'a karşı STK ve meslek örgütlerini örgütleyen TSK içindeki “rot blanscı" grup Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu (TİSK)Başkanı Refik Baydur, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK)Başkanı Derviş Günday, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK- İŞ) Başkanı Bayram Meral ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Rıdvan Budak'a "istezük" açıklaması yaptırmış başkanların ismi “5'li Çete”ye çıkmıştı. Erdoğan 28 Şubat'ın 21 yılında bir dış seyahat sonrası “Sendikalar, medya, iş dünyası. O dönem ‘beşli çete' mi ne diyorlardı? O süreçte neler yapıldığını benden çok daha iyi biliyorsunuz. Ama bunlara hiç mi hiç dokunulmadı şu ana kadar. Tamamen es geçildi. Şimdi muhtemelen bunlar da gündeme gelecektir" demişti. Ancak 5'li Çete'nin kılına bile dokunulmadı. '5'li çetenin' mimarı dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den başkası değildi. Nitekim Rıdvan Budak şu itirafta bulunmuştu: 'Demirel, bizi çağırıp yardım istedi. 'Kardeşim her seferinde süngüyü dayatmaya gerek yok. Demokrasi kendi sorununu çözer. Bana yardımcı olun bu müdahaleyi önleyelim. Siyasette aksamalar olduğunda asker süngüsünü sokarsa böyle demokrasi işler mi?' dedi” “Rejim tehlikede 5'li Çete nöbete” dendi. Emreden Başkomutan Süleyman Demirel idi. Nöbet görevi yerine getirildi. Refahyol, merhum Necmettin Erbakan istifaya davet edildi. Peki “TSK Katar'a satıldı” sözleri üzerine Milli Savunma Bakanlığı'na TSK komuta kadrosunu ziyaret kimin istediğidir? Başkomutanın emri midir? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı iyi tanırım. Hele hele bu ekibe "Gidin" dememiştir. Demez. Niyesini birazdan yazayım.
DP'DE YASSIADA ÜZERİNDEN TOBB AYARI Arzu ederseniz bu ziyaretin gerekçesi olan Milletvekilinin mensubu olduğu CHP'nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bakalım. Bu ziyaretten bir gün sonra Adnan Menderes, Fatin Rüstü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı idama gönderen CHP'nin genel başkanı olarak Demokrat Parti genel merkezine gitti. Gültekin Uysal'ı ziyareti etti. Millet ittifakı içinde yer alan Gültekin Uysal Ekim ayında BBNTÜRK ekranlarında Politik Adam programında ittifak için şunları söylüyordu: “Kimseyle Katolik nikahımız yok. Kimsenin de bizimle Katolik nikahı yok.” Ziyaret biter bitmez ilginç bir olay yaşandı. “Bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü?” cinsinden bir gazeteci Kılıçdaroğlu'na ilginç bir soru yöneltti. Anladığımız kadarıyla sipariş bir soru… Gazeteci TOBB'un yılda iki kez esnaftan aldığı aidatlar hatırlatılarak, "Ancak şu ana kadar esnafa TOBB'dan herhangi bir yardım yapılmadı. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusunu yöneltti. Kılıçdaroğlu, esnaflar ‘TOBB'a bağlı değil' diyebilirdi, demedi. Hemen pası aldı bir gün önce kendisine yumruklu poz veren Milli Savurma Bakanı Hulusi Akar'ı ziyaret eden TOBB Başkanına cevabı Yassıada mağduru Demokrat Parti'nin genel Merkezi'nden veriyordu: "Yassıada'ya ne yaptılar? Yassıada'nın ne olması lazımdı? Yassıada'nın bu ülkede Demokrasi Adası olması lazımdı. Orayı ne yaptılar? Beton yağına döndürdüler. Kimin parasıyla yaptılar? Hazineden para çıkmadı, TOBB yaptı onu. Artık bir beton yığını olarak orada duruyor. Kendi tarihine sahip çıkmayan, demokrasisine sahip çıkmayan, o adanın değerinin ne olduğunu, demokrasi açısından bilmeyen bir anlayışa ne söyleyeceksiniz? Kendi kaynaklarını nereye harcıyor TOBB acaba? Dünyanın parasını topluyor. Nereye harcıyorsun bu paraları? Talimat üzerine para mı harcanır? İhtiyaç üzerine para harcanır. Siyasi otoritenin talimatı üzerine para harcanmaz. Ahlaki değil, doğru da değildir."
EL RİFAT'I KURTARMAK Kılıçdaroğlu, Rifat Hisarcıklıoğlu'na halk değimiyle “Çaktım köfteyi” dedi. Çaktım köfteyi Rifat… TOBB'un esnafla ne alakası var diyemedi. Nedeni mi diyemedi? El Rifat'ı kurtarmak için! Külliyede konuşulanlara göre TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun kurmayları Fox Haber başta olmak üzere muhalefet kanallarına özel ricalar da bulunup ‘Rıfat Bey aleyhine haber yapılmasını teşvik ediyorlarmış. Bu konu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da iletilmiş. Külliye'de işte tam bu konu tartışılırken Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanlış bir soruya TOBB üzerinden cevap vermesi başka nasıl anlatılabilir? CHP sözcüsü eski hazineci Faik Öztrak ekonomik analizlerinde en çok TEPAV verilerini kullanması dikkate alınırsa "Er Rifat'ı" kurtarmak CHP açısından şu anda ulusal meselelerin ilk sıralarında yer alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan kısa bir süre önce Türk Tabipler Birliğinden hareketle aralarında TOBB,TESK ve sendikaların da bulundu kamu gücünü kullanan meslek örgütlerine ilişkin bir yasal düzenleme yapılacağını belirtmişti. AK Parti ve MHP kurmayları kanun teklifi üzerinde çalışmalarını bitirdi. Eğer bu teklif TBMM'den geçer ve kanunlaşırsa CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yumruk sallayan Hulusi Akar'ı ziyaret eden 8 başkandan en az beşi koltuğunu kaybedecek. Bütçe görüşmelerinden sonra Ocak 2021'de kanun TBMM Genel Kurulu'na gelecek. Bu nedenle ziyaret Külliye'de "Katar Katar Turnalar" türküsü gibi algılandı.
ABD ANKARA BÜYÜKELÇİLİĞİ FAALİYETTE Peki siyaseti tanzim, benim değimimle “Projesini Projelendirdiğimin Projesi” nasıl Hayata geçirilecek ? Joe Biden 21 Ocak'ta başkanlığı devralacak. Kurmay kadrosunu Türkiye karşıtlarından oluşturuyor. ABD Ankara Büyükelçiliği de bu nedenle hareketli... Siyasi müsteşarlığının personeli Koronavirüs dinlemeden kapı kapı Ak Parti başta olmak üzere siyasi partileri dolaşıyor. Yeni döneme hazırlık yapıyorlar. “Ak Parti'den kim kopar?, nereye gider?” ikinci soru ise İyi Parti üzerine…İlgi çeken sorulardan biri ise HDP ve yeni kurulacak Kürt Partisi üzerine… AK Parti'de disiplin soruşturması geçiren bir ismin bu konudaki stratejik ve taktiksel çözümlemeleri Amerikalılar tarafından madde madde not alınmış durumda. Türkiye ve ABD ilişkilerinde dikkat çekilmesi gereken diğer bir tarih ise 31 Mart Halk Bankası davası… ABD'lilere göre Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın ismi 31 Mart'ta mahkeme salonunda dile getirilecek. Artık hangi konumda şimdilik bilmiyoruz. İşte böylesi zamanlarda insanların nereye gittiği ve gideceğinden daha çok nerede durduğu önemli oluyor. Onun için “Dün 5'i,Bugün 8'i Bir Yerde, Neden, Niçin Nerede?” diye soruyoruz.