12 Nisan 2023 Takvim gazetesi ve diğer haberlere bakarsanız başlıktaki söz çıkıyor. Devamında “Göreve geldiğimizde 23,5 milyar dolar IMF'ye borcumuz vardı. IMF temsilcileriyle otellerde konuşan CHP'nin yöneticileriydi. Biz 23,5 milyar dolar devraldığımız IMF'Yİ 2013 yılında sıfırladık. IMF'yi gönderdik. IMF'nin başındaki zatla görüşme yaptık, 'memurlarınız siyaseten akıl vermeye değil, bütçe tahlillerini yapar alacağı parayı, taksitini alır gider, ama bize yön veremez, Türkiye'yi yöneten benim siz değilsiniz' dedim. 2013 bunlarla işi bitirdik. Ondan sonra CHP meydanlarda IMF ile ilişkiler tekrar kurulmalı diye propaganda yaptı. Biz kurduk mu, kurmadık. Çünkü IMF'ye uçkuru kaptırırsanız yandı gülüm keten helva”.
Haberde Sn. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Sigorta Tanıtım Töreni'ni konuşmasında Ekonominin tüm saldırılara rağmen güçlü olduğuna dikkat çekerek olumsuz eleştirilerde bulunan muhalefete de tepki göstererek IMF'nin Türkiye'den para istediğini hatırlatarak Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bugün borç alan yarın bizden talimat" alır ifadelerini kullandı. Pekâlâ bugün bu HAÇLI kulübünden bizim BORÇ istememiz ne iş?
Niye bu yazıyı kaleme aldım. Çünkü Sn. Mehmet Şimşek IMF ile görüşünce IMF yöneticileri “biz Türkiye’ye bir program sunsaydık şu an Sn. Şimşek’in uygulamalarını yapın derdik” deyince sanki IMF değil biz kendi kendimizi çarmıha germişiz dendi. Ey IMF yemezler çünkü siz üç kuruş para verdiğinizde bile hangi işlere ne kadar para harcanacağını bile denetler hatta işin kime verileceğini dolaylı emredersiniz. Salak olabiliriz ama aptal asla değiliz.
Google amcaya “borç alan emir alır” yazınca çıkan yazılara baktım ÇÖZÜM üretip, kaynak oluşturup oradan değil buradan para buluruzu kimse yazamamış. Sadece tenkit sadece havanda su dövmüş birçok kalemşor. Uzun olacak ama IMF’den para almadan nereden para bulur ve ekonomiyi tıkamadan neler yapılır yüzde 25’ini yazayım dedim.
1-Turizme Dayalı Ekonomi Modeli-TUDEM ile IMF’ye ihtiyaç duymadan takribi 70-80 milyar dolar kaynak bulma imkânımız var. Yani IMF’den alınması düşünülen esaret parasının 3 katı dövizi kendi imkanlarımızla bulabiliriz. Bu TUDEM nedir nasıl bir para bulma işidir bakalım; Yabancı ferdi yatırımcıdan her ay 250 € taksit ile 24 ayda 6.000 € para toplayarak onlara bedava 24 yıl farklı il ve farklı mevsimde konaklayacakları Devre Mülk-DM imkânı veririz. Biliyorsunuz Devre Mülklere para verilir ve bu para geri alınamaz. TUDEM’de ise verilen para 6-10 yıl sonunda faizi ile geri alınır. İşte hiçbir konut için verilen parayı faizi ile geri alamazsınız. Sadece bizim ekonomik sistemimizde bu var. Bu 6 bin € yıllık %3-4 faiz ile (son döviz borçlanmamız %9,3 ile idi) 6-10 yıl sonunda işleyen faizi ile 1 haftalık Devre Mülke 24 yıl bedava gelip gideceği bir sistemle 250 bin devre mülk ile 70-80 milyar dolar rahat toplanabileceğini sistemi dinleyen uzmanlar TUDEM'in kolay başarılacağını söylemeleri dikkate alınmalı. 45 m2'lik devre mülkler 2 aylık aidat ile yapılabilmekte. Toplanan 12 birim paranın 1 birimi ile Devre Mülkler yapılır kalanı diğer sektörlere KAYNAK olur. Böylece şartsız şurtsuz yani IMF'siz yaklaşık 70-80 milyar doları istediğimiz yerlerde yatırım olunca her yıl %3-4 ilave büyümede olacaktır. Her yıl devrelere gelecek 35 milyon turistin 30 milyar dolar bırakması cari açığa ve döviz sıkıntımızı çok azaltacağını külliyedeki yetkililere TUDEM'in nereye varacağını tenezzül ederlerde randevu verirlerse masaya yatırmalıyız. Burada Sn. Büyükelçimiz ve özel kalem müdürü Hasan Doğan ismini de yazayım da basın müşavirinin önüne düşsün ki randevu işi belki gerçekleşebilsin.
İngiltere'de RCI turizm şirketi 6 milyonu aşan aileyi Devre Mülk sistemine dahil etmiş. RCI başta iyi bir peşin para almakta ve bunu iade etmemekte. TUDEM ise aldığı 6 bin € parayı işleyen faizi ile geri verdiğinden 10-15 milyondan fazla aileyi sisteme katabilecek yapıdadır.
PANDEMİDE Alman, İngiliz, Rus hükümetlerinin Türkiye'ye yasak koyunca TUR firmaların bu olumsuz kararları nasıl yalattığı bilinmekte. TUDEM’in işletmesine ortak edilecek güçlü Tur firmaları ile her yıl giderek büyüyen ve SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ her yıl artan yapısı ile bizim şimdilik PETROL ve DOĞALGAZ üretimimizi arttırana kadar CARİ açığın ilacı olacaktır.
2- FAİZSİZ SİSTEM; Bu olgu asla faiz içermez. Faizin yok dendiği katılım bankaları ne tesadüf diğer bankalara paralel kredi veya kar payı verdikleri ortada. Asıl faizsiz sistem bankanın "geçici ortaklık" sistemi ile yani yatırdıkları DÖVİZ, ALTIN veya TL ile geçici kar ortaklığına dayanmalıdır. Burada birçok bankanın sanayi ve hizmet sektöründe iştirakleri veya kredi bağlantıları yüzünden dolaylı ortaklığı vardır. Mesela YKB'nın KOÇ holding üretiminden dolayı onlarca iştirakleri var... Deniz Bank’ın ise Vestel ile dolaylı ortaklıkları var. YKB Arçelik ve Beko'nun 500 parça ev eşyası ürettiğine bakarsak, elinde velev ki 10.000 doları olana 3.000 $ getir, bana geçici ortak ol faiz alma ortaklığımızdan elde edilen kardan düşük kar ile ürün al diyerek ürettiklerinden, parasının %10 puanı ile 300 puanlık üründen, sende kardan pay al sisteminde faiz olmadığı için muhafazakârlara cazip gelecek üretim için KAYNAK toplanacaktır. 2.000 $ getir 200 puanlık ürün ala gibi. Bazı kuruluşlar sadece mutfak eşyası, ev eşyası değil, tatil sunan, hizmet sunan, akaryakıt satan bir yapıda ve diğer bankalarda ortaklıkları ve kredi kullandırdıklarından bu durumda. İştirakleri olmayan bankalar ise yapacağı bağlantılar ile sistemden faydalanabilirler.
Altın ve Döviz muhafazakârlar için güvenli limanı olduğundan bu yatırım araçlarını kullanır. Birikimlerinin çoğu ÖZEL kasalarındadır. Altın konusunda da 9 Cumhuriyet altını getir altın bazında geçici ortaklık ol 90 altın puanlık ürün al sistemi kolayca başarılabilir. Faizleri düşürmek için de Kaynak bulup yatırım oluşmalı. Kaynak bulmak veya yatırım için para bulmadıkça üretimi arttıramayız. İşte size IMF’siz bir kaynak olan Faizsiz Sistem’i de dünya ekonomisine esnafhabertv olarak biz kazandıracağız inşallah.
3-Çok büyük ölçekli Kobilerimiz var. Nasıl Eyüp spor süper lige çıktıysa aynısını borsamızda da yaparak 50 milyar dolar kaynak oluşturabiliriz. 2 bin veya uygun görülecek kadar KOBİ 2. Lig borsamıza alınır. Burada büyüyen Kobilerimizin üst ölçeklileri de ana borsamız katılır. İşte size IMF’siz ve dünyada bir ilk olan 2. Lig borsa ile PARA bulup BORÇ almadan KAYNAK bulabiliriz.
4-, 5-, 6 diye yazabiliriz ama biz çakma MİLLİ kafa değiliz. Bu 3 kaynağı masaya yatırmayana daha sıralasak ne yazar. Söylediklerimizi unutup IMF kucağına oturtanlar sanırım bu dünyaya gelmenin faturasını ve insanına değer vermemenin faturasını öbür dünya yok diye ödemeyecekler sanırım.
Neyse birde EKONOMİMİZİN kısmen yoluna girmesi için birkaç yol yazarak hain IMF yazımı bitireyim.
1- TÜM ticari ürünler borsaya tabi değilse paket veya ambalajlarına fabrika üretimi ile 4 ay market son satış fiyatı ürünlerin üstünde olmalı. Fiyat marketlerin insafı ile sabah akşam değişmesin deniyorsa bu iş fabrikada üretim esnasında en son yerde ki satış fiyatı ürünün ambalajında yazılmalı ve bu fiyat 4 ay boyunca aynı kalırsa piyasa kısmen düzelir.
2- Perakende piyasasında üç harfli 3 market piyasanın %85 pazar payına sahip. Ama aldığı ürünlerin ödemeleri en az 90-120 gün vadeyle alıp suni enflasyona sebep olmaktalar. Bu yüzden son satıcı aldığı ürünlerin fatura tarihine göre en geç 30 gün içinde borç ödeme zorunluluğu getirilmeli. Bu günlerde 100.000 liranızı en az 3 aylık vadeye yatırınca aylık %4,5-5 faiz alabilmektedir. Durum böyle olunca ambalajında 100 TL yazan ürünün fiyatının üzerine bu banka vade farkı konarak gereksiz enflasyon ve fiyat artışı oluyor. Büyük marketler nasıl sabah halden aldığı ürünü rafına aynı gün koyabiliyorsa paketli veya ambalajlı dayanıklı ürünlerin depolara girmesinden 2-3 gün sonra satışa sunulup 3-5 gün içinde %15’e yakın nakit olan satışla para kısmen peşine dönerken ortalama 100 gün sonra alınan ürünün parasının ödenmesi İLGİNÇ. Bunun önüne geçersek kredi alarak üretim yapanların 100 gün sonunda bu vade farkından doğan %15’i fiyatların düşmesi sağlanabilir. Kaldı ki kart ile olan işlemlerde 30 gün sonra para hesaba giriyorsa 70 gün için o ürün üzerine aylık %5’den 70 gün için %10 ayrıca marketler faiz geliri elde ettikleri ortada. Bu yol yanlış ve enflasyonu arttıran bir yol.
3- Elektronik ve bazı ürünlerde kredi kartına taksit kaldırıldı. Ama hain zihniyetli emperyalist bazı bankalar mesaj atıp bu harcamada peşin 10,000 lira ödeyeceğinize 6 ayda 13 bin lira taksitle ödeyin diyerek "olmayan parayı" harcatıp yüksek faizle enflasyonu yükseltip tefeci emperyalistler geçen yıl %400 kâr yaptılar. Sonradan taksitlendirmeyi BDDK kaldırmalı. Bankalar olmayan parayı harcatmamalı.
4-Maliye bakanlığının İBAN kontrolü için hamle yapması seçimde emekli cezasından sonra İBAN sorgusu bu seferde esnaf cezasına döner ve bu sefer iktidarın biz bitti demeden bu iş bitmez hikayesi doktora konusu olur. Küçük esnaf geçinmek için bir yol arıyor yukarıda deveyi hamudu ile yutanlara ses çıkartmayıp küçük esnafı bitirmek isteyen bal kaymak yiyen bürokrasinin kolaycılığından başka bir şey değil. Bu iş Cırt-Cırt’çılar %1 KDV ile aşılır ama orada da komisyon artsa da salaklar ölmez vatan bölünmez türküsünü IMF çelmesi ile emekliden sonra esnafta son darbeyi vurursa şaşırmayalım….
5-Ev kiraları Suriyeliler ve Deprem yüzünden çok ciddi arttı. Bu sorunu acil aşabilecek hamleleri de “X” hesabımda yazdım. Ülkemizin yüzde 58’i hazinenin. Metro ile şehir dışı ve üniversitelere metro bağlantıları ile banliyölerde 0+1 ve 1+1 konutlar yaparak merkezde büyük evlerde oturanların buralara taşınmaları halinde çok ucuz kira ile merkezde ki evlerini iyi fiyatla kiraya vererek gelirlerini arttırarak şehir içinde 80-100 m2 evleri boşaltmış oluruz. 0+1 ile 22 m2 ve 1+1 olarak ta 30 m2 evleri acil devreye girdirerek ucuz konut ve ucuz kira ile merkezde büyük evleri boşatmak çok isabetli bir hamle olacaktır.
YRP’yi zaptı rapta alacak kişinin kim olduğunu ilettim ama her şeye göya bilimsel gözlükle bakıyorlar. Sahadan gerçek santrafor öneriyoruz kranponları Konya imalatı diye olmaz kararsızlığındalar. Bakalım ona ve bana güvenmeyi başkalarının çapsızlıkları yüzünden ağır bedeller ödemezler inşallah.
