Fehmi Çalmuk

Afetin Esnafları-1 Siyasilerin Papucu Dama Atıldı

Fehmi Çalmuk

Mukadderat nedir bilir misiniz ?
Tanıdık gelmeyebilir. Bu söze ancak ve ancak nerede rastlarsınız ki  ?
Bir cenaze evi varsa veya insan oğlunun başına bir afet gelirse teselli, sabır mahiyetinde kullanılan söz budur: 
Mukadderat…
İlk bu sözü 1983 yılında annenin vefat ettiği gün bir akrabamdan duymuştu. O gün bugün  mukadderat deyince akan sular durur 
6 Şubat'ta insanların canlarını, evlerini, dükkanlarını, çarşı pazarlarını hallaç pamuğu gibi dağıtan depremden sonra bu söz söylenmişti.
Bu vesile ile bir kez daha  Deprem şehitlerimize rahmet yaralılara Allah şifa versin. Acılı  bu vatanın asil evlatlarına sabır dilerim. 
Kimileri “Asrın felaketi” dedi. Kimileri kıyamet… Kimileri ise afet… Ancak ne var ki yanan yandığı yerde kalıyor. Başkanı bulunduğum Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği Ahi Enstitüsü’nün İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü ile birlikte yürüttüğü “Ahilik Töresi Afet Bilinci Güvenli Milleti Güvenli Devlet” projesi kapsamında günlerce süren yolculuk ile; Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Şanlıurfa’da esnaf odaları başkanları, esnaf ve sanatkarlar, gazeteciler ile bu yazı dizisinde anlatacağım gibi Afetin Esnaflarıyla konuştum .

Bizim Ankara’dan göremediğimizi, göz ardı ettiklerimizi, unuttuklarımızı anlattılar. Koca federasyonların, birliklerin, kuruluşların  depremde yardım ettik, kamyon gönderdik, tır yolladık” reklamından sonra uğramadıkları, hatırlamadıkları esnaf ve sanatkarların ayağına gittik. Sofralarını paylaştık. Çaylarını içtik. Onlar ağladı biz paralandık. Onlar anlattı, biz kahrolduk. “Damdan düşenin halini damdan düşünler anlar” dediler lakin uzaktan bakanların evi de barkı da damı da sağlam.
Deprem vurdu geçti de bir de deprem sonrası yaşananlara onları daha fazla sarstı insanları. Afetin esnafları deprem sonrası yapılanlardan, yapılmayanlardan daha büyük afetzede oldu. 

SİYASETÇİLERİN PAPUCU DAMA ATILDI
Bir Allah’ın kulu bile siyasete girmedi. Gelen giden, demeçler yorumlar, eleştirmeler hiçbir esnaf sanatkarın kulağında  iz bırakmamış.  
Şanlıurfa Lokantacılar Köfteciler ve Tatlıcılar Esnaf Odası Başkanı Mehmet Şakak bir hakkı teslim etmek babından konuya giren ender isimlerden oldu.

“Bazı noktalar da başarılı olundu, bazı noktalar da olunmadı. Biz bu konu da elimizden gelen uyarıyı yaptık. Şimdi tabi biz esnafımıza döndük dedik ki her şeyi devletten beklemeyin bazen kendiniz de çabalayın. İnsanlar Allah şükür Ak partinin zamanında çok güzel hizmetler oldu, ülke olarak hizmetler aldık. Bu son 15 temmuzdan sonra bu hizmetler aksamaya başladı. Gerek devletin kadrolarında gerek ambargolarda biz bunu biliyoruz. Biz her şekilde aç kalırız devletsiz kalamayız. Biz her zaman devletin yanındayız .

Ancak uyarıda bulunmayı da ihmal etmediler: Nedeni ise yakında yerel seçim var. Yine esnaf sanatkarın önüne, sağlamsa dükkanına, yoksa konteyner dükkana gelecekler. 

Şanlıurfa Bakırcılar Ve Sobacılar Oda Başkanı Adnan Uncu şimdiden yerel seçimle ilgili siyasetçileri şimdiden şöyle uyarıyor:

“Devletimizden esnafın önünü açmasını bekleriz. Ben Bekir Bozdağ bakanımıza da bizzat ben kendim söyledim. Seçmenin %65i esnaftır. Üretim durursa esnaf çöker, üretimin de önünü açmak lazım onu da gerekenin devletin yapması lazım.”

Afet Esnaflarının, İlk sözlerinden “Allah Devletimize ve milletimize zeval vermesin” cümlesi oldu. Metanetlerine hayran kaldım. Gurur duydum. Bu vesile ile Hepsinin yüreğinden öperim.

Dedim ya siyaset, partilere tek kelime etmediler. Korktukları için değil. Vurdumduymazlıklarına, iş bilmezliklerine, “kuru kuru gadanı olayım” kabilinden yapmacık, göstermelik tavırlarına kızgınlar. Malatya Esnaf ve Sanatkarbar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin’in “Milletin gelip de burada şak şak çalmaya gitmez .Bakanı sahaya indirdik ’gez’ dedik Allah'a şükür bizim vatandaşımız alkışına sloganlarına ‘Malatya sizinle gurur  duyuyor’ diyerek herkese alkış çaldığı bir iliz aynı  zamanda” sözleri kulaklarımda yankılanmaya devam ediyor.

Bazı esnaf başkanlarının istisna Valiler ile ilgili büyük bir övgüleri vardı. İl valileri dışında koordinatör valiler ilgili de. Ancak bu konuda Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin’in önerisi oldu. Koordinatör valiler atanırken daha önce Malatya’da  görev yapmış valilerin koordinatör vali atanmasının (şehri tanıması, geçmişi bilmesi ve yapılacaklar konusunda) stratejik öneme haiz olduğunu söyledi. Hatta valiler kararnamesiyle  Malatya atanan valinin ilk intibasını anlatırken ki sözlerini duyunca kanım dondu. “Geçen yine valimiz gelmişti. Vali ile görüştük dedim sayın valim herkes Malatya'yı çok iyi görüyor Malatya'nın yıkılmadığını sarı bir bölge olduğunu söylüyorlar ama siz de bugün Malatya'yı bir gezin dedim ben bugün gezdim hayalet şehre benziyor hiçbir yerde ışık yanmıyor şimdi böyle bir şehirde ne istihdam olur ne gelir olur ne kazanç olur ne de insanların yerinde tutabilirsin”

Beş ilin belediye başkanlarına bir Allah’ın kulu çıktı da “şunu yaptı, bunu yaptı demedi.” Konuşmalarında üstün körü hizmetler yaptılar” demekle yetindiler. Afetin esnafları beş ilin belediye başkanlarını karnesi ikmale bile bırakmamış, papuçlarını dama atmışlar adeta. 
Yerel yönetimlerden en büyük şikayet Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Hatay İskenderun’dan geldi. Adıyaman’da Malatya’da röportajlarımızda ise konuşanlar belediyenin ismini bile ağızlarına almadılar."

Şanlıurfa’nın ünlü kebapçılarından Şükrü Akkuş depremzedeleri ağırladıkları dönemde ne bir belediye başkanı ne milletvekilini yanlarında görmediklerini belirtti:

“Devlet zaten 11 şehir bir an da yıkılırsa devlet ne yapsın hiç bir şey yapamaz. Ne olur yetişebileceğim yerlere yetişir yapar elinden geldiği bu kadar. Yani ama bizim şikayetimiz yerel yönetimler çok sıkıntılı. Razı değiliz yani. 2 gün ben burada benim gibi bir çok esnaf halkı ağırladı. Bir yetkili görmedik bir milletvekili görmedim bir belediye başkanını görmedik. En azından biz insanları ağırladığımız da bu bir masraftır bir an da 300-400 kişi buranın içine girerse onu iki gün boyunca ağırlıyorsun bu da bir gider yani ama biri gelip de teşekkür edelim demedi. Onun için biz bunlardan dolayı sıkıntılıyız. Kırgınım ben daha doğrusu bütün Urfa’nın yerel yetkisi ben tanır beni bilir. Ben şimdi telefon açıyorum bir yetkiliye ulaşamıyorum, yok. O gün aradım bir yerel yönetimlerden birini. Asistanıma dedim bir şey söyleyeceğin bir şey diyeceği benim Şahsi işim değil. Adam dönmedi adama mesaj gönderdim dönmedi. Aracı gönderim dönmedi. Benim zaten yerelden beklentim yok ki. Halkın beklentisi yok ki. Yerel yönetimler çok kötü biz şikayetçiyiz yani. 

Hatta ve hatta Kahramanmaraş’da iktidar partisinin halen yönetimi kurul üyesi olan bir esnaf konteyner almayı başaramayınca arkadaşının tarlasında kurulu konteyneri söküp dükkan bile yapmış. Kahramanmaraş’ın ünlü kelle paça ustası Remzi Ulaş bu konuda oldukça dertli:

 “Biz küçük esnaf olarak şu ana kadar siyasi görmedik, caddede görmedik siyasilerimizi, seçim oldu hiç biri, iktidar partisinden aday adayı gelmedi. Adayı bırak aday adayı gelmedi ama muhalefetten olsun hepsi geldi. Mesela Sinop’tan bilmem ne adayı mesaj atmış bana hiç tanımadığım, Şanlıurfa’dan bir aday hiç tanımıyorum adamı ya telefona mesaj atmıştı. ‘Geçmiş olsun bir sıkıntınız var mı?’ Hiç tanımadığım halde.”

Adıyaman’da ise Vali, milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla toplantı üzerine toplantı yapılmasına karşın sonuç çıkmadığını belirtiyor.

 

 

 Adıyaman Lokantacılar köfteciler ve Tatlıcılar Esnaf Odası Başkanı Şeyh Ahmet İnal’:

 “Yani bunlardan dolayı istihdam arttıracak valiler, milletvekilleri, belediye başkanımızla çok kez toplantılar yaptık, ha bugün ha yarın derken 6. 7. ayındayız ama fazla bir şey yok. Çarşıyı, esnafın halini görmüşsünüzdür. İstihdamı arttıracağız, işgücünü arttıracağız, yok, böyle. “

AFETİN ESNAFLARI 2. BÖLÜMÜNDE YARIN: GÖZLER ERDOĞAN’DA…YAPARSA O YAPAR ÇÖZERSE O ÇÖZER !
 

Yazarın Diğer Yazıları