Piyasalarda son durum (11 Mart 2022 Cuma)
Dolar/TL, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesinin başladığı ilk günlerde test ettiği seviyeleri de aşarak 15 seviyesine doğru yükselişini sürdürürken piyasalarda bugün yoğun veri gündemi, savaşın seyri ile Türkiye ekonomisine etkileri takip ediliyor.
Antalya Diplomasi Forumu kapsamında dün yapılan Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü görüşmesi tüm dünyada takip edilirken ilk görüşmeden hızlı bir ateşkese yönelik bir açıklama çıkmadı.
Rusya'nın üçüncü haftasına giren işgali iki milyondan fazla Ukraynalının ülkelerini terk etmelerine yol açarken savaşın başlangıcından bu yana yapılan ilk üst düzey görüşmelerde kuşatma altındaki Ukrayna kentlerinde bulunan yüzbinlerce sivilin tahliyesine yönelik ilerleme de sağlanamadı.
Yılbaşından bu yana 13.5 etrafında istikrarlı işlem gören dolar/TL işgalin ilk günlerinde 14.62'ye kadar yükseldikten sonra kamu desteğiyle 14'ün altına gerilemiş olsa da tekrar yükselişe geçti.
Kur dün en yüksek 14.9280'e kadar yükseldikten sonra saat 08.26'da 14.8800/14.8900 seviyesindeydi.
Gösterge 10 yıllık tahvilde bileşik getiri bu hafta yüzde 26.82'ye kadar çıkarak tarihi rekora yükseldikten sonra dün son işlemde yüzde 25.98 seviyesindeydi.
Türkiye'nin 5 yıllık CDS'leri bu hafta 700 baz puanı aşarak rekor seviyeye yükseldikten sonra dün günü 670/685 baz puandan tamamladı.
YOĞUN VERİ GÜNDEMİ TAKİP EDİLECEK
Önümüzdeki hafta gerçekleşecek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı öncesi bugün enflasyon başta olmak üzere TCMB'nin piyasa katılımcıları anketindeki beklenti değişimleri takip edilecek. Veri saat 10.00'da açıklanacak.
Bugün ayrıca aynı saatte ocak ayına ilişkin sanayi üretimi ve ödemeler dengesi verileri de izlenecek.
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksinin, ocak ayında yıllık bazda yüzde 9.7 artarak büyümesini 9'uncu aya taşıması beklenirken, sanayi tesislerindeki elektrik ve doğalgaz kısıntılarından dolayı endeksin aylık olarak uzun bir aradan sonra ilk kez daralması bekleniyor.
Tarihi rekor seviyelere ulaşan enerji ithalatının ticaret açığında sert büyümeye yol açmasıyla, ocakta cari açığın 7.25 milyar dolar ile dört yılın zirvesine ulaşması beklenirken, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından artan enerji ve emtia fiyatları cari dengede fazlaya dönme hedefini zorlaştırıyor.
Ukrayna'daki savaş ve keskin şekilde tırmanan enerji fiyatları, geçen yıl uygulamaya konulan ve yarattığı kur şoku ile sert enflasyon artışına rağmen vazgeçilmeyen Türkiye'nin yeni ekonomi politikasını çıkılması zor bir yola sokuyor.
Büyüklüğü resmi olarak açıklanmıyor olsa da Türkiye'nin doğalgaz ithalatının faturasının bu yıl iki katına çıkabileceği tahmin ediliyor. Bir hükümet yetkilisi ve iki sektör danışmanının verdiği bilgiye göre, geçen yıl yaklaşık 20 milyar dolar olan gaz ithalatı bu yıl 40 milyar dolara veya üzerine çıkabilir.
Doğalgaz ithalatı bu beklenti doğrultusunda gerçekleşirse, geçen yıl kur krizinden sonra başlatılan kur korumalı mevduat (KKM) sisteminde toplanan 22 milyar dolar tutarındaki rezervi neredeyse tamamen tek başına tüketmiş olacak.
Türkiye'nin enerji faturası Ocak-Şubat'ta yüzde 212 artarak 16.8 milyar dolara yükselirken ekonomistler bu yıl için cari açık tahminlerini 2 kata ulaşan revizyonlara gitti.
Hükümetin bu yıl cari fazla verilereceğine yönelik açıklamalarına rağmen Reuters anketinde yılsonu tahmini 30 milyar dolara ulaşırken bugün veri sonrası da revizyonların devam etmesi bekbekleniyor.
Şirketlerin artan döviz ihtiyacı ve TCMB'nin kamuya döviz satışının etkisiyle piyasalarda döviz bulmakta güçlük yaşanırken; artan taleple döviz mevduatında faizlerin yüzde 0.5-1 bandından yüzde 3'e yaklaşmış durumda.
Hali hazırda yüzde 50'yi aşan ve önümüzdeki aylarda yüzde 70'e doğru yükseleceğine kesin gözüyle bakılan enflasyon ve enerji maliyetlerindeki rekor artış ekonomi politikalarına yönelik en büyük endişe kaynakları.
Merkez Bankası'nın kapsamını yıl başında genişlettiği ve kamunun döviz piyasasında belirleyici olmasında önemli rol oynayan kamu iktisadi teşebbüslerine (KİT) döviz satışı Şubat ayında 5.37 milyar dolar ile rekor seviyeye çıktı. Böylece sadece son 4 ayda büyük bölümü BOTAŞ'ın oluşturduğu KİT'lerin döviz talebinin 15.1 milyar doları piyasaya girmeden doğrudan TCMB rezervlerinden karşılanmış oldu.
TCMB Ocak ayı itibarıyla döviz rezervlerinde hem düşüş, hem artış yönlü etki eden daha aktif bir kur politikası izlemeye başladı. Analistler yeni düzeni kamu kontrolünün daha yoğun olduğu bir kur politikası olarak tanımlıyor.
Ekonomi yönetiminin bütçe kanalı ile enflasyondaki yükselişi sınırlayıcı adımlar atması bekleniyor. Ancak bunun enflasyondaki tepe noktasını sınırlayıcı sınırlı bir etkisinin olması ve enflasyondaki ilk anlamlı düşüşün ise Kasım 2022'de baz etkisiyle gerçekleşmesi bekleniyor.
Piyasalarda ayrıca geçen hafta başlayan ve hükümetin ilk etapta 25 milyar dolar yastık altı altının sisteme kazandırılmasını hedeflediği sistemin işleyişi ve kur korumalı mevduat sisteminin genişletilmesinin etkileri de takip ediliyor.