Maas İran'dan Karamsar Döndü
İran ile nükleer anlaşmayı kurtarmak için Tahran'da temaslarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, nükleer silahsızlanma ve nükleer silahların yayılmasını önleme konusunda gösterilen çabaların krize girdiğini söyledi. Maas 'Bu dünya barışı için bir tehlike. Bu olumsuz eğilime karşı koymamız gerekiyor' şeklinde konuştu.
Maas, İsveç'in başkenti Stockholm'de Salı günü yapılacak 18 ülkenin dışişleri bakanlarının katılacağı toplantı öncesinde açıklamalarda bulundu. Nükleer silaha sahip ülkelerin silahsızlanma konusundaki sorumluluklarını yerine getirmek için çaba göstermeleri gerektiğine işaret eden Maas, 'Aynı zamanda başka ülkelerin nükleer silahlara sahip olmasını engellememiz gerekiyor' ifadesini kullandı.
İsveç Dışişleri Bakanlığı'nın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya nükleer silahı bulunmayan Arjantin, Etiyopya, Finlandiya, Endonezya, Japonya, Ürdün, Kanada, Kazakistan, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İsviçre, İspanya ve Güney Kore'nin dışişleri bakanları katılıyor. Toplantıda somut kararlar alınması beklenmiyor.
Tahran'da somut ilerleme sağlanamadı
Almanya Dışişleri Bakanı Maas'ın İran ile yapılan nükleer anlaşmayı kurtarmak için dün Tahran'da İranlı mevkîdaşı Cevad Zarif ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yaptığı görüşmelerde de somut bir ilerleme sağlanamadı.
Buna rağmen Bakan Maas, Tahran dönüşü yaptığı açıklamada İran ile nükleer anlaşmanın sürdürebilmesini umduğunu ifade etti. ARD televizyonuna konuşan Maas, 'Bütün taraflar yükümlülüklerini yerine getirirse, nükleer anlaşmanın bir geleceği olabilir' dedi. Maas, Tahran'daki temaslarında Almanya ve Avrupa Birliği'nin (AB) anlaşmanın arkasında olduğunu vurguladığını dile getirdi. Maas ayrıca, Almanya'nın Avrupalı ortakları ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) yaptırımlarına rağmen Avrupa'daki firmaların İran ile iş yapabilmesine olanak sağlayan kısa adı Instex olan bir ödeme mekanizmasını hayata geçirmeye çalıştığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Ruhani ise Maas'ı kabulünden sonra yaptığı açıklamada Almanya ve Avrupa Birliği'nin siyaseten doğru bir tutum izlediğini ifade etti. Ancak Ruhani daha önce AB'nin nükleer anlaşmayı korumak için 'Uygulamada ciddi adımlar atmadığını' savunmuş, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarına işaret ederek de, Washington'u 'ekonomi terörizmi' uygulamakla suçlamıştı.
İran Dışişleri Bakanı Zarif de ABD'yi İran'a yönelik 'ekonomi savaşı' uygulamakla suçlayarak, bu savaşı destekleyenlerin 'güvende olmadığını' ifade etmişti.
'İran, ekonomisinin nasıl çöktüğünü izler'
ABD'den gelen açıklamada ise İran'ın tehditleri reddedildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, 'nükleer şantaj' yapmanın ve 'diğer ülkeleri terörize' etmenin Tahran rejiminin tipik bir tutumu olduğunu belirtti. Ortagus, İran'ın basit bir seçimle karşı karşıya olduğunu söyleyerek, 'İran ya normal bir ülke gibi bir tutum takınır ya da ekonomisinin nasıl çöktüğünü izler' dedi.
Japonya Başbakanı Tahran'a gidiyor
İran ile yaşanan gerilimi gidermek için Almanya'nın ardından Japonya da devreye giriyor. Japonya Başbakanı Şinzo Abe nükleer anlaşması konusunda görüşmelerde bulunmak üzere Tahran'a gidecek. Abe'nin yarın başlayacak Tahran ziyaretinde Cumhurbaşkanı Ruhani ve İran'ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney ile görüşmesi bekleniyor. Japonya'nın İran'ın yanı sıra ABD ile de iyi ilişkileri bulunuyor. İran'a Japonya'dan başbakan düzeyinde son ziyaret 41 yıl önce gerçekleşmişti.
ABD anlaşmadan çekilmişti
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi, Avrupa Birliği ve Almanya ile İran arasına 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı İran'ın nükleer silah üretmemesi karşılığında ülkeye ekonomik yaptırımların kaldırılmasını öngörüyor. Ancak yaklaşık bir yıl önce ABD uzun süren müzakerelerin ardından imzalanan anlaşmadan çekildiğini açıklayarak, ekonomik yaptırımlarla İran'a baskıyı artırmaya başladı. Aralarında Almanya'nın da olduğu diğer imzacı ülkeler ise ABD'nin bu tavrına destek vermedi.
ABD'nin anlaşmadan çekilmesi ve İran'ın petrol ihracatını hedef alan yaptırımları devreye sokması üzerine anlaşmanın tekrar gözden geçirilmesini talep eden İran, anlaşmanın diğer taraflarına ABD'nin yaptırımlarının İran ekonomisinde yarattığı etkinin telafi edilmesi için harekete geçmesini istemişti. Bu konuda somut çözümler üretilmesi için İran'ın diğer imzacılara verdiği süre 7 Temmuz'da doluyor.