Yaşasın o firmalar! Esnaf batmışmış umurlarında değil!
İYİ Partili Öztürk, artık kamu-özel iş birliği yatırımlarına devam eden ülkeler bile salgın sürecini mücbir sebep kabul edip yüklenici firmalardan risk paylaşımını paylaşmalarını isterken durumun Türkiye'de tam tersi olduğunu, söz konusu firmaların zarar etmemesi için devletin gereken her şeyi yaptığını vurguladı.
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, artık kamu-özel iş birliği yatırımlarına devam eden ülkeler bile salgın sürecini mücbir sebep kabul edip yüklenici firmalardan risk paylaşımını paylaşmalarını isterken durumun Türkiye'de tam tersi olduğunu, söz konusu firmaların zarar etmemesi için devletin gereken her şeyi yaptığını vurguladı.
Öztürk, devletin yatırımların finansman modellerinden olan
“Kamu-özel iş birliği”nin etik kural gereği birtakım risklerin paylaşımını gerektirdiğini belirterek “Ancak AK PARTİ iktidarları sayesinde riski tamamıyla devlet üstlenmektedir” dedi.
TBMM Genel Kuruluna hitap eden Öztürk, şunları kaydetti:
“Bugün dünyanın bütün ülkelerinde ekonominin salgından etkilendiği görülmektedir. Artık kamu-özel iş birliği yatırımlarına devam eden ülkeler bile salgın sürecini mücbir sebep kabul edip yüklenici firmalardan risk paylaşımını paylaşmalarını istemektedirler.
Buna karşın bizim ülkemizde bu durumda bile ne yapılmaktadır? Gelir garantisinden yüklenici firmaya kredi bulmaya, borç üstlenmekten kur farklarına kadar birçok avantaj yükleniciye garanti paket olarak sunulmaktadır. Köprü, yol, tünel, havaalanı, enerji, şehir hastaneleri gibi birçok yüksek maliyetli yatırımda devlet teminatı vatandaşın cebini göstermekte sadece bugünümüzü değil geleceğimizi de ipotek altına almaktadır. Yüklenici firmanın elde ettiği hasılat verilen garanti rakamının altına düştü mü iktidar hemen devreye girmektedir. “Talep riskini yanlış ölçtük, vatandaş öder, hemen farkı kapatalım. Döviz mi yükseldi? Siz kurdan kaynaklı zarar etmeyin hemen yeni vergi kaynağı bulur, vatandaşa ödetiriz. Yatırımı yabancı ortak bir girişim mi yaptı? Biz, sizi kendi ülkemizde enflasyona karşı da koruruz, hem kur hem enflasyon farkını vatandaştan alır, size ödetiriz. Nasılsa Sayıştaya ‘Ticari sır.' diyoruz. Vatandaş vergisiyle yapılan yatırımların maliyetini nereden bilecek? Hesap da soramıyor. Soran olursa da ‘Terörist' der geçeriz. Salgınmış, zorunlu kapanmaymış, esnaf batmışmış, hafta sonu yasaklarından dolayı otoyollardan, köprülerden araç geçmiyormuş bunları da size mücbir sebep bahanesi saymayız, mücbiri mecbur kabul edip asla sizi zora sokmayız.”
Merak ettiğimiz şu: Pandemi de mücbir sebep değilse sizin kafanızdaki mücbir sebebi bize tarif edebilir misiniz?
Değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanı ülkenin gerçekleriyle yüzleşmeye başladığında eş zamanlı olarak hayal kurmaya başlıyor. Yeni hayali sınırları aştı, aya uzandı. Ama bir merakımız var, aya şahsı mı gidecek? Henüz adını koyamadığınız uzay adamımız mı gidecek? Aya gidiş yüklenici firma aracılığıyla mı yapılacak? Bir yüklenici firma tercih edilecekse meşhur beşlilerden Cengiz İnşaat mı olacak, Kalyon İnşaat mı olacak, yoksa soykırımcı Çin'den teknoloji desteği mi alınacak? Bizim esas merak ettiklerimiz bunlar.
Yol üzerinden yolunan vatandaş bu hayale kapılır mı bilemem ama yap-işlet-devret projeleri sözleşmelerinin gözden geçirilmesi sukutuhayale uğramamak için zorunluluk hâlini almıştır diyor Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.”