İhraç talebine isyan ettiler
BENİM İFADE ÖZGÜRLÜĞÜM KUTSALDIR
Ümit Kocasakal: Her şeyden önce benim CHP üyeliğim kütüğe yapılan kayıtla, rozetle sınırlandırılamaz. Gerekçelerde haklılık payı bulunsa da alınan boykot kararını doğru, tutarlı, partinin ilkelerine uygun bulmuyorum. Bunlar bir yana, boykot kararında deniyor ki 'Tıpış tıpış oturacaksınız'. Bu partide biat kültürü, emir komuta zinciri olmaz; bizim partimize yakışmaz. Hayatım boyunca ifade özgürlüğünün değerine inanmış bir kişi olarak, kendi ifade özgürlüğümü de kutsal sayar, üzerine titrerim. Benim hangi ifade özgürlüğümü ve onun bir parçası olan eleştiri hürriyetimi, ne zaman, nerede, nasıl kullanacağımı kimse belirleyemez. Bu husus benim dokunulmaz bir kişilik alanımdır. Parti yöneticilerinin kendileri bakımından bir katılmama kararı almasını ve uygulamasını saygı ve anlayışla karşılarım. Ancak tüm üyeleri, dolayısıyla şahsımı kapsayacak şekilde böyle bir yasaklamayı kabullenmem mümkün değildir. Kaldı ki, şahsıma bu şekilde getirilen bu yasak sadece bana değil, hitap ettiğim izleyicinin, halkın da bilgilenme hakkını sınırlamaktadır. Bu kanallara CHP üyesi olduğum için değil akademik, hukukçu, baro başkanı kimliğiyle davet ediliyorum.
BU KARARI DEMOKRATİK GÖRMÜYORUM
İrem Çiçek: Ben Türkiye'nin sorunlarına duyarlı bir avukatım, CHP'de de herhangi bir görevim yok. Bu karara katılmamakla birlikte saygı duyarım ama bu kararın da neden alındığını bilmiyordum. Boykot kararından önce söz verdiğim bir programa çıktım ve sözümün arkasında durdum. Bu konuyu tartışmayacağım da ne yapacağım? CHP'nin yönetiminde yer alan bir kişi boykot kararına uyabilir; ama bu kararın CHP'de aktif görev almayan bir üyesine karşı uygulanmasını da demokratik olarak görmüyorum. Bu CHP'ye de yakışmıyor. Bizim zaten iktidar partisi ile ilgili eleştirdiğimiz nokta tek bir kişinin söyledikleri karşısında el kaldırılması, sorgulamadan onay verilmesidir. Biz bunları tartışırken böyle bir sol partinin iktidar partisi gibi kararlar almasını da eleştireceğim tabii ki. Başka üyeler buna uygun davranıyor olabilir ama ben İrem Çiçek olarak içime sindiremedim. Karara saygı duymakla birlikte doğru bulmuyorum. Penguen döneminde, Gezi davasında alınsa bu karar anlardım.
EKRANDA ATATÜRK'Ü SAVUNDUM
Mehmet Sevigen: Yasak koydukları televizyon kanalına çıkmadım. İki aydır da ekranlara çıkmıyorum. Ama iki ay önce AHaber, Akittv, Ulusal Kanal, Cem Tv'ye çıktım. Benim çıktığım kanallarda yasak yok. CNN Türk dışında yasak koymadılar, nasıl oldu anlamıyorum. Bu kanallarda düşüncelerimi aktardım. Parti ile ilgili en küçük eleştirim olmadı. Sadece partiyi ve Atatürk'ü savunmak için çıktım. Üstelik Kemal Kılıçdaroğlu, sağ seçmene ulaşmanın öneminden sürekli söz eder. FETÖ'nün darbe girişimi sırasında CNN Türk basıldı. Yani gazi bir televizyon. O açıdan da bu yasak doğru değil. Ben partinin ikinci kurucu bakanıyım. 12 Eylül'den sonra biz geldik kurduk. Onlar ne hizmet etti ki beni disipline veriyorlar. Toptan gitmemizi istiyorlarsa bahane bulmaya gerek yok.