Ya kepenk kapat, ya da borcu borca katla!

HDP Bitlis Milletvekili Mahmut Celadet Gaydalı, “Devletin açıkladığı kısa süreli ve geçici destekleme paketleri, esnafın, üreticinin, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yani iş insanlarının sorunlarını çözmek bir yana dursun, mevcut borçlarını öteleyen, borca borç ekleyen bir yapıya dönüştürmüştür” dedi.

TBMM Genel Kuruluna hitap eden Gaydalı, esnafın ve KOBİ’lerin sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getirdi.

Gaydalı şöyle konuştu:

“Bilindiği üzere Covid-19 salgını başta esnaf ve üreticiler olmak üzere toplumun tüm kesimini ekonomik ve sosyal açıdan ciddi oranda olumsuz etkilemiştir. Devletin açıkladığı kısa süreli ve geçici destekleme paketleri, esnafın, üreticinin, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yani iş insanlarının sorunlarını çözmek bir yana dursun, mevcut borçlarını öteleyen, borca borç ekleyen bir yapıya dönüştürmüştür. Bu kısır döngü içerisinde insanlar 2 seçenekten 1'ini yapmak zorunda kaldı, ya ticarethanelerinin kapısına kilit vurmak ya da ticarette kalabilmek için borçlarına yeni borçlar eklemeyi göze almak.

Ticarette kalabilmek, para kazanabilmek adına yapılan işlemlerden biri de aslında çekle borçlanma türüdür. Çek Kanunu'nda defalarca kez değişiklik yapıldı fakat bu çek hususu bir sorun olarak kalmaya devam etti. Hem çek yazan hem de çek alan açısından ciddi sorunlar var. Özellikle, bu vadeli çekler hususu çok büyük bir sorun olmaktadır. İki üç ay sonrasına çek yazılıyor ve karşılıksız çıkan çeklere hapis cezası uygulanıyor. Bu hapis cezasının süresi üç ay. Hapis cezasının amacı, borcunu ödemeye teşvik edilmesi ama reel anlamda çok da bir anlamı yok. Çünkü borcunu ödemeyecek ya da ödeyemeyecek kişiyi ne kadar içeride tutarsanız tutun bunun bir karşılığı olmuyor. Aynı zamanda, grup önerisinde de belirtildiği üzere Anayasa açısından da sorun teşkil etmektedir. Burada bir yaptırım öngörülüyor fakat kanuni açıdan sorunlu bir düzenlemedir. Aynı zamanda, madem hukuki açıdan bir ceza yaptırımı öngörülüyor, o zaman bankalara da bir sorumluluk yüklenmelidir. Bu işi neresinden tutarsanız tutun bir başka yönden sorun ortaya çıkacaktır.

Maliye eski Bakanı giderayak bir laf söyledi: "At izi, it izine karıştı; Allah sonumuzu hayretsin." dedi. Eskiden söz senetti, şimdi ise senet bile para etmiyor. Yalan rüzgarıyla yönetilen ülkemizde fırtınalar eserken istatistikler göstermiştir ki, yalan söylendikçe utanma duygusu da aynı oranda azalmaktadır.”

Bakmadan Geçme