Skandal Sözler

Avn'ın açıklamalarını tarihi gerçeklikler açısından AA muhabirine değerlendiren Lübnanlı tarihçi Prof. Dr. Halid el-Cundi, Cumhurbaşkanının, Osmanlı Devleti'nin Lübnanlılara karşı şiddet uyguladığı yönündeki açıklamasının gerçekleri yansıtmadığını söyledi. Osmanlıların bölgeye gelişi sırasında Araplar ile yaşadıkları bir şiddet olayının dahi bulunmadığını hatırlatan Cundi, Avn'ın söylediği 'Büyük Lübnan' diye bir şey olmadığını, o dönemde Lübnan'ın 'Beyrut Vilayeti', 'Sayda Vilayeti' ve 'Trablusşam Vilayeti' gibi birkaç vilayetten oluştuğunu kaydetti. Osmanlı döneminde Lübnan'da inşa edilen çok sayıdaki kiliseye de dikkati çeken Cundi, bunların çoğunun Osmanlı Devleti'nin fermanları doğrultusunda yapıldığını vurguladı. 'Avn, Batılı işgalcileri nüfuz sahibi olarak ele alıyor' Bölge halkları arasında ayırımcılık yapan ve Osmanlı yapılarını yıkan Batılı güçlerinin Avn tarafından 'sömürgeci' yerine 'nüfuz' sahibi olarak nitelendiğine işaret eden Cundi, Osmanlı sonrasındaki Batılı güçlerinin bölgedeki zenginlikleri yağmaladığını ifade etti. Osmanlı Devleti'nin din ve ırk ayırımı yapmaksızın tüm vatandaşlarına adil davrandığını aktaran Cundi, Osmanlı'nın Hristiyanlara yönelik adaletini, şöyle dile getirdi: 'Osmanlılar döneminde Hristiyan bir kadın, dinine hakaret ettiği ve ziynet eşyasını gasbettiği gerekçesiyle eşine dava açar. Osmanlı mahkemesi, tanıkların şahitlik yapmasından sonra Hristiyan eşinin dinine hakaret eden kocayı falakaya yatırarak cezalandırmıştır. Dolayısıyla Osmanlı, din ve mezhep ayırımı yapmadan adalet sağlıyordu.' Lübnan'daki ortak yaşama Osmanlı Devleti'nin verdiği öneme dikkati çeken Cundi, Osmanlı'nın, Lübnan'daki farklı din ve mezheplerden oluşan toplum yapısını ayakta tutan fermanlar çıkardığını kaydetti. Avn'ın açıklaması Cumhurbaşkanı Avn, Lübnan Devleti'nin kuruluşunun 100. yıl dönümü dolayısıyla dün akşam yaptığı televizyon konuşmasında, 'Osmanlı boyunduruğundan kurtulma girişimlerin tümünün şiddet, cinayet ve mezhep çekişmesiyle sonuçlandığı' iddiasına yer vermişti. Avn, 'Osmanlıların özellikle 1. Dünya Savaşı yıllarında Lübnanlılara uyguladığı devlet terörünün, kıtlık ve zorla çalıştırma dahil olmak üzere yüz binlerce kurbanla sonuçlandığını, 1. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle Osmanlıların hezimeti ve Fransız nüfuzuyla birlikte ülke tarihinde yeni bir döneme geçildiğini' öne sürmüştü. Cumhurbaşkanı Avn, söz konusu gelişmelerin ardından 1920'de büyük Lübnan'a ve sonrasında bağımsızlığa kavuştuklarını ifade etmişti.

Bakmadan Geçme