Metal sektöründe toplu sözleşme süreci başladı
Kamu işçileri ve memurların ardından metal sektöründe de toplu sözleşme süreci başladı. Türk Metal Sendikası Başkanı Pevrul Kavlak, saatlik ücreti 20.50 liranın altında olanlara iyileştirme ve bütün ücretlere yüzde 27 zam istediklerini, ilk 6 ay için toplam taleplerinin yüzde 29.57 olduğunu belirtti.
Basın toplantısıyla Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'yla (MESS) oturacakları toplu sözleşme masasından taleplerini açıklayan Kavlak, şunları söyledi:
“Sözleşme Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarında toplam 127 bin Türk Metal Sendikası üyesi işçiyi kapsıyor. Bunlar ülke ekonomisinin lokomotif işletmeleri. Otomotivde Tofaş, Renault, Ford, Mercedes ve Man, beyaz eşya ile elektronikte Bosch ve Siemens gibi markalar var. İmzalayacağımız toplu sözleşme, Türkiye'nin sanayi kuruluşlarının ilk 10'undaki 4 firmayı, ilk 50'sinde 13 firmayı, ilk 100 içerisindeki 20 firmayı kapsıyor. Sözleşme kapsamında bizim dışımızda DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş ve Hak-İş'e bağlı Öz Çelik-İş sendikalarının üyeleri de var.
Bu kapsamdaki işçilerin yüzde 91'i üyelerimizden oluşuyor. Saatlik ücreti 20.50 liranın altında olanlara bu ücreti geçmemek üzere saatlik ücretine 90 kuruş iyileştirme istiyoruz. Bunun yüzdelik getirisi yüzde 2.57 oluyor. Bunun yanında bütün ücretlere yüzde 27 zam istiyoruz. Bunların toplamı olarak ilk yılın ilk altı ayı yüzde 29.57, ikinci altı ay enflasyon oranı, üçüncü altı ay enflasyon oranı artı saatlik 1 lira, dördüncü altı ay enflasyon oranı, sosyal yardımlara ilk yıl yüzde 35 zam, ikinci yıl enflasyon artı yüzde 4 zam talep ediyoruz.”
PCR TESTİ İSTENEBİLİR
Çalışanlara aşı zorunluluğunun toplu sözleşmelerde gündeme gelip gelmeyeceği sorusuna da yanıt veren Pevrul Kavlak, “Çalışan arkadaşlarımızın zorla aşı olmasına izin vermeyiz. Ama aşı olmamış arkadaşlardan haftada bir pcr testi istenebilir. Bu konuda sağlık kurumlarının alacağı kararlar bekleniyor” yanıtını verdi. Kavlak, önümüzdeki dönemin olası riskleri arasında sanayide yaşanan çip sıkıntısının sürmesini sayarken, “Bizim çalıştığımız işletmeler salgın sürecinden etkilenmedi. Salgın sürecinde Türkiye'nin ihracatını tek başımıza biz omuzladık. Tabir yerindeyse hayatımız pahasına ölümüne çalıştık. Şimdi hakkımızı istiyoruz” diye konuştu.