Nakliyeci esnafının 2020'deki mırıltısı çığlığa dönüştü
İYİ Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı: Tarsus Kamyoncular ve Tırcılar Kooperatifini ziyaretimizde, bir dokunduk bin ah işittik. Geçen senenin mırıltıları bu sene maalesef, çığlığa dönüşmüş…
İYİ Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, “Tarsus Kamyoncular ve Tırcılar Kooperatifini ziyaretimizde, bir dokunduk bin ah işittik. Geçen senenin mırıltıları bu sene maalesef, çığlığa dönüşmüş…Son yıllarda astronomik derecede artan köprü, otoyol, araç parası, lastik, akaryakıt, sigorta ve kasko giderlerine bir de bu sene pandemi eklendi. Onlar artık mesleğin yapılamaz hâle geldiğini söylüyorlar. Unutmayın, kamyonlar durursa portakal size gelmez, yemek için siz Mersin'e gelirsiniz.” dedi.
Sıdalı, TBMM Genel Kurulunda nakliyeci esnafının sorunlarını dile getirdi.
“Pandemi sürecinde büyük zarar gören esnaflarımızla buluşmak, sorunlarını dinlemek için il il geziyoruz. Bu hafta bizdeydik, Mersin'deydik. Tarsus Kamyoncular ve Tırcılar Kooperatifini ziyaretimizde, bir dokunduk bin ah işittik. Geçen senenin mırıltıları bu sene maalesef, çığlığa dönüşmüş” diyen Sıdalı şunları kaydetti:
Kamyoncu 2019 sonunda 1.400 liraya aldığı lastiği bugün 3 bin liraya alamıyor
“Son yıllarda astronomik derecede artan köprü, otoyol, araç parası, lastik, akaryakıt, sigorta ve kasko giderlerine bir de bu sene pandemi eklendi. Onlar artık mesleğin yapılamaz hâle geldiğini söylüyorlar. Unutmayın, kamyonlar durursa portakal size gelmez, yemek için siz Mersin'e gelirsiniz.
2019 sonunda 1.400 liraya aldığı lastiği bugün 3 bin liraya alamadığını söyleyen kamyoncu esnafımız “Döviz yükseldi diye fiyatları artırdılar, döviz düştü niye 1 kuruş bile indirmediler?” diye soruyor. Hakikaten bu fiyatlar neden düşmüyor? “Yıllık enflasyon yüzde 14,6 olarak açıklanırken köprü ve otoyol ücretlerine niye yüzde 25 zam yapıldı?” diye soruyor. Ez cümle: “Biz niye gün geçtikçe fakirleşiyoruz?” diye soruyor. Cevap basit: Siz ekonomiyi yönetemiyorsunuz.”
Altyapısız takograf sistemi kazalara neden oluyor
“Bunlar yetmezmiş gibi, bir de bir şoföre günde en fazla dokuz saat çalışma süresi getirdiniz. Dijital takograf sistemi, her ne kadar iyi niyetle düşünülmüş olsa bile hiçbir altyapısı hazırlanmadan uygulanmaya çalışılıyor. Sistem sürücüye “Dört buçuk saat doldu, durman gerek.” diyor. Durduğu yerde dinlenme tesisi yok, dinlenme tesislerinin çoğunda kamyon, tır park edecek yer yok. Sürücü ne yapsın? Ya, duracak park cezası yiyecek ya da durmayacak takograf cezası yiyecek, bir de ceza puanı 100'e ulaşırsa ehliyetine el konulacak. Üstelik, takograftan gelen ceza da hem şoföre hem de mal sahibine yazılacak. Tek hataya 2 ceza nerede görülmüş? Hepimiz karayollarını kullanıyoruz. Alakasız yerlerde, yol kenarlarında durmak zorunda kalan, yer yer kazalara sebep olan araçlar işte bu altyapısız takograf sisteminizin eseri.”
“Kendi aracını kullanan kişinin eline bir şoför maaşı bile geçmezken, şimdi “2 şoför çalıştırın.” diyorsunuz”
"Kendi aracını kullanan bir kişinin eline çoğu zaman bir şoför maaşı bile geçmezken, şimdi siz resmen “2 şoför çalıştırın.” diyorsunuz. Kamyoncu esnafımız çift şoför çalıştıramazsa teslimatı istenilen zamanda yapamıyor, böyle olunca da iş alamıyor. İkinci şoförün maaşı, sigortası nasıl karşılanacak? Bu insanlar ne kazanıyor ki, ne verecekler?
Kamyoncu esnafımızın yaşadığı bir diğer sorunsa K1 belgeleriyle ilgili. K1 belgeleri bugün artık düz kâğıttan farksız hâle geldi. K1 belgesi olan kişi isterse 100-200 araç alabiliyor. Bu durum beraberinde haksız rekabeti, tekelleşmeyi getiriyor. Mesleği bırakmak isteyen esnaf, belgeyi taksi, minibüs plakası gibi satmak istiyor, satamıyor; devlete devretmek istiyor, edemiyor. Kamyoncu esnafımız hat, plaka hakkı gibi özlük hakkı istiyor. Buna da acilen çözüm bulmamız gerekiyor.”