Mutsuz Türkiye'nin mümessili AK Parti, umutları çalamadı!
CHP'ili Toprak 2003'te, mutsuz olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 5,6 iken 2020'de mutsuzların nerdeyse üçe katlanarak yüzde 14,5'a çıktığını, mutlu olanların 11 puan gerileyerek yüzde 48,2'ye indiğine, dikkat çekti.
Türkiye Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nın 2020 yılı sonuçlarını değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak 2003’te, mutsuz olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 5,6 iken 2020’de mutsuzların nerdeyse üçe katlanarak yüzde 14,5’a çıktığını, mutlu olanların 11 puan gerileyerek yüzde 48,2’ye indiğine, dikkat çekti.
CHP’li Toprak, insanlarımızın geleceğe olan inancı ve umuduyla Türkiye’nin aydınlık günlere kavuşacağını, bu zorlu günlerin geride kalacağını belirterek, şu açıklamayı yaptı:
“TÜİK bu araştırmayı 18 yıldır yapıyor ve ilk kez mutlu olduğunu söyleyenler ülkenin yarısının altında. Tabii bunda korona salgının yarattığı ağır ekonomik, sosyal ve sağlık sorunlarının etken olduğu söylenebilir. Ancak mutlu olduğunu söyleyenlerin 18 yılda ulaştığı en yüksek nokta 2011’de. O yıldan bu yana geçen 10 yılda mutlular azalmış, mutsuzlar artmış. Bu da 2020’ye özgü COVID-19 sorununun dışında, ülke genelinde yıllardır süregelen bir mutsuzluk artışının varlığını gösteriyor. TÜİK bile, Erdoğan ve AK Parti’nin, Türkiye’yi mutsuz, gelecekten endişeli milyonların yaşadığı bir ülkeye dönüştürdüğünü, gizleyemiyor!
Eğitim düzeyi yükseldikçe mutsuz olanlar artıyor. Eğitim durumuna göre mutluluk düzeylerine bakıldığında en yüksek mutluluk oranı yüzde 54,4 ile eğitimi olmayanlar. Hiçbir eğitimi olmayanları, yüzde 50,3 mutluluk beyanıyla ilkokul mezunları, yüzde 46,8 ile lise ve dengi okul mezunları, yüzde 46,1 ile yükseköğretim mezunları izliyor. Mutlu olduğunu beyan edenlerin eğitim düzeyi sıralamasında yüzde 70’i aşan oranla herhangi bir eğitim kurumunu bitirmemiş olanların ilk sırada olması, AK Parti ve Erdoğan’ın yoksulluğu yönetme, yoksulluğa mahkûm ettiği kitleleri biat ettirerek, kontrolde tutma politikalarının sonucu olarak görülebilir. Bu sonuçlar, Erdoğan ve AK Parti’nin kendi kendini yok ettiğini, 8 milyon 400 bin üniversite öğrencisiyle övünürken aynı zamanda işsiz-geleceksiz konuma sürüklediği milyonların Erdoğan’ın kâbusuna dönüştüğünü gösteriyor.
Para ve iş sahibi olmanın mutluluk kaynağı sıralamasında en sonda yer alması üzerinde durmak gerekiyor. Böylesine ağır ekonomik kriz, hayat pahalılığı, enflasyon, işsizlik ortamında parası olmasından mutlu olanların yüzde 4,6 ile sondan ikinci sırada, işi olanların ise yüzde 2,3 ile son sırada yer alması, ülke gerçekleriyle çelişiyor. Dolayısıyla insanların gerçek duygu ve düşüncelerini ifade etmekten çekindiği, iktidarın hoşuna gidecek yanıtlar vermeyi tercih etmeye mecbur kaldığı kanısı güçleniyor.
Tüm bu olumsuzluklara, 18 yıldır maruz kaldıkları sıkıntı ve zorluklara rağmen insanlarımızın umutlarını yitirmemiş olmaları, geleceğin çok daha iyi ve güzel olacağına ezici çoğunlukla inanmaları, bu araştırmanın en gerçek sonucu. Mutlular ilk kez yüzde 50’nin altına inmesine, mutsuzlar yüzde 52’ye çıkmasına karşılık, gelecekten umutlu olduğunu beyan edenlerin ülke ortalaması yüzde 69,6. Yani her 10 kişiden 7’si gelecekten umutlu! Türkiye’yi geleceğe taşıyacak, önünü aydınlatacak olan da bugünlerin elbet geçeceğine inanan içinde umutla dolup taşan insanlarımız. Erdoğan ve AK Parti 18 yılda Türkiye’yi ‘mutsuzlar ülkesine’ dönüştürse de ‘umutsuzlar ülkesi’ yapmayı başaramadı. Halkın umutlarını tüketemedi.”