Kılıçdaroğlu Babacan'ı Ziyaret Etti
CHP lideri Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'a 'hayırlı olsun' ziyaretinde bulundu. DEVA Partisi Genel Merkezi'nde gerçekleşen ziyarette Kılıçdaroğlu'na, CHP Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztrak, Selin Sayek Böke, Oğuz Kaan Salıcı ve Bülent Kuşoğlu eşlik etti. 1.5 saat süren görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu ve Babacan ortak basın toplantısı düzenledi. Kılıçdaroğlu, 'Genel başkan ve arkadaşları bizi güzel ağırladılar. Çayımızı, kahvemizi içtik. Tabi ağırlanmanın ötesinde Türkiye'nin yaşadığı koşullar var. Ekonomi konusunda, sağlık konusunda, dış politikada, eğitimde pek çok sorun görüşüldü, tartışıldı. Karşılıklı düşüncelerimizi birbirimize aktardık. Dolayısıyla sayın genel başkana ve çalışma arkadaşlarına Türkiye'nin sorunları konusunda düşüncelerini aktardıkları için çözümleri aktardıkları için yürekten teşekkür ederim. DEVA Partisi siyaset dünyamızın yeni bir yıldızı. Henüz kuruluş aşamasında. Umarım kısa süre içerisinde gerekli kongreleri yapıp siyaset dünyamızda yerini alacaktır. Kendilerine çalışma arkadaşlarına yürekten başarı dileklerimizi iletiyoruz' dedi.
'DEMOKRASİ SADECE SEÇİMDEN SEÇİME YÜRÜYEN BİR SÜREÇ DEĞİL'
Babacan ise, ziyaretlerinden dolayı Kılıçdaroğlu ve ekibine teşekkür ederek, 'Bugünkü görüşmemizde Türkiye'nin genel sorunlarını ele alıp fikir alışverişinde bulunduk. Gerçekten ne açıdan baksak ülkemizin insan hakları konusunda, özgürlükler konusundaki sıkıntıları hızla büyüyor. Ve ifade özgürlüğü belki bu sorunların en başında geliyor. Demokrasi dediğimiz sadece seçimden seçime sandıktan sandığa yürüyen bir süreç değil. Demokrasi aynı zamanda özgür basınla, sivil toplum kuruluşları, sivil inisiyatif, meslek örgütleri ile beraber yürüyen bir süreç' diye konuştu.
'UYGUR HALKINA YAPILAN ZULMÜ KABUL ETMİYORUZ'
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin 'Doğu Türkistan'a yönelik Çin baskısına karşı uluslararası toplum harekete geçti. Ve çağrı mektubuna imza attı. O imzanın içerisinde 39 ülke var. Türkiye bu çağrıya imza atmayan ülkeler arasında. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusu üzerine, ''Uygur halkına yapılan zulmü asla kabul etmiyoruz. Türkiye'nin bu konuda duyarlı olması lazım. Ama madem bu soruyu sordunuz; özellikle Milliyetçi Hareket Partisi'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrı yapması lazım, 'bu anlaşmanın altına imza at' diye. Eğer kendisi gerçekten de bütün dünyadaki Türklerin hakkını korumak gibi bir işlev yüklenmişse. Bekliyorum ben' dedi.
'BİR İTTİFAK GÜNDEMDE DEĞİL'
Kılıçdaroğlu, 'Dostlarımızla birlikte iktidar olacağız' söyleminizden sonra DEVA Partisi ile uyumlu çalışacak bir ekip üzerinde durduğunuz iddia edildi. Sizin DEVA'ya bakışınız nedir, böyle bir ihtimali nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusu üzerine ise, şunları söyledi:
'Öncelikle şunu ifade edeyim ki 'dostlarımızla' ifadesi ile neyi kast ettiğimi daha sonra grup toplantısında açıklamıştım. Bu ülkenin çiftçileri, işçileri, emeklileri, sanayicileri, esnafı; bütün bunlarla birlikte biz iktidar olacağımızın vurgusunu yaptık. Elbette DEVA Partisi yeni kuruluyor. Dolayısıyla bugün sadece ziyarete geldik. Herhangi bir ittifak görüşmesi ya da ittifak söz konusu da olmadı. Bugün için de zaten bir ittifak gündemde değil. Ancak seçim sathı haline girersek belki oturulur; seçim yasasında değişiklik yapılmazsa ki o konuda da bazı çalışmaların yapıldığını biliyoruz. Belki o dönem gündeme gelebilir. Diğer partilerle oturulur konuşulur. Ama bugün asıl olan Türkiye'nin sorunlarına nasıl bakacağımızdır, sorunları nasıl çözeceğimizdir. Dolayısıyla DEVA Partisi ayrı parti biz ayrı partiyiz. İki partinin ekonomiye, eğitime, dış politikaya, tarıma, sağlık sistemine bakışı farklı olabilir.'
'BU DEVLETİN SAYGINLIĞINA DA GÖLGE DÜŞÜRÜYOR'
Kılıçdaroğlu, sosyal medyadaki açıklamalarıyla tepki çeken eski adı GATA olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Başhekim Yardımcısı Dr. Ali Edizer'in görevden alınmasına ilişkin ise, 'Devlette liyakat sistemi çok önemlidir. Liyakatin olmadığı bir yerde insanlar başka gerekçelerle belirli mevkilere gelirler. Şu anda Türkiye'yi yöneten siyasal iktidarın gündeminde liyakat yok, yandaşlık var. Dolayısıyla oraya kendisine destek veren kişileri getirip önemli makamlara oturtabiliyor. Bu devletin saygınlığına da devletin yurttaşa hizmet etmesine de gölge düşürüyor. Bu tür insanlar aynı zamanda kamudan hizmet alırken bir ayrımcılığa tabi tutulduğunu görürler. Bunun tanıklarından birisi de Sağlık Bakanlığı'na atanan bu zat. Kim getirdi kim götürdü; üç aşağı beş yukarı hepimizin yakından izlediği bir olay' dedi.
'TÜRKİYE, BİR SÜRE SONRA SEÇİM GÜNDEMİNİ KONUŞMAK ZORUNDA'
CHP lideri Kılıçdaroğlu, soru üzerine Türkiye'nin bir süre sonra seçim gündemini konuşmak zorunda olduğunu ifade ederek, 'Yönetilemeyen bir Türkiye var. Gittikçe ağırlaşan bir fatura var. Bu faturanın altından kalkmak bu iktidarın yapabileceği bir şey değil. Dolayısıyla topluma daha ağır bir fatura çıkmasın diye aslında normalde aklı başında bir siyasi yönetim bir süre sonra seçime gitmek zorunda kalabilir' ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün 'Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne kavuşmak içi her türlü değişiklik yapılabilir' sözlerinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:
'Devlet bilgiyle, birikimle, hukukun üstünlüğü, insana saygı ile yönetilir. Her kuruşun hesabı vatandaşa verilir. Bunların hepsini bir kenara atacaksınız; 'Anayasa Mahkemesi benim istediğim gibi karar vermedi, ne yapalım? Anayasa Mahkemesini değiştirelim', değiştirin. Güçleri varsa değiştirsinler zaten.'