Mesela: Eşiniz Sizin Yanınızda mı Çalışıyor ?
Eşinizi İşyerinizde çalıştırıyorsanız vergi ve sosyal güvenlik açısından dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Kamuoyunda işyerinde çalışan eşlerin sigortalılık konusu hakkında bazı soru işaretlerinin oluştuğunu gözlemledim. Bu nedenle konu hakkında detaylı bilgi vererek oluşacak aksaklıkların önüne geçmek faydalı olacaktır. Özellikle sigortalı göstermek deyiminin oldukça fazla kullanıldığını müşahede ediyorum. Bu nedenle konuyu çok yönlü olarak ele almak istiyorum. İşyerlerinde çalışan eşlerin sigortalılık konusuna geçmeden önce konuyu Medeni Kanun, Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Hukuku açısından açıklamaya çalışacağım. Daha sonra Sosyal Güvenlik Mevzuatı açısından hangi işverenler için işyerinde çalışan eşin sigorta yapılması gerektiğini, hangilerinde sigorta yapılmaması gerektiğini ifade etmeye çalışacağım.
Medeni Kanun açısından birkaç hususa değinmekte fayda var. Eş kavramı kanunumuza tanımlandığı şekliyle ele alınmalı ve resmi nikah hususuna dikkat edilmelidir. Dini nikah yapılmış eşlerin hukuken işlemlere konu edilemeyeceğini belirtelim. Medeni Kanunda eşlere birbirlerine yardım etmek görevi yüklenmiştir. Bu nedenle eşlerin işyerinde birbirine yardım yükümlülüğü sosyal güvenlik mevzuatını da etkileyerek 5510 sayılı kanunda işyerinde çalışan eşlere özel madde konulmasına vesile olmuştur. İş akdinin gerçekleşmesi açısından iş sözleşmesi her zaman iki gerçek kişi arasında yapılmayabilir. Taraflardan işveren olan kişi tüzel kişi olarak karşımıza çıkabilir. Bu durumda tüzel kişi ortaklarından veya yönetim kurulu üyelerinden birinin eşi işyerinde çalışıyorsa ne gibi bir durum karşımıza çıkmaktadır. İş akdi artık bir tüzel kişi ile bir gerçek kişi arasında meydana geldiğinden medeni kanuna göre iki gerçek kişi arasında oluşan eş kavramının artık bu durumda uygulanamayacağı açıktır. Yani sosyal güvenlik mevzuatında özellikle belirtilen eş konusunun gerçek kişi işverenler için geçerli olduğu hususunu açıklığa kavuşturmuş olalım. Medeni kanuna göre tüzel kişilerin; şirketler, dernekler, vakıflar, kooperatifler vb. olduğunu hatırlattıktan sonra adi ortaklık şeklinde meydana gelen işverenlerin dahi eş kavramından kaynaklı istisnalardan faydalanmasının mümkün olmadığını düşünmekteyim. Her ne kadar adi ortaklıkta iki veya daha fazla gerçek kişi bir araya gelmiş olsa dahi bu kez işveren sıfatı tüm ortakları ifade ettiği için ortaklardan birinin bu işyerinde çalışması halinde ücret alıp almadığına bakılmaksızın hizmet akdi unsurları oluşmuşsa sigortalı olması gerektiğini düşünüyorum.
Türk Ticaret Kanuna göre ise şirketlerin kurumlar vergisi mükellefi oldukları belirtilerek yükümlülük açısından farklı şekilde değerlendirilmeleri sağlanmıştır.
Vergi hukuku açısından ise Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinde gider kabul edilmeyen ödemeler belirlenmiştir. Buna göre ticari, zirai kazanç elde eden gelir vergisi mükelleflerinin eşlerini fiilen işte çalıştırarak nakden veya hesaben ücret ödemeleri veya sigorta primlerini ödemeleri halinde ise vergi tevkifatı yapmak, muhtasar beyanname ile beyan etmek ve ödediği ücretin ve işveren sigorta primlerinin GVK 41 inci maddesinin 2 nci bendi uyarınca kanunen kabul edilmeyen gider olarak defter kayıtlarına intikal ettirilmesi gerekmektedir. Serbest meslek kazancı elde eden mükellefler için eşe ödenen ücretin gider yazılmasını engelleyen hüküm bulunmamaktadır.(G.V.K.mad.68)
En son olarak; eş kavramını açıkladıktan, eşlerin birbirine yardım yükümlülüğünü belirttikten, tüzel kişi ile gerçek kişi işveren açıklamasını yaptıktan sonra işyerinde eşleri çalışanların hangi hallerde sigortalı olması gerektiğini açıklayalım. 5510 sayılı kanunun 6. Maddesinin (a) bendinde 'işverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi' kavramı ile sigortalı sayılmayanlar arasında dahil edilerek kesin bir şekilde hüküm altına alınmıştır. Bu maddeyi iki yönüyle ele almakta fayda var. Eşini sigortalı yapmak isteyenler ile yapmak istemeyeler. Birinci olarak eşini işyerinde çalıştıran bir gerçek işveren eşine sigorta yaptırabilmesi için eşin fiilen işyerinde çalışıyor olması ve işveren olan eşinden ücret alıyor olması gerekmektedir. İşyerinde fiilen çalışmıyorsa yani sigortalı gösteriliyorsa veya ücret ödemeksizin çalışıyorsa primleri ödenmiş olsa dahi kanunen sigortalılık şartları oluşmadığından sahte sigortalılık olarak değerlendirilip bildirimler iptal edilecektir.
İkinci olarak ise işyerinde çalışmakta olan eşin sadece eşine yardım yükümlülüğü çerçevesinde gelmesi ve ücret almaması ve gerçek kişi işveren yanında çalışması halinde sigortalı sayılmayanlar kapsamında değerlendirilmesi mümkündür. Tüzel kişiliğe haiz işverenler ile adi ortaklık söz konusu olan işyerlerinde bu istisnanın geçerli olmayacağını unutmamak gerekmektedir.