TAHAP Genel Başkanı Mustafa Sarıoğlu'ndan Arıcılara Müjde

Türkiye Tarım Hayvancılık ve Arıcılık Federasyonu TAHAP Genel Başkanı Mustafa Sarıoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun suçlamalarına genel yayın yönetmenimiz Fehmi Çalmuk'un sunduğu Politik Adam programında teker teker cevap verdi. Sarıoğlu, programda CHP'nin TAHAP'a yönelik muhalefetinin altında 'Esas rahatsızlıklarının sebebi, tarımın bileşenlerini sokağa dökmeye engel olduğumuz içindir' var altında. İşte sektörde bomba etkisi oluşturacak programdaki ifadeler esnafhabertv.com farkıyla izleyicilerimizin beğenisine sunuyoruz.

Youtube Kanalı
Abone Ol

TAHAP MİLLETİN BAHÇESİDİR
M-Şimdi kim neden TAHAP'ı suçluyor üst başlığı ile sayın başkanım, durup dururken mi, geçmişten gelen bir birikimle mi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu TAHAP'ı suçladı? Hani bir STK'nın bir siyasi partiye cevap vermesi, polemiğe girmesi, ama burada suçlanan Türkiye'nin bir çok ilinde örgütlü bir sivil toplum örgütü.

MUSTAFA SARIOĞLU: Buradaki mesela esasında yıllardır Türkiye'de bir düzen tutturan, uluslararası lobilerinde içerideki maşalarının TAHAP gönül hareketinden rahatsız olmasıdır. Bu meselenin özü budur. Tabii ki anayasamıza göre kurulan, milletimize hizmet için kurulan hiçbir siyasi parti ile biz polemiğe girmeyiz. Bu doğru da değil.

M-Hemen sorayım, TAHAP bir partinin ön ve arka bahçesi mi?

MUSTAFA SARIOĞLU: Bu hiç hoş olmayan ve asla kabul edilemeyecek bir iddia, TAHAP milletin bahçesi. Millet iradesi, çok seslilik diyen bir genel başkanın böyle bir iddiada keşke bizlere de danışsaydı, sorsaydı, bizden bilgi alsaydı, biz her türlü bilgiyi, belgeyi…

M-Ama diyor ki konuşmadan önce bir birlik başkanını aramış ve

MUSTAFA SARIOĞLU: o mevcut Türkiye Arı yetiştiricileri birliği, il birliklerinden görüşler almış, isimler saydı mesela orada, keşke bizden de bir görüş alsaydı. Siz ne yapıyorsunuz? Siz kayrılıyor musunuz? Sizin faaliyetleriniz nasıldır? Deseydi bu farklı bir boyutta olurdu. Bir kere çok büyük bir şanssızlık yaşadı o konuda. Biliyorsunuz kendi ifadeleri çok seslilikten yana, aynı zamanda biz iktidara gelirsek siyasi etik yasası bizim birinci önceliğimiz diyen bir genel başkan. Orada davranışı etik olmalıydı. Şimdi TAHAP hareketi, bunu biz bir çok defa, farklı yerlerde de anlattık, kamuoyu izliyor ve biliyor. Bunu siz de biliyorsunuz, sizin de bir yayınınıza çıktık biz.

GIDADA KDV'Yİ TAHAP DÜŞÜRTTÜ

M-Yayın deyince orada tarihi bir hakkı teslim etmek lazım, bizi eğer dinliyorsa Türkiye meyveciler, manavcılar federasyonu başkanı, dedi ki Mustafa Sarıoğlu, sizin canlı yayında söz verdi. Ben bu satıştaki sebze meyvedeki KDV oranını indirteceğim dedi ve başardı dedi.

MUSTAFA SARIOĞLU: Ben de teşekkür ediyorum sayın başkana buradaki mesele şu, bakın Ben aslında geçmişte olan bir ihanetten dolayı derdimi anlatmak için çıkmıştım kamuoyu önüne, o tarihlerde sosyal medya yoktu. Tabi tabanı gördük, arıcı perişan, insanlar ballarını satamıyor, yaklaşık 10-12bin arası aile arıcılığı bırakmış, 6 ay 1 yıl vadelerde bal veriliyor. Ve ilk kez Muğla ili Milas Fesleğen mahallesine biz şuan onursal başkanımız olan, hatta genel başkanın, bir milletvekilinin başı çektiği, hiç hoş olmayan bir tabir, onun da bir milletvekili çıktı öyle bir konuşma yaptı, biz onu öyle görmüyoruz. Siyaset diline yakışmayan bir tavır ve milletimizin nefret ettiği, bıktığı kavga dili.

M-Siz burada ne yaptınız ki, CHP rahatsız oldu?

MUSTAFA SARIOĞLU: Biz daha sosyal medyada platform iken Türkiye genelinde, pandemi sürecinde muazzam işle yaptık. Milas demiştim, arıcıların yolları yoktu, vekilimiz anında müdahale etti, bizler müdahale ettik, arıcıların yolları yapıldı, araçlarının lastiklerini kesiyordu. Bodrum'da arıcılarımız su bulamıyordu. Şimdi ben inanıyorum, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bunları duyunca üzülecek, Bodrum CHP'li belediye, Bodrum mezarlıklarında arıcılar su alıyor diye kör tapa taktı, zincirlediler. Bunun Türkiye'de yüzlerce tanığı var. O zamanda ben sosyal medya hesabından yayın yaptım, Muğla belediyesinden bizim TAHAP başkanımıza ulaştılar. Dediler biz yardımcı olacağız, bizde sevindik, biz borularını, alt yapı ekipmanını alalım, anayolun kenarından 100 metre çeşme açılacak. Dedik ki saat takılsın, biz platform olarak, o zaman platformduk, bu su saatinin ücretini ödeyelim. Arıcı kalktıktan sonra kapatılsın, geldikten sonra açılsın dedik. İnanır mısınız onu bile yapmadılar. Ve arasözler ile gece gündüz biz oradaki arıların ve arıcının suyunu verdik. Şimdi bunları bilse bunları demezdi. Bunun yanında pandemi sürecinde 4000'e yakın 65 yaş üstü ve altı arıcımızın, çiftçimizin yasaklar nedeni ile bizim temsilcilerimiz bakımlarını yaptı.

ARICILIK SEKTÖRÜ 5 MİLYON'A YAKIN BİR SEKTÖR

M-Başkanım şimdi arıcılar dediğimiz zaman bunun rakamsal olarak karşılığı ne? Değerli izleyiciler arıcılar dediğimiz zaman kaç bin kişiye hitap eder ailesi ile beraber, ne kadar bir sektörden bahsediyoruz?

MUSTAFA SARIOĞLU: Arıcılar bileşenleriyle, tenekecisi, kovancısı, barakacısı, arı malzemeleri üretenler, balın ticaretini yapanlarla birlikte Türkiye genelinde minimum 750-800bin civarı insandır. Bunu aileleri dahil edince 4-5 milyonluk bir kitledir bu, bunun pek çok bileşeni var. Dünyada biz koloni sayısı bakımından 2., bal üretiminde mevsim şartlarına göre ilk 4teyiz. Bizden niye rahatsız oldular, en büyük sebebi, biz yıllar önce TAB'ın genel başkanıyken de N5'e hayır, gıda terörüne hayır, af terörüne hayır,

TAHAP TARAMIN TÜM BİLEENLERİNDE VAR
M-O gıda terörüne geleceğim.

MUSTAFA SARIOĞLU: Biz yıllar sonra yine aynı şekilde, bizden hemen sonra serbest bırakılan bal aromalı şurubu yasaklattık, sayın cumhurbaşkanımız yasaklattı. Arkasından laboratuvarlarda ciddi ekipman eksikliği olduğu tespit edildi, bunlar TAHAP tarafından talep edildi ve bu eksiklikler giderildi. Biliyorsunuz 2 gün önce de bir liste açıklandı. Dolayısıyla koyuncunun yanında TAHAP var, çiftçinin yanında TAHAP var, arıcının yanında TAHAP var. TAHAP fiyat açıklıyor,

M-TAHAP sadece arıcılık sektörü ile ilgili bir federasyon değil?
MUSTAFA SARIOĞLU: Tarımın tüm bileşenlerinin.

TAHAP'TAN PARALEL ÇIKMAZ

M-Tamam, şimdi sırayla oraya geleceğiz. Diyor ki Sayın genel başkan, TAHAP tarımda bir paralel yapı kuruyor. Paralel yapı deyimi FETÖ terör örgütü ile ilgili daha önce söylenmiş, hükümet tarafından söylenmiş tabir. Siz TAHAP'ta bir paralel yapı mı kurdunuz?

MUSTAFA SARIOĞLU: Biz hiçbir şekilde paralel yapı kurmadığımız gibi, hiçbir kimseden talimat alıp bu yapıyı kurmadık. Bu yapı tamamen benim sahaya çıkışımla birlikte başta arıcı merkezli, arıcı ailelerinin ciddi bir şekilde karşılık vermesi ile Türkiye geneline yayıldı. Bir kere o ifadeyi kabul etmiyoruz ve kınıyoruz. Bu konu ile ilgili gerekli suç duyurularında da bulunduk. Ha bir paralel arıyorsa sayın genel başkan, o gün grup konuşmasında isimler bahsetti değil mi, o görüştüğü kişilerden FETÖ soruşturması geçirmiş, içeri alınmış, bırakılmış, çocukları meslekten ihraç edilmiş, cezaevine girmiş, yine orada bir siyasi partinin seçim bürosunda çiftçi pazarlığı yapan kişi, konuştuğu kişiler içerisinde. Esas onlara dikkat edecek sayın genel başkan. TAHAP'dan paralel çıkmaz. Ama paralel ifadesi 15 Temmuz'da hain terör örgütünün milletimize, devletimize karşı yapmış olduğu hareket ile ilgili hazırlanan ceza dosyalarındaki paralel isminin içini boşaltmaktır. Esasen bu hukuken de yasama özgürlüğü ve hakkı vermez.

M-Şimdi biz programa başlarken biraz önce AK Parti Grup Başkan vekili Sayın Muhammet Emin Akbaşoğlu vardı, matruşkayı getirdik. Çünkü bugün Rusya'nın Ukrayna'yı işgal saldırışımı konuşacağız. Şimdi bir matruşka var görünürde ama sizin anlattığınızda bu bir görünümün içinde birçok olay var. Zatı aliniz daha önce TAB başkanıymış ve sizinle ilgili ciddi bir kumpas mı kuruldu. Siz dediniz ki ben ortaya çıktıktan sonra, siz daha önce arıcılarla ilgili en büyük birliğin başkanıydınız. Bir kumpasa mı muhatap alındınız?

MUSTAFA SARIOĞLU: Bu Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri tarafından en son da bakanlık müfettiş raporu ile tescil edilmiştir. O tarihte de biz aynı ifadeleri kullanıyorduk, gıda terörü diyorduk. Tarımda tam bağımsızlık diyorduk. Tarım bağımsız olmadan bir ülke bağımsız olamaz diyorduk. Üretimi arttırmalıyız diyorduk. 2005 yılında benim bir ifadem vardır, yakın gelecekte en büyük tehlike gıdaya dayalı ekonomik terördür demişim. Ve o tarihte demişim ki acilen ülkemizdeki en iyi endokrinciler, onkologlar, bir araya getirilip, özel laboratuvarlar kurulup, bu çalışmalar yapılmalı demişim. Ama bugün geldiğimiz noktada o tarihlerde bu kumpası kuran haysiyet cellatları, aynı uluslararası lobilerle birlikte, bakın direkt FETÖ terör örgütü bu işin içindedir. Bunların hala canlı hücreleri hala faaliyet içindeler. TAHAP bugün, ülkenin her yerinde Türk Şeker tarımdan almış olduğu unu, 1. Sınıf ekmeklik unu, piyasanın yarı fiyatına, sıfır karla, dağdaki Hatice teyzenin evine kadar, burada bizim faaliyetlerimizin hepsi belgelidir, tek tek bir çuval unun bile bizde tutanakları var. Ve biz bunu ne yapıyoruz, Türk Şeker tarım, şu tarihte senden aldığımızı buraya verdik diyoruz, iletişim bilgileriyle. Bir tanesi dağıtan teşkilatımızda kalıyor, bir tanesi federasyon genel merkezde yine bir tanesi bağlı olduğumuz iç işleri bakanlığına talep edildiğinde verilmek üzere arşivleniyor. Biz TAHAP olarak devletin bütün kurumlarına o kadar şeffaf ve açığız ki, en büyük denetim mekanizması milletimizdir. Milletin denetimine açık bu ülkede kaç tane STK var? Ve biz tamamen imece merkezli bir hareketiz. Bakın TAHAP'ın 65 kişilik akademik kurulunda, genel merkez 42 kişilik yönetim kurulu vardır. 42 insan kafa kafaya veriyor. Disiplin kurulu, yönetim kurulu, bizim tüm faaliyetlerimiz tamamen imeceye dayalı ve herkes kendi masrafını kendisi çeker. Bunu neden yapıyoruz? Biz şunu tespit ettik. Bu uluslararası güç lobileri ve uzantıları, Türk tarımının gelişmemesi için ısrarla her şeyi yapıyorlar. Ben 2 yıldır, ülkemizde yapılacak operasyonun geçmişte olduğu gibi üniversitede değil, sendika, STK, askeri darbe değil, bu sefer tarımın bileşenleri STK'lar üzerinden yapılıp, Anadolu'nun sokağa dökülmesi, daha sonra büyük şehirlerin sokağa dökülmesi olacaktır diyen kişiyim.

M-Patates, soğan krizini hatırlıyor musun?

MUSTAFA SARIOĞLU: Evet, işte biz burada ne yaptık, balın tenekesini 200-250 liradan tavsiye edilen taban fiyatla ve nakit ödeme ile gecenin 3'ünde Türkiye'nin her yerinde 400 ila 3000 TL arasına çektik.

M-Şimdi bal üreticileri bize yazıyor, bu şekerle ilgili bir kriz var mı, tartışma var, şimdi diyoruz ki bal üreticileri ile kim neden uğraşıyor? Bu şeker krizinin perde arkasına ne başkanım bize bir anlat. Dinleyiciler diyor ki başkan arıcılara, kovanlara şeker dağıtıyor, gerçekten balın içine şeker mi katıyorlar, bu arıcının şekerle ne işi var? Bunu bir izah edelim de izleyicinin de bu merakı giderilsin.

MUSTAFA SARIOĞLU: Şimdi bakın, esasında kamuoyu mevcut STK'lar tarafından doğru aydınlatılsaydı bu güne kadar bu soruların muhatabı olmazdık. Biliyorsunuz süt ürünleri ciddi bir tüketim kalemi. Süt üretimi yapılan büyük baş hayvanlara sabah akşam yem verilir. Ve bu yemlerin birçok bileşeninde GDO'lu ürünler vardır. Bal arısı erken ve son baharda beslenmek zorundadır, neden? Yine mevcut STK'lar bir şey yapmadığı için bitkisel üretim alanlarında arıların beslenme problemi ortaya çıkmış, arı meraları daralmıştır. Erken ve son baharda siz arıyı beslemeden yaşatamazsınız.

ŞEKER KRİZİ DİYE BİR KRİZ YOK. YÖNETİM KRİZİ VAR

M-Orman yangınının etkisi var mı?

MUSTAFA SARIOĞLU: Orman yangını anında tedbirini aldı, TAHAP'ın talebiyle. Sayın cumhurbaşkanımız milli parklar açtı. Hemen dilek yarım adasına yine bizim denetimimiz ve kontrolümüzde insanlara yangın tüpleri verildi. Arıcıların sabah girdi, akşam çıktı, sigara izmariti dahi yere atılmadı. O kadar muazzam bir düzenle biz bunu yaptık. Bunu Milli Parklar Genel Müdürlüğü de biliyor. Dolayısıyla kimse bahane almayacak. Şeker krizi diye bir kriz yok. Yönetim krizi var.

M-Diyor ki sayın genel başkan TAHAP kovan başına 32 kg şeker alırken, diğerlerine 1 kg şeker veriyor.

MUSTAFA SARIOĞLU: Çok üzüldüm ya, bir insan bu kadar yanıltılabilir. Ülkeyi yönetmeye talip bir sayın genel başkanın, bir dünya danışmanı vardır. Der ki, ya şunu bir araştır. Git bir de bu TAHAP'ı dinle der. Ya da parti teşkilatları var. Ya bu TAHAP ne yapıyor der öyle değil mi? Bakın ülke yönetimine talip. Dolayısıyla üzüldüm, bakın Türk şeker ve Tarım Bakanlığı, arıcı bileşenlerine, STK'lara verdiği şeker rakamlarını açıkladı. Birinci aydan itibarendir o, 2022 1.aydan, açıklandığı tarihe kadar Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliğine 6500 ton şeker vermiş, Türk Şeker. Şimdi bize 1750 ton vermiş. Biz verdiğimiz 1750 tonu, her 10 kovana bir çuval, gram gram, bakın burada tutanaklarla birlikte kovan sayısına göre, nerede kime vermiş bunlar var.

M-Bu tutanaklar federasyonda mı kalıyor?

MUSTAFA SARIOĞLU:Bakın federasyonda, Türk Şeker biliyor, Tarım Bakanlığı biliyor. Bakın bunların hepsi tek tek, görselleri, iletişim bilgileri ile biz nereye verdiğimizi ispatlıyoruz. Arkasından yetmiyor bir de teşkilatlarımızın haberi olmadan, benim görevlendirdiğim ekipler tarafından, örnek veriyorum, Fehmi bey sana biz, telefon açıyor benim ekibimden birisi, ziyaretinize geldik, bir çay içeceğiz, biz size 250 kovan arıya 20 torba şeker vermişiz, listede öyle yazıyor. Aldınız mı, evet aldım. Zaten görseli de, imzası da, iletişim bilgileri de. Yani anlatabiliyor muyum? Bu şeker nerede biz bunu görmek istiyoruz.

M-Şimdi şeyi hesaplıyorum, bakın anlatırken 1750 ton çarpı 1000, değil mi başkanım? /36, kovan başına..

MUSTAFA SARIOĞLU:Bakın insan güler, Türk Şeker, Tarın Bakanlığı o rakamları açıkladı. En az şekeri biz almışız esasında. O bilgilerin tamamıyla yerinde denetim yapıyoruz. Benim üyem, kullandığı 5 çuval şekerin dahi azayla Tarım İlçeden ya da personel geldiyse bulabildiysek, imzalı tutanağı var. Şimdi yalnız eğer müsaade ederseniz, siz izin verirseniz,

M-Yok estağfurullah, ben anlamaya çalışıyorum.

MUSTAFA SARIOĞLU: Kamuoyuyla bir şey paylaşmak istiyorum şimdi. Bakın burada bir fatura paylaşıyorum sizinle, Kahramanmaraş Arı Yetiştiricileri Birliğine ait, buyurun.

M-Nedir o fatura?

MUSTAFA SARIOĞLU: Bu faturayla üyesi bir hanımefendi, gidiyor diyor ki ben sizden şeker alacağım, çek yaptıracağım, bunlar çek te yapıyor, devlet, özel idareler bunlara bal paketleme tesisi verdi birçoğuna hibe ile devlet verdi, zaten bunlar doğru çalışmış olsa o bal paketlemeleri çalışmış olsa, arıcı bu kadar bağırmazdı. Ve 460 TL, KDV dahil, adamlar KDV'nin kalktığını da bilmiyorlar. Bir çuval şekeri üyesine Kahramanmaraş Arı Yetiştiricileri Birliği, faturası burada, 460 TL'ye satıyor.

6500 TON ŞEKERİN HESABINI VEREBİLİYORLAR MI?

M-KDV dahil mi, hariç mi?

MUSTAFA SARIOĞLU: %8 KDV ilave etmiş, kalktığından da haberi yok adamların bak bu kadar dünyadan haberi yok bu adamların. Şimdi ben sayın genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na soruyorum. Biz aziz milletimize, kamuoyuna, devletimizin denetim kurumlarına, aldığımız verdiğimiz tüm ürünlerin, hesabını her daim vermeye hazırız, şeffafız. Hatta bazı yönden, ekimizden bildiriyorlar, şu şu yorum yapmış, hemen geçiyorum oraya, telefon numaramı arar mısınız, telefonunuzu verir misiniz? Bakın genel merkezimiz Ankara'da, Gümüş sokakta 24/4'de buyurun gelin, biz size yerinde sormak istediğiniz ne varsa cevaplayalım. Görmek istediğiniz ne varsa biz size bunları gösterelim. Biz bu kadar açığız. Maraş Arı Yetiştiricileri Birliği, 460 TL'ye satıyor bir çuval şekeri üyesine, sayın genel başkanın bundan haberi var mı? Ya da verilen 6500 ton şekerin hesabını bunlar bizim gibi verebiliyorlar mı?

M-Bir çuval kaç kilo şeker?

MUSTAFA SARIOĞLU:50 kg. şimdi ben burada Türk Şekere de seslenmek istiyorum. Çok fedakar ve cefakar bir ekibim var. Bu 6500 tonla ilgili Tarım Bakanlığımız bir soruşturma açtı mı, açacak mı? Bakın bizim her şeyimiz açık,

M-Soruşturmaya neden gerek görecek?
MUSTAFA SARIOĞLU:6500 ton şeker verdik, ne yaptınız, nerede bu şeker? Niye arıcı bağırıyor? Bakın burada inanın kendi paylaşımları, CHP milletvekili paylaşmış. İsmini saydığı şeyler…

M-Ordu milletvekili galiba,

MUSTAFA SARIOĞLU: Onun altına yapılan yorumları ben burada utanırım ya, bunları görmüyorlar mı? Siz bize nerede şeker dağıttınız, biz şeker mi gördük diyor. İlin bir tanesine 2850 çuval şeker gidiyor, 2 tır, 1080 torba biliniyor, geri kalanı bilinmiyor bunun.

M-Yani şeker karaborsaya mı düştü başkanım?
MUSTAFA SARIOĞLU: Bakın o onların problemi. Şekeri kime verdiler, ne yaptılar,

M-Peki TAHAP kaç bin üyesine ne kadar şeker dağıttı? 1750 ton.

MUSTAFA SARIOĞLU: TAHAP şu anda 3.481.645 koloni, 43bin küsür üye, sadece arıcı üye, tarımın bileşenlerinde 600 binin üzerinde insanı temsil ediyor TAHAP. Bize oluk oluk kooperatifler katılıyor biliyor musunuz? Biz bunları paylaşıyoruz, onlar paylaşıyorlar. Oluk oluk kooperatifler katılıyor bize, inanın oluk oluk ve bu kooperatifler tüzel kişi olarak gelmiyor bize sadece, üyeleri ile beraber geliyorlar. İnsanlar bize diyorlar ki, başkanım Allah razı olsun, bir çuval un da bizim cebimize 200-250 lira para kalıyor. Ve bu un bizim ailemize 1-1 buçuk ay yetiyor.

M-Başkanım, şekeri konuşurken una geçtiniz de un da mı veriyorsunuz? Un ne işe yarıyor?

MUSTAFA SARIOĞLU: Evet, unu da bizim üyelerimizin ciddi bir kısmı yılın 12 ayının 9 aynı arazide geçirir. Göçer yörükler de bize üyedir. Federasyon tüzüğü gereği köylerdeki teyzelerimiz, amcalarımız da bizim tüketici üyemiz olabiliyor.
M-Değerli izleyiciler Mustafa Sarıoğlu bey, bakın göçer yörükler deyince Türkiye'nin çok önemli bir sessiz çığlığıdır. Çok önemli, seçimlerde görünmezler ama seçimlerde karar noktasında çok güçlü bir yapıları vardır.

TAHAP SAYESİNDE EKMEK 3 TL'YE DEĞİL 2 TL'YE SATILIYOR

MUSTAFA SARIOĞLU: Burada bizim verdiğimiz un sayesinde fırınlar ekmeği 3 liradan, 2 liraya çekmiş, gramajında da düşüklük yapmamış.

M-Sizin un, Türk Şeker tarımın mı?

MUSTAFA SARIOĞLU: Türk Şeker'in ununu veriyoruz. Ekmeği 3 liraya satan fırınlar 2 liraya çekiyor ve gramaj da düşürmüyor.

MİLLETİ SOKAĞA DÖKMEYE ÇALIŞIYORLAR

M-Şimdi konuyu dağıtmayayım da Rusya ve Ukrayna'dan un gelecek diye bekliyorlar da. Un konusunda da bir kriz var mı?
MUSTAFA SARIOĞLU: Hiçbir şekilde bu ülkede bir kriz yok. Sadece tarımın bileşenleri üzerinden kriz havası yaratıp, milleti sokağa dökmeye çalışıyorlar. Ve burada TAHAP gönül hareketi insanları, toplumu, aziz milletimizi, ihtiyaç kalemlerinde regüle ettiği için, Türk Şeker tarım ailesi ile bundan ciddi rahatsızlık duyuyorlar. Bu beyefendi kendisi bir çağrıda bulunmadı mı, ABD'den demokrasi istedi, müdahale istedi, Avrupa'da ki güçlerden demokratik müdahale istedi. Baktılar ki Hakkari'de TAHAP, arıcının balını nakit aldırıyor, Tunceli Pülümür'de TAHAP, Van'da TAHAP, Urfa'da binlerce kişi karşıladı TAHAP'ın genel başkanını, bunlar tabi rahatsız ediyor. Ama hesap edemedikleri bir şey var, Yıllar önce şahsıma bu kumpası kuran güçler, şu an hesap edemediği bir şey ile karşı karşıya. Milletin sevgi seli karşısında hiçbir şey yapamazsınız. Şeker ile ilgili biz devletimize dedik ki, ey devletim, kuraklıktan dolayı plarda ciddi bir düşüklük var. Şekerde sıkıntı olabilir. Eğer şeker ile arı beslenmesinde bir sıkıntı yaşayacaksak, çünkü bunun fondöncüsü var, şu var bu var. Biz TAHAP olarak şeker ithal etmek istiyoruz kendi kaynaklarımızla. Ve biz bundan 1 buçuk ay önce Cumhurbaşkanlığı makamına, Tarım Bakanlığı makamına, bir kereye mahsus, ülkemizdeki arı yetiştiricisinin ayrım yapmadan, yine arı bileşenlerinde, arı yetiştiricilerine, arı malzemelerinde, şekeri kullananların şeker ihtiyacını, bakın yine devletimizin denetimi ile devletimiz ile birlikte, Türk Şeker ile birlikte, Tarım teşkilatı ile birlikte, biz bunu ithal etmek istiyoruz. Devletimize, milletimize omuz vermek istiyoruz dedik. Ve geçen hafta Perşembe günü, Cumhurbaşkanlığı makamı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ve Tarım Bakanlığına konu ile ilgili gereğinin yapılması talimat ve bize de bilgi yazısını gönderdi.

TAHAP 20 BİN TO ŞEKER İTHALATI İÇİN İZİN İSTEDİ

M-Ne kadar ithal edeceğiz başkanım?

MUSTAFA SARIOĞLU: Biz 20 bin ton talep ettik.

M-Bu 20bin ton bizim 1 yıllık arıcılık

MUSTAFA SARIOĞLU: Biz 1 yıl boyunca arı yetiştiricisinin, arı yetiştiricisine ürün hazırlayanların hatta tüketici olarak bana bir tatlı imalatçısı da işletme olarak üye olabiliyor. Onun da ihtiyacını karşılayalım, dışarıdaki bu lobilerin ve içerideki uzantılarının kaos çığırtkanlığını bitirelim dedik. Bakın biz böyle çalışıyoruz.

M-Bunun iznini aldınız? Politik adam ekranlarından müjde

MUSTAFA SARIOĞLU:Makam talimatını vermiş, biz verilen şekeri verirken denetimli veriyoruz. Arkasından tekrar denetliyoruz. Yetmedi bir kaos ortamının yaratılmaması için devletimize ve milletimi devletimize ve milletimize omuz verme adına öngörü ile B planına da geçiyoruz.

M-B planınız ne?

MUSTAFA SARIOĞLU : İthalat, şunu diyebilirler, efendim tarımda kızıl elma diyorlar neden ithalat yapıyorlar? TAHAP hareketi, sosyal medyada 1 buçuk yıl resmi olarak 8 aylık bir federasyon. 8 aylık bir federasyon 100binlere ulaşıp, o insanların gönül kapısını açıp, yüzlerini güldürüp, gözlerini parlatabiliyor ise 20 yıldır bu diğer STK'lar ne yaptı? Eğer bugün bu ülkede bitkisel üretimde bir sıkıntı varsa, hayvancılıkta bir sıkıntı varsa, arıcılıkta bir sıkıntı varsa, bunun sorumlusu ülkeyi yöneten iktidar değildir sadece, esas sorumlu bu ülkedeki temsil ettikleri tabanın problemlerini çözme yeteneğini kaybetmiş, birer rant çetesi haline gelmiş STK'lardır. Bir örnek daha vermek istiyorum size, 2017 yılında, devletimiz muazzam bir çalışma başlattı. Genç çiftçi projesi. Küçükbaş, büyükbaş ve arıcılıkta. Ve burada yetkili mevcut STK'ların sayın Kılıçdaroğlu'nun eline tutuşturdukları , okuduğu metini veren STK'nın yöneticileri yaptı. Bir yılda teneke tamircisinden, kalaycıdan, çok özür dilerim kalaycılık mesleğini eleştirmek değil amacım, yaptığı işin çapının küçüklüğünü söylüyorum.

BAĞIRMA NEDENLERİNDEN BİR TANESİ PLAKA VE DESTEKLEME YETKİSİNİN BİRLİKLERDEN ALINMASIDIR

M-Olmasalar bakır kaplardan zehirleniriz.

MUSTAFA SARIOĞLU: Bu ülkenin 50 trilyonunu bir anda yok ettiler. Onların da hepsinin belgeleri mevcut. Mesela o dönemde bal süzme makinelerinin normal eder değeri kaç para, 800 lira, onun da faturaları var burada, inanır mısınız 2800 lira fatura edilmiş. Boş kovan 60-70 lira, 190-200 lira fatura etmişler. Bu paraların hepsi devletten çıktı sayın Fehmi bey, hepsi bu milletin parası. Bugün ısrarla diyoruz, 2 yıldır haykırıyoruz. Devletin denetim mekanizmaları , genç çiftçi ve bakın orada esas bağırdıkları konulardan bir tanesi plaka ve destekleme yetkisinin birliklerden alınmasıdır. Plaka yolsuzluğu, yani net bir ifade ile kamuoyu ile paylaşmak istiyorum, kovan plakalarını 7 buçuk liraya sattılar. Kalkıp kimse ahkam kesmeyecek. Şu belge çok önemli, paylaşmak istiyorum, Arıcılar Birliği, Tarım Bakanlığına dava açtı. Davanın konusu, plaka ve Aks kaydının kendilerine geri verilmesi. İddiaları şu, siz bunu bizden aldınız, ülkenin gıda sağlığı, insanların sağlığı tehlikeye girdi diye. Plaka projesinin babası benim, sahibi benim. Bunu dönemin TügeM genel müdürü ile imzalayan benim. Amacım gıda güvenliğiydi, raftaki izlenebilirlikti. 2008 FETÖ döneminde, Aks'yi de buna vermişler. Birliklere vermişler. Plakayı 28-30 Aralık, Cumhurbaşkanı kararnamesi ile alıp, Tarım Bakanlığı, diğer küçükbaşta, büyükbaşta olduğu gibi, Tarım Bakanlığı bünyesine alındı, başladı bunlar bağırmaya. Kararname net, üyelere verdiğin fiyattan üye olmayanlara vereceksin. Ne yaptılar biliyor musunuz, yok dediler, 7 buçuk liraya sattılar. Hepsi belgeli ve bu Tarım Bakanlığının Danıştay savunmasına, çok kısa bunu özetleyeyim, diyor ki

M-Başkanım arzu ederseniz okumayın, çok az zamanımız kaldı, birkaç sorum var.

MUSTAFA SARIOĞLU: Yani diyor ki genç çiftçi usulsüzlükleri, plaka usulsüzlüklerin tamamı tarafımızdan tespit edilmiştir.
M-çok kısa soracağım, aynı zamanda arıcılarımız da mesaj atıyor. Türkiye Arı Yetiştiricilerine de Politik Adam programı açıktır. İddialara ilişkin cevap verme konusunda,
Sayın genel başkan, TAHAP arıcıya şeker verdiği konusunda Tarım Bakanlığının bütün kaydı var. Biz kovan başına 36 kg şeker almadık.

TAHAP'IN KAPILARI KILAÇDAROĞLU'NA AÇIK,

MUSTAFA SARIOĞLU :Külliyen yalan.

M-Siz bu iddialar ile ilgili sayın Kılıçdaroğlundan bir randevu talep ettiniz mi?

MUSTAFA SARIOĞLU: ben açık bir çağrıda bulundum. Yine açık bir çağrıda bulunuyorum. TAHAP Gümüş sokaktadır. CHP genel merkezine de çok uzak değildir. Meclise de çok uzak değildir. İstedikleri zaman TAHAP genel merkezine gelip bilgi alabilirler. Kendileri randevu verirse bu dosyaların aynılarını kendilerine takdim ederiz. Görüşmemiz kamuoyuna açık olur, şeffaf olur, kapalı kapılar arkasında biz kimse ile görüşmeyiz. Esas rahatsızlıklarının sebebi, tarımın bileşenlerini sokağa dökmeye engel olduğumuz içindir. Nettir bu.

TARIMIN BİLEŞENLERİNİN SOKOAĞA DÖKÜLMLESİNE ENGEL OLDUK

M-Bir daha söyleyin, çok önemli bir konu bu.

MUSTAFA SARIOĞLU: Tarımın bileşenlerinin sokağa dökülmesine engel olmamızdır. Neden, bu ülkede gübre bu fiyata olmaz, gübrenin gerçek fiyatı şudur deyip, gübre ile ilgili lisans belgesini şerefiyle almış bir TAHAP var. Gübreyi de ithal ediyoruz.

M-Yani bana gübrede üyelere, vatandaşa dağıtıldı mı?

MUSTAFA SARIOĞLU: Evet, veriyoruz, vereceğiz, bir hafta içinde başlıyoruz. Ve piyasanın %30-40 altına üyelerimize gübreyi de veriyoruz. Bizim amacımız şu, bir ülkede STK yöneticiliği, tarım STK'sının liderliği nasıl yapılır. Nasıl bir misyon ve vizyona sahip olmanız gerekir. STK'nın görevi devlete ve millete omuz vermektir. Devletin kaynaklarını alıp, kendine rant sağlamak değildir. Evet, TAHAP hareketi ile, Mustafa Sarıoğlu ile daha çok uğraşacaklar, biz bunun bilincindeyiz. Fakat o kadar rahatız ki, gecenin 3ünde dahi arzu eden bir vatandaşımız bile telefon açıp, başkanım ben bu evrakların, belgelerin tamamını görmek istiyorum diyen herkese kapımız açık.

M-Sayın başkanım, burada bir iddianız var, biz tarım sektörü bileşenlerinin sokağa çıkmasına engel olduğumuz için bizi hedef alıyorlar.

MUSTAFA SARIOĞLU: Evet,

M-Yani muhalefetin tarımın bileşenlerine bir teşviği mi vardı, sokağa çıkın diye?

MUSTAFA SARIOĞLU: Açıklamaları yok muydu, hatırlarsanız 1-2 ay önce, açsınız niye sokağa çıkmıyorsunuz, dediler mi demediler mi? Tv'de söylediler bunu lütfen, bakın 6 muhalefet partisi geçen gün bir deklarasyon yayınladı. İçerisinde tarımsal ekonomi, tarım, ülkenin geleceği, milletimizi sessizce zehirliyorlar. Sessizce öldürüyorlar. Bu ülkede tarımsal kimyasal ilaçlardan turun, kimyasal mücadeleye savaş açan tek ekip TAHAP hareketidir.

M-Gıda terörü dediğiniz nokta bu mu?

MUSTAFA SARIOĞLU: Çünkü bakın şuan araştırın, biz dersimizi bu konuda da çok iyi çalıştık. Ülke kaynaklarımızda en büyük harcama kalemimiz enerjiden sonra insan sağlığına harcana paradır. Küçücük çocuklar, bebekler diyabet hastası, kanser hastası, erken aylarda hamileliklerde düşükler almış başını gidiyor. TAHAP hareketi doğru yolda olduğu için her seferinde her yerde devletimizin ve milletimizin hem yanında hem emrindeyiz dediğimiz için ve bu sahadaki problemleri doğru bir şekilde tespit edip götürdüğümüzde başta Cumhurbaşkanımız, İçişleri bakanımız, bakanlık bürokratlarımızdan, Tarım Bakanlığından, çözümler ürettikleri için teşekkür ettiğimiz için bize bu kadar saldırıyorlar. Şimdi şeker yoksa verilen 6500 ton şeker nerede? Aslında Kemal Kılıçdaroğlu, tartışmaya, münazaraya, doğruyu bulma adına her zaman kendisinin ifadeleri var. 6500 tonu ne yaptınız diye bu arkadaşlara da bir sormasını tavsiye ediyorum.

M-Tarım bakanlığı sizi kayırıyor mu? Hani derler ya, Kemal bey daha önce dedi ya Ankara'da bir dayınız var dedi, şimdi sizin Tarım Bakanlığında bir dayınız mı var, sizi kayırıyor mu?

MUSTAFA SARIOĞLU: Bizim dayımız dili söylemez hayvanların duası, arıların duası, toprağın duası, bitkilerin ve aziz milletimizin duasıdır. Eğer Tarım Bakanlığı TAHAP'ı kayırıyorsa, şimdiye kadar bu birliklere kayyım atamalıydı. 1-2 gün içerisinde kamuoyuna öyle bir belge açıklanacak ki şuan içinden bize kasem eden insanlar dahi dönüp bizden özür dileyecek.

M-Açılayacak, Tarım Bakanlığı mı?

MUSTAFA SARIOĞLU:Ya o açıklar, bizde açıklayabiliriz. Hukuk kurulumuz açıklar, ama bir belge açıklanacak.

KILIÇDAROĞLU'DAN ÖZÜR BEKLİYORUZ

M-Programın sonunda öyle bir şey söylüyorsunuz ki.

MUSTAFA SARIOĞLU: O belge,

M-Kimlerin canını yakacak?

MUSTAFA SARIOĞLU:Bakın can yakma değil, o belge aziz milletimizin nasıl sömürüldüğünü, devletin kaynaklarının nasıl soyulduğunu, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Bakanlığın, bizi kayırıyor dedikleri Bakanlığın nasıl yanıltıldığını ve nasıl soyulduğunu, aynı zamanda Sayın Kılıçdaroğlu'da kendisinin nasıl kandırıldığını o belgeden sonra görecek. Ve ben Sayın Kılıçdaroğlundan da o belgeden sonra TAHAP genel merkezini ziyaret edip üreten tüm yüreklerden özür dilemesini bekliyorum. Bakın bizim içimizde de CHP üyesi ya da ona oy veren, vermeyi düşünen insanlar var, sosyal medyada bakın ne yazdılar, binlerce mesaj yazdılar. Bir tane örnek söyleyeyim. Dediler ki sayın genel başkan, Mustafa başkan ve TAHAP, 4 lira oldu ekmek alamıyordu, unu getirdi ekmek oldu 2 lira, hayvanına yem alamıyordu, %30-40 Türk Şeker Tarım, yemini getirdi verdi. Besleme şekerini getirdi verdi, Lütfen siz bu konuyu araştırmadan nasıl böyle bir ithamda bulundunuz diye yazdılar.

AZİZ TÜRK MİLLETİMİZ BU COĞRAFYADA YAŞAYAN KİMSE AÇ KALMAZ

M-İzleyicilerimiz soruyor, çok kısaca, diyorlar ki, pandemi çıktı, savaş çıktı, Ukrayna –Rusya çıktı, Türkiye'nin yetiştirdiği tarımsal ürünler Türkiye'ye yetmeyecek, Türkiye'de ciddi bir kıtlık var, millet aç kalacak.

MUSTAFA SARIOĞLU: Bakın net bir şey söyleyeyim. Allah'ın izniyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, aziz Türk milletimiz bu coğrafyada yaşayan kimse aç kalmaz. Çünkü bu ülkenin tarımının, milletimizin evlatları var, TAHAP gönül hareketi var. Üretin, dağlar gibi arkanızda biz varız diyen Sayın Cumhurbaşkanımız, ben bunu canlı yaşayan bir insanım, o kumpastan kırgın olmam lazım, biz belge ve bilgiyle, biz bu bilgi belgeleri milli çizgideki tüm partilerle paylaşırız, tarımdaki çözümleri de paylaşırız, kıtlık çok amiyane bir tabir.

M-Valla yüreğimize su serptin,

MUSTAFA SARIOĞLU: Son sözüm şu, hiç kimse şundan korkmasın, bu milletin özü olan imece kültürü ile TAHAP hareketi, Allah'ın izniyle, ülkemizin en ücra köşesindeki insanlarımızla bir somununu paylaşacak karaktere, asalete, şerefe ve haysiyete sahiptir.

Yorumlar 1
NECDET 04 Mart 2022 20:35

TAHAP Başkanı çıkmış kabul edersin etmezsin beğenirsin beğenmezsin çatır çatır çatır konuşuyor...Bizim başkan nerede ? TAB Başkanını neden çağırmazsınız programa? Davet edin bu iddiaları teker teker çürütür

Bakmadan Geçme