Kadına Şiddete Hayır
Kevser Gülcan Topçu
Mesleğimiz gereği sosyal hayatın tam içindeyiz. Hem de en içinde...
Nasıl mı?
Bizler müşterimizin sadece vücuduna dokunarak değil adeta hayatına dokunarak çalışıyoruz. Dokunarak müşterilerimizin hayatını temize çekiyoruz bir bakıma.
Müşterimizin en güzel gününde de, en kötü gününde de, en mutlu gününde de ve en acı gününde de biz varız.
Müşterimiz evlenirken tebrik için alkışlarımızla, evlerinizden uzak ayrılırken de teselli için yeni başındayız.
Bir düşünün! Kızınızın mezuniyetindeki sevincinizi, hastaneye Rabbim şifa versin ameliyata giderken endişenizi, hastaneden çıkınca şifa dileklerimizi paylaşırken biz vardık. Yediden yetmişe hep biz varız.
Bu meslekte 10 yılını tamamlamış her bir kişi Türk toplumu hakkında Türk kadını ve Türk erkeği hakkında sosyal bilimciler kadar yorum yapma yeteneğine sahiptir. 27 yıldır hizmet sektöründe her kesimden insanla çalışıyorum. Mesleki tecrübe ve iletişim yeteneğimin sonucunda benim de kadına şiddet konusunda oldukça çarpıcı tespitlerim var. Bu tespitlerimi, ülkedeki kadına şiddetle ilgili farkındalık seferberliğine destek olmak için paylaşmak istiyorum.
Evet, insanımız şiddete eğilimli ve Türkiye’deki kadınların yüzde ellisi şiddete maruz kalıyor. Belki bu oran daha fazladır. Ancak benim tespitim yüzde 50 olduğuna ilişkin… Böyle bakınca her iki kadından birinin şiddete maruz kaldığı gerçeği ortaya çıkıyor. Bunu bazen bize direkt söylüyor, bazen de sohbette söz arasında bahsediyor. Bazen de belki de an acısı biz hizmet verirken vücudundaki morluklardan şiddeti görüyoruz.
Türk erkeği maalesef ki kadınına şiddet uygulamayı alışkanlık haline getirmiş durumda. Neredeyse şiddet, hayatının bir parçası olmuş. Üzülerek belirtiyorum ki etrafındaki, yanındaki kadınlar da buna göz yummuş ve kabullenmiş....
Toplumun ruhunda bir problem görüyorum ve üzülüyorum.
Asıl daha büyük bir sorun; küfretmek, hakaret etmek, aşağılamak, darp etmek, aldatmak gibi gayri insani davranışlar normalmiş gibi algılanmaya, sıradan olaylar gibi davranılmaya başlandı.
Bir erkek bir kadına kadınına şiddet uyguluyor; etrafındaki kadın ve erkeklerden eleştiri almıyor. Adeta destekleniyor ve üstü kapatılıyor. Bu tamamen insanlık dışı...
Çocuklar dayakla büyüyor...Büyünce de ya da büyümeden şiddet eğilimi oluşuyor ve kaba konuşmak, vurmak, küfretmek güç olarak algılanıyor.
Bu söylediklerim sizlere yabancı değil… Hepsini, hepiniz biliyorsunuz. Ne yazık ki 'evet' diyenlerin yüzde ellisi trajediye imza atıyor.
Artık Türk kadını kendi değerini kendisi bilmeli. Kimseden kendine değer vermesi için beklentiye girmemeli. Şiddete duyarlı hale gelmeli. Herkes üstüne düşeni yapmak zorunda. Kadınlarımız sizler çok kıymetlisiniz ve yaptığınız hiç bir şey şiddet görmenizin sebebi olamaz.
Kadın hayatın yarısı değil tamamıdır. Cesur olun. Güçlü olun. Mutlu olun. Kimsenin sizi üzmesine müsade etmeyin ve sessiz kalmayın. Şiddete bir kez maruz kaldıysanız sakın ola ikinciye asla ve asla müsade etmeyin. Sizler sesinizi çıkarmadığınız müddetçe bu toplum düzelmeyecek. Siz çocuğunuzun gözü önünde dayak yemeye maruz kaldığınız müddetçe çocuklarınız da eşlerine şiddet uygulayacak ya da çocuklarınız da şiddet mağduru olacak.
Lütfen bu konuyu hep birlikte çözelim. Artık kadınlarımız ölmesin. Artık kadın ve çocuklarımız şiddete maruz kalmasın.
Tüm meslektaşlarımı, Ahilik kültürüyle medeniyet kuran kadın esnaf ve sanatkar teşkilatı Bacıyan-ı Rum’un bilinciyle sizleri farkındalığa ve mücadeleye davet ediyorum. Kadınlarımızın özgüvenine destek olalım. Toplumun bilinçlenmesi ile bu ilkel davranışları biz değiştireceğiz. Bunda da en büyük görev bizlere düşüyor. Sosyal sorumluluğumuz kadınlarımıza şiddetin normal bir davranış olmadığını yaşadıklarını kabul etmemesi gerektiğini öğretmektir. Şiddete hayır…
Kevser Gülcan Topçu
Tüm Güzellik Uzmanları Güzellik Salonu işletmeleri ve Eğitim Derneği Başkanı(TÜSED)