Kılıçdaroğlu kamyoncu esnafı ile buluştu
Adana'da kamyon şoförleri ile buluşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Oy verirsiniz vermezseniz ayrı ama ben sizin hakkınızı sonuna kadar savunacağım' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana'da kamyon şoförleriyle bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu, bir akaryakıt istasyonunun açılışına katıldı, daha sonra Adana Nakliyatçılar Sitesi'nde kamyon şoförleriyle buluştu. Şoförlerle kahvaltı yapan Kılıçdaroğlu, onların sorunlarını ve taleplerini dinledi.
Kılıçdaroğlu, emeğini alın teriyle kazanıp evine helal ekmek götüren insanların toplantısında bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi. Şoför esnafının mübarek bir iş yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, "Eğer siz direksiyon sallamazsanız, çalışmazsanız düşünün şöyle İstanbul'a bir ay kamyon girmiyor, İstanbul'da hayat durur. Ankara'ya bir ay kamyon girmiyor, yük gelmiyor, yiyecek gelmiyor, hayat durur. Yaptığınız hizmet çok değerli bir hizmettir ama bu hizmetin karşılığını almanız lazım. Yani bir yerde alın teri döküyorsanız, alın terinin karşılığını almanız lazım. Siz birisinden lütuf beklemiyorsunuz, siz hakkınızı istiyorsunuz ama bugünkü şartlarda çok zor koşullarda çalıştığınızı biliyorum, farkındayım" diye konuştu.
'Zorla paralı yollardan geçirildiğinizi biliyorum'
Daha önce Mersin'de nakliye sektörünün bileşenleriyle toplantı yaptıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, bütün sorunları masaya yatırdıklarını anlattı. Kılıçdaroğlu, şoför esnafının sorunlarını çok iyi bildiğini aktararak şunları kaydetti:
"Ben sizin zorla paralı yollardan geçirildiğinizi de biliyorum. Mazot fiyatının nerelere geldiğini de biliyorum. Yedek parçanın, lastiğin ne olduğunu da biliyorum. Bütün bunları biliyoruz ama sizden tek isteğim var, umutsuzluğa kapılmayın. Az kaldı, inşallah bütün sorunları çözeceğiz. Kim çalışıyorsa, alın teri döküyorsa, emek harcıyorsa, evine helal ekmek götürmek için mücadele ediyorsa unutmayın, bu kardeşiniz sizin yanınızda. Oy verirsiniz vermezseniz o ayrı bir şey ama ben sizin hakkınızı hukukunuzu sonuna kadar savunacağım. Bu benim görevim zaten. Siyasete giren bir insan, haklı insanın hakkını savunmazsa niye siyasete giriyor? Alın terinin hakkını savunmazsa niye siyasete giriyor? Çalışanın, üretenin hakkını savunmazsa niye siyasete giriyor? Siyaset cep doldurma yeri değildir. Siyaset köşeyi dönme yeri değildir. Siyaset halka hizmet etmektir. Halka hizmet, Hakk'a hizmet demektir. Siyasetin amacı budur. O nedenle meraklanmayın, çözeceğiz, beraber çözeceğiz, birlikte yapacağız. Unutmayın, geliyor, gelmekte olan."
'Dert sahibi kim? Kamyon şoförü'
Dert sahibinin dinlenmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Dert sahibi kim? Kamyon şoförü. Çağıracaksın, 'Kardeşim senin derdin ne' bir dinleyeceksin, sonra çözüm üreteceksin. Dert sahibi kim? Sanayici. Sanayiciyi çağıracaksın, konuşacaksın. 'Arkadaş derdin nedir'. Onun üzerine çözeceksin. Bundan emin olmanızı isterim. Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur, bütün sorunları çözülebilir" diye konuştu.
Dış politikada dost devlet olmadığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Bütün devletler rekabet içindedir. Her devlet gelişmek ister, büyümek ister, daha iyi imkanlara vatandaşının sahip olmasını ister. Devletlerin dış politikadaki görevi budur ama siz ekonominizi getirip yabancı bir ülkenin parasına endekslerseniz bu doğru değildir. Türk lirası yerde sürünemez. Türk lirası bizim itibarımızdır. Adı üstünde Türk lirası. Türk lirası faizini bile getirip dolara endekslerseniz bu olmaz" ifadesini kullandı.
'Seçtiğiniz adamlar size kaybettiriyor'
Kemal Kılıçdaroğlu, zamları eleştirerek, vatandaşların bunları sorgulamasını istedi.
Devletin akılla, mantıkla, bilgiyle, birikimle yönetilmediğini savunan Kılıçdaroğlu, "Devlet bilgiyle, adaletle, liyakatle yönetilir. Seçtiğiniz adamlar size kaybettiriyor. Yanlış yapıyorlarsa ders vermenin yolu demokrasilerde oydur. 'Yanlış yapıyorsun, oy vermiyorum' diyecek. Doğruyu yapıyorsa oy vermeye devam edin, ama yanlış yapıyorsa, başka bir yere sürüklüyorsa Türkiye'yi olmaz" değerlendirmesinde bulundu.
'O avroyla, dolarla geçen bütün yolları kamulaştıracağım'
"Bir arkadaşımız 'Türkiye büyüyor' dedi. Neresi büyüdü Türkiye'nin ben merak ediyorum" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dolar baronlarının dışında kim zengin oldu Allah aşkına ya? 'Beşli çete'... 'Ne yapacaksınız?' diyor bir arkadaşım. Şunu yapacağım, her biriniz emin olun, bir tarafa yazın. O avroyla, dolarla geçen bütün yolları kamulaştıracağım. Hepsi Türk lirası olacak. Kardeşim burası Avrupa Birliği mi avro yapıyorsun? Burası Amerika mı dolar yapıyorsun? Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti kardeşim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'yse o geçtiğin yolun bedelini de Türk lirası olarak ödersin. Dolar artıyor, bu yol geçişi artıyor. Ben biliyorum, sizin kamyonları zorla oralardan geçiriyorlar parayı ödeyesiniz diye, çünkü garanti vermişler. Kimden alacak parayı? Altında Mercedes olan adamdan mı? Hayır. Kamyon şoförü buradan geçeceksin. 'Geçmezsen yolunu keserim' diyor. Talimatı kime vermişler? Trafik polisine. Ceza geliyor. Niye gelmesin ki ceza? Adam para kazanıyor. Sizin dayınız var mı, siyasetçi, arkanızda gücünüz var mı? Yok. 'Efendim kamyonlarıma el koydular, bir türlü alamıyorum'. Alamazsın kardeşim."
Bu devletin güzel, zengin ve varlıklı olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, kaynakların doğru kullanılamadığını ve adaletin sağlanamadığını savundu.
Kılıçdaroğlu, devletin adaletle yönetilmesi gerektiğini belirterek, "Memlekette adalet kaldı mı? Her birimiz bu devletin bir ferdiyiz. Adaleti sağlamak zorundayız. Adaleti taahhüt eden insanları getirmek zorundayız. Yani siyasete giden insanlar malı götürdüğü zaman mı makbul insanlar olacak? Düzgün adam siyasete girmesin mi yani? Akıllı adam siyasete girmesin mi? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemeyen adam siyasete girmesin mi? Yani illa yolsuzluk yapanlar mı bu memlekette makbul insanlar olacak. Her birinizin vicdanı var. Sorun vicdanınıza" sözlerini sarf etti.
'Hiç kimse sahipsiz olmayacak"
Bütün sorunları çözeceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bu memlekette kim 'Ben sahipsizim' diyorsa bu kardeşinize geliyor. Hiç kimse sahipsiz olmayacak. Devleti kuran Mustafa Kemal Atatürk demiş ki; 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir'. Sizin kimseniz kim? Sahip çıkanınız kim? Parlamentoya gelip sizinle ilgili bir kanun görüşülürken, sizin yetkililerinizi parlamentoya davet ettiler mi? 'Arkadaş biz kamyon şoförleriyle, tır şoförleriyle, otobüs şoförleriyle, minibüstür, taksidir... Ya bunlarla ilgili bir karar alacağız. Ne düşünüyorsunuz' diye size sorun soran oldu mu? Yok. Nerede demokrasi? Benim hakkımda karar alıyorsun, benim haberim yok. Benimle ilgili zam yapıyorsun benim haberim yok. Nasıl olacak o zaman? Düzelteceğiz. Bu konuda hiç tereddüt etmeyin. Yalnız biraz sabır, biraz sabır. Mecburen biraz sabır. Sandık gelecek. Söylüyorum, kardeşim en büyük hakem kim? En büyük hakem milletin kendisidir. Milletten niye korkuyorsun? Getir sandığı koy. Millet sana oy veriyorsa eyvallah, diyeceksin ki 'Ey Kılıçdaroğlu, Bay Kemal bak gördün mü? Sandığı getirdim. Millet bana oy verdi'. Milletten korkulmaz."
Kılıçdaroğlu, milletten korkan insanın devleti yönetemeyeceğini vurgulayarak, "Devlet ayrıdır, hükümet ayrıdır. Bunu da bilmenizi isterim. Devlet bakidir. Hükümet, devleti 5 yıl süreyle yönetmek üzere milletten görev alan kurumdur. Devlet değildir hükümet. Devlet ayrı, devlet baki. Hepimiz devletiz. Devletin içinde hepimiz varız ama hükümet ayrı bir şey. Dolayısıyla devletle hükümeti yan yana getirmemek lazım. Devlet hepimizin devleti ama hükümet devleti, vatandaşı, vatandaşın çıkarlarını yönetir. Öyle bakmak lazım" görüşünü paylaştı.