Süper taşıyıcılar biyolojik silah mı?
Milattan Önce kavimler arası savaşta düşmanlar birbirlerinin saflarına mancınıkla vebadan ölmüş insan cesetleri fırlatırmış. Anlaşılan o ki, şimdi canlı canlı ve son derece fiyakalı insanlar gönderiliyor...
Genel Yayın Yönetmeni'ne 'Bir komplo teorisi de ben yazacağım' dediğimde telefondaki sessizlik uzadı gitti...
'Ne yazacaksın?' sorusuna 'Koronavirüs' yanıtını alınca derin bir ohh çekti. Anladım ki, siyasi bir komplo teorisi yazmamdan endişeleniyordu...
Aslına bakarsanız Trump ile Şi Cinping arasında söz düellosuna dönüşen komplo teorilerine benim aklım ermez.
Ama Trump'ın yerinde olsaydım Koronavirüsün Wuhan'da bir laboratuvarda üretildiği tezini ortaya atarken Bilderberg'in en azından 2019 toplantısına göz atardım. Sonra da daha koronavirüs Wuhan sınırlarından çıkmadan Bilderberg'in 2020 toplantısının neden iptal edildiğini sorgulardım.
Tüccar bir Başkan olarak yine onun yerinde olsam koronavirüsün sebep-sonuç ilişkisine de bakardım...
Mesela FORBES'in 3 haftadır sürekli güncellediği haftanın zenginleri listesine göz atardım. Pandemi döneminde tüm dünyada iş insanları zarar ederken servetlerine servet katan ilk 10 listesine bakardım.
Baksaydı bu para babalarının öyle ya da böyle Bilderberg'le göbek bağı olduğunu Trump da görebilirdi.
Dediğim gibi ben komplo teorisinin bu yönüyle ilgili değilim...
Wuhan'da patlak verip, Dünya Sağlık Örgütü'nün, 'Evet bu bir pandemidir' dediği güne kadar dünya virüsle ilgili ayrıntılı bilgi sahibi değildi. Semptomları bile her insanda farklı seyrediyordu.
Belirtileri herkeste farklıydı ve Dünya Sağlık Örgütü, virüsün adını KOVİD-19 koyuncaya kadar koronavirüs dünyayı sarmıştı.
Virüsün hızlı yayılmasına akıl sır erdiremeyen bilim insanları, 30 yıldır tıp literatüründe olan SÜPER TAŞIYICI'yı hatırladı.
Çünkü, Çin yönetimi virüsün SÜPER TAŞIYICILARI olduğunu uzun süre dünyadan gizlemişti.
SÜPER TAŞIYICILAR, koronavirüsün sıçrama tahtasıydı ve bir çırpıda virüsü milyonlara bulaştırabiliyordu. Zaten bilim dünyasının belini büken de bu oldu...
İşte benim KOMPLO TEORİM burada başlıyor...
Teorim kısa ve öz...
KOVİD-19, Trump'ın iddia ettiği gibi laboratuvar imalatı olsun ya da olmasın sonuç itibarı ile biyolojik bir silah etkisi yarattı.
Hiroşima'dan buyana insanlığın en büyük korkusu olan NÜKLEER SİLAHLAR bile koronavirüs kadar korkutmadı.
Hiroşima'da 140 bin kişi hayatını kaybetmişti koronavirüste ise daha şimdiden ölenlerin sayısı 250 bini aştı.
Nükleer saldırının iyi tarafı, önceden sirenlerin çalması ve saldırı sonrası 'Tehlike geçti' denmesi...
Oysa biyolojik saldırıda korku hiç bitmiyor...
Üstelik saldırının nerden nasıl geleceğini de bilmiyorsunuz...
Akşam eve gelen aile fertlerinin her biri potansiyel şüpheli. Eşiniz, çocuğunuz, arkadaşınız, sevgiliniz size sokaktan ölüm getirebilir...
Nükleer saldırıda bir kere ölüyorsunuz, biyolojik saldırıda her dakika...
Bu itibarla KOVİD-19'a tarihin en büyük biyolojik silahı diyebiliriz.
Nükleer silah icat edilmeden asırlarca önce kavimler arası savaşlarda biyolojik silahlar kullanıyordu.
Milattan Önce, mancınıkla düşman saflarına vebadan ölmüş insan cesetleri atanlardan tutun, kağnılarla, at arabaları ile düşman ülkenin sınırları içine veba mikrobu taşıyan binlerce fareyi bırakmaya varıncaya kadar çok sayıda biyolojik savaş örneği sıralayabiliriz.
Demem o ki, birileri SÜPER TAŞIYICI denilen KOVİD-19 taşıyıcısı, bağışıklık sistemi güçlü bin kişiyi turistik seyahat (!) amacıyla dünyaya salsa ne olur?
El cevap: Kıyametimiz olur!
SÜPER TAŞIYICILAR vasıtasıyla dünyaya salınan bu salgın, bir devlet ya da özel kuruluş projesi ise, aşının da çoktan hazır olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek..!
Hatırlarsanız geçen hafta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'nin dikkatini çeken bir kavram ortaya atmıştı: Filyasyon...
İşte o Filyasyon sistemi, Dünya Sağlık Örgütü'nün 'SÜPER TAŞIYICI', bizim Bilim Kurulu'nun 'HAYALET' diye adlandırdığı BİYOLOJİK SİLAHLARI arama yöntemidir...