Türk halkı doların yükselmesi hakkında ne düşünüyor?
Türk Lirası, şu sıralar Cuma günkü kapanışına oranla yaklaşık yüzde 10 değer kaybederek dolar karşısında 7,92 seviyesinde işlem görüyor.Halk Ağbal'ın görevden alınması ve doların yükselmesine nasıl bakıyor? VOA Türkçe, İstanbulluların konu hakkındaki görüşlerini aldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ı görevden almasının ardından Türk Lirası, Amerikan Doları karşısında haftaya değer kaybı ile başladı. Türk Lirası, şu sıralar Cuma günkü kapanışına oranla yaklaşık yüzde 10 değer kaybederek dolar karşısında 7,92 seviyesinde işlem görüyor.
Peki, halk Ağbal'ın görevden alınması ve doların yükselmesine nasıl bakıyor? Amerika'nın Sesi (VOA) Türkçe, İstanbullular'ın konu hakkındaki görüşlerini aldı.
Merkez Bankası başkanlarının sık olarak değişmesine anlam veremediğini ifade eden 66 yaşındaki emekli Mehmet Gürses, “İç piyasada durum iyi değil. Dışarıdan döviz girişi de olmayınca işler iyice karışıyor. Hükümet bu işi nasıl götürecek bilmiyorum, götüremeyecek gibi gözüküyor. Cumhurbaşkanı her fırsatta Merkez Bankası'nın başkanını değiştiriyor. O mevkiye onu siz koydunuz. Kendi koyduğunuz kişiyi görevden almanızı çözemiyorum” dedi.
Türkiye'de insanların dolar üzerinden maaş almadığını kaydeden Fikriye Yıldız, döviz kurunun artışına bağlı olarak fiyatların artmasının alım gücünü olumsuz etkilediğini söylüyor.
Yıldız, “Gerçekten her şey çok pahalı. Bugün iki poşet alışveriş yaptıysam önümüzdeki ay bu bir poşete düşüyor. İnsanın elinde zaten döviz yok ki. İnsanlar ekmeğinin derdine düştü. Çocuğumuza bir simit alamıyoruz. İşyerleri kapalı, işverenler iş veremiyor. Gerçekten ekonomi çok kötü durumda” diyor.
''Döviz Krizinin Çözümü 'Paradigma' Değişikliğinde''
Emekli Sinan Cevahir ise Ağbal'ın görevden alınmasını doğru bulduğunu şu sözleriyle açıkladı: “Cumhurbaşkanı, Merkez Bankası Başkanını faizleri yükselttiği için görevden aldı. Reis faize karşı. O gece saatlerinde dolar fırladı. Türkiye'de piyasa açık mı, kapalı. Dışarıdan müdahale yapıldığını düşünüyorum. Türkiye, bu pandemi sürecini çok iyi yönetti. Pandemi döneminde ekonomi çok iyi olmasa da millet maaşını aldı. Şu an ekonomi biraz kötü olabilir ama bu süreçte dolar düştüğü zaman kimse dolar düştü malı ucuzlatayım demiyor. Türkiye'de durumlar çok iyi olmayabilir ama bakıyorsunuz insanların cebinde 5-10 bin liralık telefon var.”
Üniversite mezunu olduğu halde iş bulamadığı için simitçilik yaptığını söyleyen Münir Çetin, “Şu anda ülkemizde ekonomi batmış durumda. Ben üniversite mezunuyum kendi alanımda iş yapamıyorum. Sırf işsiz kalmamak için simitçilik yapıyorum. Dört yılda bir değişmesi gereken Merkez Bankası'nın başkanı neredeyse iki ayda bir değişiyor. Bu sebeple yurtdışındaki yatırımcı güven duymuyor ve paralarını çekiyor. Yol ücretleri, benzin, her şey dolar üzerinden geliyor. Esnafın hali zaten ortada, yarısı batmış. Bu dönemde intihar vakaları artmış. Daha da kötü günler bizi bekliyor. İktidar değişse bile ekonomiyi hemen düzeltmek zor. Ya IMF'den borç alacaksın ya da on yıllık kalkınma planı yapacaksın. Bir şey üretmeden ve yurtdışına satmadan dolar düşmez” diye konuştu.
Avukat Osman İnan, “Ekonominin Merkez Bankası'nın başkanının değişmesiyle değil ancak üretimle değişebileceğine inanıyorum. Benim babam ticaret yapıyor. Dolarla alıp Türk Lirası ile satıyor. Haliyle o daha fazla etkileniyor. Onun dışında aldığınız bütün ürünlerin hammaddesi dolarla üretiliyor. Öyle olunca doların yükselmesi bütün hayatımızı etkiliyor. Türk Lirası kazanıyoruz ama alışverişimizi dolarla yapıyoruz” dedi.
Üniversite öğrencisi Oktay Üner, döviz kurunun artmasının eğitim hayatını olumsuz etkilediğini söyledi. Üner, “Ekonominin kötüye gitmesiyle kaygılar başlıyor. Kaygılar başlayınca yararlı şeyler düşünemiyorum. Kiramı nasıl vereceğimi düşünürsem, okul harcımı nasıl ödeyeceğimi düşünürsem ben bu ülkeye yararlı hiçbir şey veremem. Aynı şekilde ülkenin de benden bu şekilde bir şey beklemeye hakkı yok. Bilgisayar almak istediğimde dolar kuru üzerinden almak zorundayım. Bu da alacağım ürünün daha pahalıya mal olması anlamına geliyor” şeklinde konuştu.