Saadet: Tek çıkış yolumuz üretim
Karamollaoğlu, gündemdeki tartışmalara değinirken işsizlik ve geçim sıkıntısının ciddi boyutlara ulaştığına işaret etti.
Haftalık basın toplantısına 18 Mart Çanakkale Zaferimizin birliktelik ruhumuzu canlandırmaya vesile olduğunu ifade ederek başlayan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, gündemdeki tartışmalara değinirken işsizlik ve geçim sıkıntısının ciddi boyutlara ulaştığına işaret etti.
Karamollaoğlu'nun konuşmasının ekonomik görünümle alakalı kısmı:
Fitre Hesabı
Kıymetli arkadaşlar, bakınız; ekonomik durumumuzun ne halde olduğunu anlatabilmek için sizlerle beraber burada basit bir hesap yapmak istiyorum.
Bu yılki fitre bedeli 28 lira olarak açıklandı.
İlginçtir; 2019 yılında 23 lira, 2020 yılında 27 lira olan fitre bedeli bu yıl 28 lira olarak kabul edilmiş.
Halbuki %14,6 olan 2020 enflasyonuna göre bu rakam 31 lira, %25 olan mutfak enflasyonuna göre ise 34 lira olması icap ederdi.
Ülkemizde enflasyon rakamları ile oynanıyor, işsizlik rakamları ile oynanıyor. Üzülerek ifade etmek istiyorum ki fitre rakamı ile dahi oynanıyor.
Bu rakamlar aç bir insanın doyması için belirlenen rakamlar. Keyfi belirlenemez, hele iktidarın gönlünü hoş tutmak için hiç belirlenemez!
Yine de ne yazık ki açıklanan rakam gerçekleri ele veriyor, biliyorsunuz ki fitre bir kişinin günlük temel beslenme ihtiyacını karşılayacak şekilde hesaplanır.
Bu minvalde 4 kişilik bir ailenin bir aylık fitre bedeli baz alındığında bu miktar 3360 lira yapar.
Bu ne manaya geliyor? Temel beslenme ihtiyacı için bir ailenin ihtiyacı olan miktar dahi 2826 lira olan asgari ücretten daha fazla demektir.
Türkiye'de asgari ücretle çalışan işçi sayısı adeta devlet sırrı gibi saklandığı için tahmini olarak söylüyorum Türkiye'de işçilerimizin %40'dan fazlası asgari ücretle hayatını idame ettirmeye çalışıyor.
Bu fitre hesabı bile milletin içine düştüğü dar boğazı anlatmaya yeter.
Fakat bir acı örneği daha sizlere aktarmak istiyorum.
Adalet Bakanlığının Adıyaman'da açtığı 9 kişilik temizlik görevlisi kadrosu için 5 bin 217 kişi iş başvurusunda bulunmuş.
İşe başvuranlar arasında 156'sı lisans, 987'si ön lisans olmak üzere 1143 üniversite mezunu da bulunmaktaymış.
Durumumuzun bu kadar vahim olduğu bir noktada sorumluluk sahipleri; “Türkiye'de yoksulluk sorun olmaktan çıktı. Ülkemizde işsizlik sorunu yok, iş beğenmeme sorunu var.” diyerek tezviratta bulunuyorsa sorunlarımız nasıl çözülsün?
O sebeple ısrarla diyoruz ki bizim meselemiz reformlar meselesi değil, zihniyet meselesidir.
Türkiye'nin Tek Çıkışı Üretime Dönmektir
Sizlere huzurlarınızda ülkemizin adete kronikleşmiş problemlerini aktardım.
Şimdi bize şu soruyu soruyor olabilirsiniz; “Peki, çözüm ne? Çıkış yolu ne?”
Çok açık bir şekilde ifade etmek istiyorum ki; içinde bulunduğumuz sorunların yegâne çözüm yolu üretime dönük ekonomi anlayışına geçmektir.
Bunun ne demek olduğunu sizlere bir mukayese ile izah etmek istiyorum.
Samsung, 1938 yılında kurulmuş olan Güney Kore merkezli bir şirkettir.
Samsung'un 2020 yılı faaliyet karı 32 milyar 408 milyon dolar, yıllık geliri ise 213 milyar 183 milyon dolar. Yani 1 trilyon 600 milyar liradır.
Peki, Türkiye'nin 2020 yılında gerçekleşen bütçe gelirleri toplamı ne kadar?
1 trilyon 29 milyar 493 milyon lira. 2021 yılı bütçe gelirleri gerçekleşme hedefi ise 1 trilyon 101 milyar 100 milyon lira.
Demem o ki yarım asır önce kendilerine destek için savaşa gittiğimiz Güney Kore'nin tek bir şirketinin cirosu, ülkemizin gelirleri toplamından daha fazlaysa vay bizim halimize!