'İyi davranınca müşteriler de şaşırıyor'
Taksi şoförleri hakkında son zamanlarda artık iyice artan şikayetleri mesleğine yıllarını vermiş, işine saygı duyan taksi esnafına sorduk. Uzun mesafe daha mı çok kazandırır? Duraklarda dolandırıcı taksici tespit ettiklerinde ne yapıyorlar? Onlara göre müşteriler taksicilere ön yargılı bakmakta haklı mı?
Son zamanlarda İstanbul'da çok ciddi bir taksi ve taksici sorunu ile karşı karşıyayız. Günün hiçbir saatinde taksi bulmak mümkün olmamakla beraber bazı taksicilerin başvurduğu yöntemler de yolcuları zor durumda bırakıyor.
Bazı taksi şoförleri kısa mesafe olduğu için yolcuyu almayı kabul etmiyor, bazıları sadece turist taşımak istiyor ve arabaya almadan önce yolcuya “Türk müsün?” diye soruyor. Yaşananlar sadece bunlarla da sınırlı kalmıyor. Taksiye birden fazla turist yolcu alıp ‘dolmuş çeken' şoförler de var, taksimetre açmadan fahiş fiyatlar söyleyenler de, taksimetre ne yazarsa onu alırım deyip fazla para kazanmak için İstanbul turu attıranlar da…
Özellikle son günlerde artan polis denetimleri bu ‘dolandırma' vakalarını daha çok gözler önüne sermeye başladı. Polisler müşteri gibi taksiye biniyor ve şoförlerin tavırlarını izliyor. Aykırı bir durumda ise taksiciye ceza kesiliyor. Yine de bu denetimlerin henüz taksi ve taksici sorununu çözdüğü söylenemez.
Peki ama taksicilerin hepsi böyle mi? İşini dürüst bir şekilde yapan şoförler yok mu? Taksici camiasında bu 'kötü niyetli' şoförler nasıl karşılanıyor?
İstanbul'da uzun senelerdir taksi şoförlüğü yapanlarla konuştuk. Dolandırıcı şoförler yüzünden zor duruma düşen taksicilerin en büyük şikâyeti de ortak: “Adımız kirleniyor, insanlar bu işi kötü yapanlar yüzünden bizi de dolandırıcı olarak görüyor.”
‘MEMNUN KALINCA MÜŞTERİLER ŞAŞIRIYOR' Ömer K. / 52
Bazı taksicilerin müşteri seçmesi, mesafe beğenmemeleri, turistlere öncelik vermesi ve fahiş fiyatlar istemesi işini iyi yapanları da etkiliyor. En başta müşterinin gözündeki taksici profili bozulmuş durumda. İnsanlar artık bütün taksicileri aynı kefeye koyuyor ve potansiyel dolandırıcı olarak görüyor. Taksiciler arasında bu durum yaygınlaşınca insanlar da haklı bir şekilde korsan taksi kullanımına yönelmeye başladı. çoğu müşterim arabama bindikten sonra karşılaştığı profil ve iyi davranış şekli karşısında şaşırıyor, memnun bir şekilde iniyor.
Bir de ‘değişim saati' bahanesi var. Günün her saati “arabayı teslim etmeye gidiyorum” bahanesi ile yakın yerlere yolcu kabuk etmiyorlar. Bunu tamamen uzun mesafeye gidebilmek için yapıyorlar. Ama çok net ifade edeyim, turistleri çok yüksek fiyata taşıyanlar hariç, uzun mesafe kısa mesafe ayrımı yapan sürücülerin gün sonunda kazandığı para ayrım yapmadan çalışanlardan çok da fazla değil.
Şunu da belirtmek istiyorum, İstanbul'da yaşanan aşırı yoğun trafik de insanların taksiye ulaşımına engel oluyor. Eminönü'nden yolcu alıp Beşiktaş, Ortaköy taraflarına gitmek normal şartlarda 15-20 dakika sürmeli ancak trafik sebebiyle minimum 50-60 dakika sürüyor. Uzun süre trafikte kaldığımız için diğer müşteriler taksi aradığında maalesef gidemiyoruz.
‘DOLANDIRICI ŞOFÖRÜ DURAKTAN GÖNDERDİK' Erdal Y. / 67
Ben 45 yıldır taksi şoförlüğü yapıyorum. Bu işi yaparak 4 çocuk okuttum, evlendirdim. Yolcuma her zaman kıymet veririm. Bu işi eski yapanlardan dolandırıcılık göremezsiniz. Kazandığımızla yetinmeyi biliriz, bizim için en önemlisi yolcumuzu saygıyla taşımaktır. Şimdi bakıyorum müşteri beğenmemeler, Türk olup olmadığını sormalar, taksimetre açmadan fiyat biçmeler, taksilerde dolmuşçuluk yapmalar…
Gördüklerime, duyduklarıma inanamıyorum. Ben ve çevremde bu işi layıkıyla yapanlar olarak inanılmaz rahatsızlık duyuyoruz. Etrafımızda ise işini kötüye kullananları asla barındırmıyoruz. Bu kişiler çoğunlukla duraklara bağlı olmadan çalışıyorlar zaten. Bağlı olanlar ise afişe olduktan sonra barınamıyor. Geçtiğimiz aylarda benim de bağlı olduğum bir duraktaki şoför polis denetimine yakalandı ve dolandırıcılıktan ceza yedi. Bunu öğrenir öğrenmez duraktaki tüm şoförler karar aldık ve o kişinin durakla bağlantısını kestik. Taksiciler kendi aralarında bu kişilerin haddini bildirmeli ki göze soka soka yapamasınlar.
‘ARTIK TAKSİMETREYE GÜVENMİYORLAR' Çetin B. / 50
İşini kötüye kullanan taksiciler, hakkıyla yapan taksicileri baltalıyor. Yaklaşık 18 bin adet taksi var, 40 bine yakın da ticari taksi şoförü var. İşlerinden 300-500 tanesi bu tarz dolandırıcılık faaliyetleri yürüttüğünden dolayı, geri kalan ve işini doğru yapmaya çalışan taksiciler de aynı damgayı yiyor.
Yolcular taksilere artık çok tedirgin bir şekilde biniyor, biner binmez de gideceği yeri söyleyip kaç para diye soruyor. Doğru olan önden fiyat vermemek, taksimetre ne yazarsa onu almaktır. Taksimetrenin amacı budur, taksilerde para pazarlığı yapılmaz. Biz de soranlara “taksimetre ne yazarsa o” diye cevap veriyoruz ama tabii buna da güvenmiyorlar.
Özellikle turistler taksimetre tutarına güvenemiyor çünkü fazla para almak için yolu uzatarak götüren çok fazla taksici bulunuyor. Yolcu taşınırken olabilecek en kısa ve rahat rotayı tercih etmek gerekir ancak işin içine dolandırma girince en alakasız yolları seçen ve yolcuya İstanbul turu attırarak taksimetrenin çok fazla yazmasını sağlayanlar var.
Bu dolandırıcılara ciddi yaptırımlar uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Sadece işi yapan şoföre değil, plaka sahibinin de cezaya maruz kalması gerekiyor. Hem şoföre hem plaka sahibine maddi cezalar kesilse, taksi de birkaç hafta trafikten menedilse vakaların azalacağını düşünüyorum. Çünkü plaka sahipleri de bu dolandırıcılığa göz yumuyor.
‘DENETİME DENK GELDİM, POLİS TEŞEKKÜR EDİP İNDİ' Serhat K. / 46
Hangi taksi şoförüne sorarsanız sorun bu dolandırıcı taksicilerin bizlere en büyük zararının, insanların gözünde hepimizin aynı kefeye konması durumu olacağını söyleyecektir. Ben de aynen böyle düşünüyorum. Yolcular taksiye binerken inanılmaz tedirgin oluyorlar. Türk yolcular taksilerin onları ‘Türk olduğu için' ya da kısa mesafeye gitmek istediği için almamasından şikayetçi, turistler ise fazla para almak için yolların uzatılmasından, taksimetrenin şişirilmesinden şikayetçi. Bu dolandırıcılıklar en fazla Sultanahmet, Eminönü, Taksim ve Mecidiyeköy'de yani turistlerin yoğun olduğu bölgelerde gerçekleşiyor.
Ben bağlı olduğum durakta sorumlulardan biriyim. Durağımızdaki bir şoförün adının bu tarz işlere karıştığını duyduğum an durak ile ilişiğinin kesilmesi için elimden geleni yapıyorum. Aynı zamanda plaka sahibine de durumu bildiriyorum. Adımızı kötüye çıkaran bu tarz insanların etrafımda bulunmasına asla müsaade etmiyorum.
Geçtiğimiz günlerde ben de bir denetime denk geldim. Karaköy'ün biraz gerisinden müşteri el etti, durdum ve aldım. Arapça konuşarak Sultanahmet'e gitmek istediğini söyledi ve “Ne kadar?” diye sordu. Ben de bildiğim kadarıyla konuşmaya çalıştım, “Taksimetre ne yazarsa o” cevabını verdim. Israrla pazarlık yapmak istedi, birkaç kere geri çevirdim yine de fiyat istedi. Ben de yaklaşık 20 - 25 TL civarı yazacağını söyledim. Yola çıktık ve taksimetreyi açtım. Biraz ilerledikten sonra arabama binen kişi polis olduğunu söyledi, “Durabiliriz. Size de teşekkür ederim normalde böyle pazarlık isteyince fazla para alıyorlar” dedi. Polis memuru ben ilk başta taksimetre dememe rağmen bile güvenemedi, bir süre yolculuk yapıp görmek istedi. Taksimetreyi açtığımı görünce denetim olduğunu söyledi.
İşte dolandırıcı taksiciler yüzünden insanların gözünde bu duruma düşüyoruz, tüm saygımızla işimizi yaparken biz de sürekli zan altında kalıyor, kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz.