İkinci 500, Yüzümüzü Güldürdü
İstanbul Sanayi Odası (İSO), sanayi kuruluşlarının 2018 yılı verileri üzerinden yaptığı 'İSO Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu- 2018' araştırmasının sonuçları yüzümüzü güldürdü.
Geçen mayıs ayında açıklanan İSO 500'ün ardından tamamlanan araştırma sonuçlarına göre; İSO İkinci 500 şirketleri, 2017 yılının ardından 2018 yılında da üretimden net satışlarda yüksek bir performans sergiledi. Bir yönüyle Türkiye'nin KOBİ ölçeğindeki şirketlerinin röntgenini ortaya koyan İSO İkinci 500, 2018 yılında üretimden net satışlarını yüzde 27,8 gibi oldukça güçlü bir artışla 107,6 milyar TL'den 137,5 milyar TL'ye yükselti. Bu artış 2017 yılında da yüzde 30,9 gibi oldukça yüksek bir oranda gerçekleşmişti.
İSO İkinci 500'ün bu yılki sıralamasına bakıldığında ilk üç sıra şöyle: 2018 yılında üretimden net satışlara göre ilk sırayı 413,7 milyon TL ile Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil aldı. 412,4 milyon TL ile ikinciliğe yerleşen ORMA Orman Mahsulleri'ni 411,6 milyon TL ile Erişler Yem izledi.
2017 yılında, 309,4 milyon TL ile 145,2 milyon TL arasında üretimden net satış yapan şirketlerin girebildiği İSO İkinci 500'ün 2018 sıralamasında bu bant 413,7 milyon TL ile 177,8 milyon TL arasında oluştu. İSO İkinci 500 şirketlerinin bu yılki listesine bakıldığında sıralamaya 97 yeni kuruluşun girdiği görüldü. Bunlardan 62'si geçen yılki İSO 1000 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasının dışından sıralamaya girme başarısı gösteren şirketlerden oluştu. Geriye kalan 35 kuruluş ise 2017 yılında İSO 500 sıralamasında yer alırken bu yıl İSO İkinci 500 sıralamasına geriledi.
İSO İkinci 500 kapsamındaki olumlu gelişmelerden biri de ihracat yapan firma sayısındaki artış eğilimi. Çalışmanın yapıldığı ilk yıl olan 1997'de ihracat yapan firma sayısı 407 iken, 2018'e gelindiğinde bu sayının 451'e yükseldiği görülüyor. Bu da gösteriyor ki; İSO 500'de olduğu gibi İSO İkinci 500'de de yer almak için ihracat yapmak önemli bir kriter.
İ
İSO İkinci 500'ün bu yıl dikkat çeken ve gelecek adına; katma değeri yüksek, nitelikli ve teknoloji odaklı üretim adına umut veren sonuçlarından biri AR-GE yapan şirket sayısındaki istikrarlı artışın devam etmesi oldu. Öyle ki; AR-GE yapıyor olmak, neredeyse ilk 1000 şirket arasına girmenin önemli kriterlerinden biri haline gelmiş bulunuyor. İSO İkinci 500 şirketleri içinde AR-GE yapanların sayısı bir önceki yıla göre 30 şirket artarak 188'den 218'e yükseldi. Bu sayının 2012 yılında 151 olduğunu hatırlatmakta yarar var. İSO 500'deki AR-GE yapan şirketlerin sayısı da 2018 yılında kayıtlara 276 şirket olarak geçmişti.
İSO İkinci 500'ün yıllara göre üretimden satışlar performansına bakıldığında, 2012-2016 döneminde görülen zayıf büyümenin, 2017 yılında yerini reel büyümeye bıraktığı görülüyor. Üretimden satışlarda 2018 yılında da reel büyüme eğilimi devam etmekle birlikte, artış oranı bir önceki yılın altında kaldı. 2017 yılında yüzde 17 olan üretimden satışlardaki reel büyüme, 2018 yılında yüzde 6,2'ye geriledi.
2018 yılında İSO İkinci 500'ün faaliyet karı oranı yüzde 12,1 olarak gerçekleşti. Böylece 2017 yılında yüzde 10,3 olan orana göre faaliyet karlılığında 1,8 puan iyileşme yaşandı. Toplam faaliyet karı büyüklüğü ise yüzde 51,7 gibi yüksek bir oranda artarak, 2017 yılında 12,5 milyar TL iken 2018 yılında 19 milyar TL'ye yükseldi.
İSO İkinci 500'ün faiz, amortisman ve vergi öncesi karında (FAVÖK) 2017 yılının ardından, 2018 yılında da sıçrama yaşanması dikkat çekti. 2017 yılında 16,6 milyar TL olan FAVÖK, 2018 yılında yüzde 39,8 oranında artarak 23,2 milyar TL'ye yükseldi. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kardaki reel artış, yüzde 16,2 ile yüksek gerçekleşti.
Vergi öncesi kar ve zarar toplamı ise 2017 yılında 7,4 milyar TL iken, 2018 yılında yüzde 21,5 oranında artarak 9 milyar TL'ye yaklaştı. Aynı yılda vergi öncesi kar ve zarar toplamındaki reel artış yüzde 1 oldu.
Sanayicilerin son yıllarda makul bir çözüm bulunmasını istedikleri konulardan biri olan KDV alacakları, İSO İkinci 500 şirketleri için de ciddi bir sorun olmayı sürdürüyor. 2018 yılında İSO 500'ün devreden KDV'si bir önceki yıla göre yüzde 35,6 oranında artarak 9,7 milyar TL'ye yükselmişti. Bu yük İkinci 500'de için de devam etmekle birlikte, artış hızı geçmiş yıllara göre yavaşlamış görünüyor. İSO İkinci 500'ün devreden KDV'si, 2018 yılında yüzde 0,4 gibi sınırlı bir artışla 1,7 milyar TL düzeyinde gerçekleşti.
İSO İkinci 500 şirketlerinin teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer dağılımına bakıldığında; 2018 yılında yaratılan katma değer itibarıyla en yüksek payı yüzde 47,3 ile düşük teknoloji yoğunluklu sanayiler aldı. Düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı 1,1 puan yükseldi. Orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı ise 2018 yılında 1,8 puan arttı ve yüzde 29 oldu.
Orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı 2017 yılında yüzde 23,4 iken 2018 yılında yüzde 21,6'ya indi. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise 2017 yılında yüzde 3,1 iken 2018 yılında ise yüzde 2,1'e geriledi. Böylece orta-yüksek ve yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin toplulaştırılmış payı ise 2018 yılında 2,8 puan düşüşle yüzde 23,7'ye geriledi.
Bu sonuçlar, Türkiye'de sanayinin yüksek katma değerli ve yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlere dönüşüm ihtiyacının sürmekte olduğunu ortaya koyuyor.
Sanayi kesiminin rekabetçiliği için AR-GE hayati bir önem taşıyor. 2015 yılında AR-GE yapan firma sayısı 180 iken, 2016 yılında ekonomik şartlardaki bozulmaya bağlı olarak bu sayı 177 firmaya gerilemişti. 2017 yılında ise ekonomideki ve sanayideki koşulların iyileşmesi ile birlikte AR-GE yapan firma sayısı 188'e yükselmişti. 2018 yılında AR-GE yapan firma sayısında daha yüksek bir artış yaşandı ve sayı 218 firmaya ulaştı. İSO İkinci 500 içinden daha çok sayıda firmanın 2018 yılındaki zorlu koşullara rağmen AR-GE faaliyetlerine yönelmesi önemli bir sonuç olarak öne çıkıyor.
2018 yılında İSO İkinci 500'ün AR-GE harcamaları anket verileri ile 498,6 milyon TL'ye yükselmiş görünüyor. Bu rakam 2017 yılında anket verileri ile ölçülen 488,5 milyon TL tutarındaki AR-GE harcamalarına göre sadece yüzde 2,1 artış anlamı taşıyor.AR-GEAR-GE Buna bağlı olarak 2018 yılında anket verileri ile toplanan AR-GE harcamalarının üretimden satışlara oranı 2017 yılında yüzde 0,45 iken 2018 yılında yüzde 0,36'ya geriledi.
2018 yılı Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasında üretimden satış büyüklüğüne göre en büyük kuruluş 413,7 milyon TL ile Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil oldu. Bu kuruluş 2017 yılında İSO İkinci 500'de 63. sırada iken, 2018 yılında ilk sıraya yükselme başarısı gösterdi.i
İkinci sırada 412,4 milyon TL ile ORMA Orman Mahsulleri yer aldı. ORMA Orman Mahsulleri, 2017 yılında İSO İkinci 500 sıralamasında 13. sırada yer almıştı.
Araştırmanın üçüncüsü ise 411,6 milyon TL'lik üretimden satışları ile Erişler Yem oldu. Bu kuruluş, 2017 yılında İSO İkinci 500'de 43. sırada yer almıştı.
'İSO 500'ün ardından açıkladığımız İSO İkinci 500'de yer alan şirketlerimiz, büyük ölçüde KOBİ niteliğindeki kuruluşlarımızın performansını ortaya koyan bir araştırmadır. Dolayısıyla, ekonomik araştırmalar için bütünsel olarak saygın ve nitelikli bir kaynak olmasının yanında, bizim açımızdan bu yönüyle de çok değerlidir. Çünkü İSO İkinci 500 sayesinde ülkemizin KOBİ niteliğindeki kuruluşlarının performansını her yıl düzenli bir şekilde gözlemleyebiliyoruz.
İSO İkinci 500'ün sonuçlarına değinmeden önce şunu hatırlatmak isterim; 2017 yılındaki yüzde 7,4'lük güçlü büyümenin ardından gelen 2018 yılı, gerek küresel ekonomideki daralma ve gerekse iç tüketimdeki durgunluğun da etkisiyle ekonomimiz açısından zor bir yıldı. İşte o zor koşullarda bile İSO İkinci 500'ü oluşturan sanayicilerimizin üretimden satışlarını yüzde 27,8 gibi ciddi bir oranda artırmaları ve yüzde 6'nın üzerinde bir reel büyüme yakalamaları her türlü takdiri hak etmektedir.
Genel olarak İSO İkinci 500'ün sonuçlarına baktığımızda, İSO 500'e paralel sonuçlarla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. En önemli fark ise borçlanmada görülüyor. 2018 yılı sonuçları, İSO İkinci 500 şirketlerinin uzun vadeli borçlarının azaldığını, kısa vadeli borçlarının ise arttığını gösteriyor. Bunun iki nedeni var; birincisi borçlanma kaynaklarının önceki yıllara göre ciddi bir şekilde kısılması ve daralmasıdır. İkincisi ise KOBİ ölçeğindeki şirketlerimizin borçlanma kabiliyetinin azalmasıdır.
Dolayısıyla çalışmamızın 2018 yılı sonuçlarında, dünya ticaretinde şiddetlenen korumacılık rüzgarlarının yanı sıra Türkiye ekonomisinin geçtiği kritik dönemecin de dolaylı ve dolaysız yansımalarını açık bir şekilde izleyebiliyoruz. Örneğin şirketlerimiz üretimden satışlarında yüzde 6,2'lik bir reel artış sağlasa da ihracatın bu büyümedeki katkısının sınırlı kaldığını görüyoruz. Bu da İSO İkinci 500 şirketlerimiz arasında küresel ekonomideki yavaşlamanın daha fazla hissedildiğini gösteriyor.
İSO İkinci 500 çalışmasının ortaya çıkardığı en önemli ve olumlu sonuçlardan biri sanayicilerimizin ana faaliyet alanlarına yoğunlaşmayı sürdürerek özellikle faaliyet karlılığında güçlü iyileşmeler sağlamalarıdır. Satış ve faaliyet giderlerini yönetmede daha başarılı olan firmalarımızın, 2018'de net satışlara oranla faaliyet karını 1,8 puan artışla yüzde 12,1'e yükseltmiş olmaları bunu göstermektedir.
Fakat ne yazık ki bu noktada artan kur ve faizlerin etkisiyle İSO İkinci 500 şirketlerimiz için de finansman giderlerinin şiştiğini ve bunun karlılığı önemli ölçüde sınırladığını görüyoruz. İSO İkinci 500 2017'de faaliyet karının yüzde 42,8'ini finansman giderlerine harcarken bu oran 2018'de yüzde 52,6'ya yükselmiştir.
İSO İkinci 500'ün teknoloji ve AR-GE tarafındaki göstergeleri ise bazı iyi gelişmelere rağmen maalesef tatmin edici değildir. AR-GE harcaması yapan kuruluş sayımızın 188'den 218'e doğru güçlü bir sıçrama yapmasını sevindirici bulsak da bu güçlü artışın AR-GE harcamaları büyüklüğüne yansımadığını görüyoruz. Kuşkusuz firmalarımızın mali açıdan zorlandıkları bir dönemde bu durum bir ölçüde doğal karşılanabilir. Yine de teknolojik dönüşüm ve inovasyonun KOBİ'ler açısından ertelenemez bir hedef olduğunu da her zaman dikkate almamız gerekiyor.
2018 yılı Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasını bir bütün olarak değerlendirdiğimizde; sonuçlar, sanayicimizin en zor faaliyet koşullarında dahi ülkemize karşı olan sorumluluklarını fedakarca yerine getirdiklerini ortaya koymaktadır. Yaşanan tüm zorluklara rağmen, yatırımlarıyla iş ve aş üreterek Türkiye'nin ve Türkiye ekonomisinin yanında olduğunu gösteren sanayicilerimize bu kıymetli çabaları ve değerli bilgilerini bizimle paylaştıkları için buradan bir kez daha teşekkür ediyoruz.'